Herkese merhaba… Az önce izlediğim , beni çok etkileyen “Zima Mavisi” filminin ardından kendimi burada buldum . Zima Mavisi bir kısa film . Kısa filmler , çoğumuzun bildiği üzere izleyiciye bir mesaj vermeyi amaçlar ve bunu da kısa yoldan yapar. Benim şimdi izlediğim kısa film ise 10 dk’lık . Kesinlikle bu kısa film önerimdir. Hatta ara ara açıp izleyeceğiniz filmler arasında olacağına eminim . Bu yazımda size Zima Mavisi filminden bahsedeceğim […]
Herkese merhaba… Az önce izlediğim , beni çok etkileyen “Zima Mavisi” filminin ardından kendimi burada buldum . Zima Mavisi bir kısa film . Kısa filmler , çoğumuzun bildiği üzere izleyiciye bir mesaj vermeyi amaçlar ve bunu da kısa yoldan yapar. Benim şimdi izlediğim kısa film ise 10 dk’lık . Kesinlikle bu kısa film önerimdir. Hatta ara ara açıp izleyeceğiniz filmler arasında olacağına eminim . Bu yazımda size Zima Mavisi filminden bahsedeceğim ancak öneri postundan daha çok filmden anladığım çıkarımlar üzerine bir yazı olacak ..
Bu yazımda bolca okuyacağınız terimler “ mavi , zima mavisi, sadelik, öze dönmek , robot, animasyon “ . Bu kadar birbirinden bağımsız görünen terimlerin bir arada yer alması Zima Mavisi kısa filminin bize vereceği mesajdan kaynaklanıyor . Üstelik sadece 10 dakika ayıracağınız zaman; bir robotun hayatından ziyade size hayatın anlamını bulmak için arayışın özde olduğunu anlatıyor.
Öncelikle şunu belirteyim Zima Mavisi , bir kitap uyarlaması yani 320 sayfa 10 dk’ya sığdırılmış bir animasyon . Film böyleyse kitapta ne metaforlar vardır diye düşünmeden edemedim. Önümüzdeki günlerde onu da okuyup yorumlayacağım. Zima Mavisinin yaratıcısı , bilim kurgu yazarı Alastair Reynolds . Kısa film hali de Love Death & Robots animasyon serisinin son bölümü .
Zima adındaki robotun zaman içinde dönüşümü ve dönüştükçe de anlam arayışına girdiği hayat hikayesi .
Zima kimdir ?
Zima’nın ortaya çıkışı ise şöyle ; Zima , robot teknolojisine meraklı bir kadının sadece havuzunun fayanslarını temizlemek için ürettiği bir robot . Sonrasında ise ona bir görüş sistemi takarak etrafındaki şeyleri modelleyebilmesi için yapay zeka sistemini aktive ediyor . O kadın öldüğünde yeni sahibi başka bir özellik takıyor. O da öldüğünde başkasının eline geçiyor…. Bu döngü böyle sürüyor ve sonuç olarak Zima insanüstü bir zekaya ulaşıyor . Zekasıyla sanat eserleri yaratmaya başlıyor. Ancak Zima , aslında hepimizin kendi hakikat yolculuğunda ki bir metafor.
İnsanoğlu hayata geldiği andan itibaren hep bir arayış ve derin mutluluk arayışı içindedir. Tabi normal bir gelişimde olan insandan bahsediyorum. Günümüzde çok fazla gündelik telaş ve teknolojiyle bize bu arayışımız unutturulmuş olabilir. Derin depresyon ve memnuniyetsizliğin altında bu vardır.
Zima ve sadeleşme
Zima , bana en çok şunu düşündürdü. Hepimiz mükemmeliyetçiliğin , mutlak mutluluğun peşindeyiz doğru ya da dolaylı olarak . Zima da varoluşunun en üst seviyesine ulaştığında artık her şeyin sahibidir ve bu ona yetmemektedir. Çareyi ise adım adım sadeleşmekte bulur . Bizler de hep dışarda arıyoruz manayı . Asıl mana içtedir , özdedir. Zima Mavisi’nin ismi de bu hakikatten , kendi özünden geliyor. Hikayeyi anımsayın en baştan sadece basit bir robot iken tek yaptığı şey mavi havuz fayanslarını temizlemekti.
Sonuç olarak hayatımdaki bu 10 dk beni özüme bir kez daha yaklaştırdı. Kendi mavimizi bulduğumuz bir günde tekrar görüşmek üzere . Keyifli seyirler ?
Gözde ŞENGÖREN
Gözdecim, neye çok seviniyorum biliyor musun? İslamiyet’in (teslimiyetin,öze dönmenin) manasını, idrakini artık tüm dünya anlamaya başladı ya, bu, filmlerle de -bir makine üstünden bile olsa- yansıtılıyor ya, çok mutlu oluyorum, çok.. Teşekkür ederim, dikkat çektiğin için. Sevgiler.
Çok haklısınız . Hislerimiz karşılıklı
En sevdiğim yeri eve dönmesi.
Bence hepimiz için eve/öz’e dönme vakti.
Kaç zamandır her dostuma bu filmi öneriyorum.
Herkese sadece bilmesi gerekenin ne olduğunu bilsin ve sadelikle yücelsin diye.
💙💙💙
Harikasınız … İzleyen herkes aynı etkiyi alamıyor maalesef . Sanırım herkesin zamanı algısı farklı
Ne tuhaf değil mi insan huzuru yalnızca kendi içinde, özünde bulabiliyor. Çok güzel bir yazı olmuş kısa filmi ben de izleyeceğim Gözde Hanım.
Hepimizin bir gün öze döneceği bir an yaşarız umarım .