Merve Tekbaş
Merve  Tekbaş
mtekbas17@gmail.com
Unutmak UNUTUŞ
  • 1
  • 201
  • 22 Şubat 2024 Perşembe
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    1 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

Unutmak, unutmamak… Genelde unutulur. Unutmamak üzer çünkü. Bu iki seçenekten biri senin tercihindir. Tabi bir tercihinin olduğuna hala inanıyorsan. Unutmak Bana sorarsanız konu bir tercih meselesinden de öte. Bilinen pencereden baktığımızda; unutan, neyi unuttuğunu bile unutur. Unutmayanı anlatmaya gerek yok o yanar durur. Ama ben unutunca da yanıyorum. Bu yüzden benim için unutmak da unutmamak […]

Unutmak, unutmamak…

Genelde unutulur.

Unutmamak üzer çünkü.

Bu iki seçenekten biri senin tercihindir. Tabi bir tercihinin olduğuna hala inanıyorsan.

Unutmak

Bana sorarsanız konu bir tercih meselesinden de öte. Bilinen pencereden baktığımızda; unutan, neyi unuttuğunu bile unutur. Unutmayanı anlatmaya gerek yok o yanar durur. Ama ben unutunca da yanıyorum. Bu yüzden benim için unutmak da unutmamak da bir gibi çünkü genelde unutan üzülmez.

Bu yazıda asıl anlatmak istediğim şey bizlerin hafızası yani toplumsal hafızamız ve bunu unutma olmadan işleyemem.

Unutma biyolojik bir şey midir yoksa kanımıza ağır ağır sızan bir ağrı kesici midir?

Ben bu ağrı kesicinin adını unutturma oyunu (oyunları) koydum.

Unutturma oyunları…

Bu oyun her şeyi oyun oynayarak öğrenen insanlar için oynaması zor bir oyun değil. Çünkü hepimiz unutuyoruz. Küçük, büyük bir sürü unutmalarımız var. Düşünmenize bile gerek duymadığınız unutmalar. Eve ekmek almayı unutmak ya da önemli bir günü unutmak gibi. Bu unutmalar unutturma oyunlarının örneği midir? Dolaylı olarak evet..

Ama diğerleri; bilerek unutmaya çalıştıklarımız, zamanla unuttuklarımız, bilmeden unuttuklarımız ve zorla unuttuklarımız yani unutturulanlar var.

Bir bakmışız gün gelir ‘belki de geldi’ hepimiz Alzheimer hastasıyız. Bütün toplum o an aynı hastalıkla yaşar ve bunun farkına varamaz. Çünkü kurttan korkan koyun sürüden ayrılmaz…

Nasıl unuturuz ya da nasıl anımsarız gibi soruların cevapları ve toplumsal hafızamızı uyanık tutmaya yardımcı olacak iki kitap önerim var. Bunlar;

  • Toplumlar nasıl anımsar?
  • Modernite nasıl unutturur?

Hatta sizleri bir de dizi tavsiyesinde de bulunayım. Şahsiyet…

Bu konuyla ilgili birçok kitap, film, dizi vs. önerilebilir. Ama bu iki kitap ve Şahsiyet dizisi sosyolojik açıdan bizleri yeterince doyurabilir. Zaten konuya ilgili olanlar farklı tatları deneyecektir.

İki kitabında yazarı Paul Connerton’dur. Derinlemesine bilgiler edinebileceğiniz bu kitaplarda toplumsal bellek, anma törenleri, bedensel pratikler, mekan belleği, unutkanlığın zamansallığı gibi pek çok konuyu işleyeceksiniz. Meydanların önemini, meydanlara, mekanlara verilen isimlerin amaçlarını, anıtları, tören ve ritüelleri bunun yanında her şeyin bu kadar hızla değişmesini eleştireceksiniz.

Bazı şeyleri unutuyor olduğunuz için utanç duyacaksınız. Tıpkı Şahsiyet dizisinin bize örnek olarak sunduğu hikayesi gibi. İlk bölümlerde bir seri katil dizisi izlenimini verse de ilerledikçe birçok önemli konuda gözlemlerde bulunulmuş olduğunu göreceksiniz. Sosyolojik açıdan ciddi gözlemlere yer verilmiş olan bu dizide toplumu, insanı, suçun ne demek olduğunu, utanmayı, utanmamayı, vicdanı, adaleti, düzeni, sistemi, unutmayı ve unutmamayı (şahsiyeti) izleyeceksiniz.

Hem okuma hem de izleme açısında örnekler sunarak ‘unutma’ konusuna değinmeye çalıştım. Bu üç tavsiyeyi irdeleyerek gün geçtikçe insanlığımızın nasıl maniple edildiğini daha açık ve net anlayabiliriz.

Benim anlatmak istediğim unutmanın dışında kalan masum unutmamız da var elbette ki.. yanlış ve eksik anlaşılmak istemem. Masum olunca tabi unutmak güzeldir; özellikle de güzel günlere adım atabilmek için…

Sosyal Medyada Paylaşın:

1 Yorum

  1. dizi tavsiyene uyacağım , unutmak üzerine güzel bir bakış açısı . Sevgiler

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM