Kavramsal Çerçeve: Anksiyete Olgusu
Abone Ol 

Kavramsal Çerçeve: Anksiyete Olgusu

Anksiyete olgusunu anlayabilmek için karşımızdaki insanın karşıdan anksiyete bozukluğu varmış gibi görünmesi yeterli değildir. Çünkü bazı insanlar öyle görünseler bile temelinde birçok şey yatabilir. Teknik olarak anksiyete hakkında diyebiliriz ki anksiyete mantıklı bir nedeni olmayan korkudur. Bu hastalar kötü bir şey olacakmış gibi hissederler ve bununla birlikte hiç hoş olmayan duyguların eşlik etmesi söz konusudur. […]

Anksiyete olgusunu anlayabilmek için karşımızdaki insanın karşıdan anksiyete bozukluğu varmış gibi görünmesi yeterli değildir. Çünkü bazı insanlar öyle görünseler bile temelinde birçok şey yatabilir.

Teknik olarak anksiyete hakkında diyebiliriz ki anksiyete mantıklı bir nedeni olmayan korkudur. Bu hastalar kötü bir şey olacakmış gibi hissederler ve bununla birlikte hiç hoş olmayan duyguların eşlik etmesi söz konusudur. İç sıkıntısı, kaygı, bunaltı gibi sözcüklerle de tanımlanmaya çalışılan anksiyete bir tehdit algısı karşısında ortaya çıkan duygudur.

Anksiyete sözcüğünün kökenine bakacak olursak darlık ve sıkışma anlamına gelen ”angh” kökünden türetilmiştir.

Anlamı farklı dillerde boğulmak, sıkılmak, nefes düzensizliği, iç daralması, sıkıntı gibi kelimelere denk gelmektedir.

Anksiyete sanıldığı kadar nadir görünen bir şey değildir. Anksiyete bozuklukları toplumda görülmesi oldukça sıktır ve yaşam boyu görülme oranları %25’i bulmaktadır. Yalnızca bu yaygınlık oranı bile anksiyete bozukluklarının bir halk sağlığı sorunu olduğunu ve etkin çözüm arayışları gerektirdiğini ortaya koymaktadır. Anksiyete bozukluklarının genellikle ne kadar sık görüldüğünü özetleyecek olursak DSM-IV-TR’ de sınıflandırmaları yapılmış bazı anksiyete bozukluklarının yaşam boyu görülme sıklıkları şu şekildedir. Özgül fobiler %11, panik bozukluğu %3, sosyal anksiyete bozukluğu %13, OKB %2, travma sonrası stres bozukluğu %3, yaygın anksiyete bozukluğu %5 şeklindedir.

Çocuk ve ergenlerde de anksiyete bozukluklarının %5-18 oranında görüldüğünü birçok epidomiyolojik (hastalıkların toplumdaki görülme sıklığı ve yayılımını inceleyen) çalışmalar desteklemektedir. Yetişkinlerden farklı olarak çocuklarda ayrılma anksiyetesi bozukluğu daha sık görülmektedir.

Normal anksiyete organizmanın biyolojik bir korunma sistemi olarak tehlikelerden sakınması ve yaşamını sürdürmesi için gerekli iken eğer anksiyete bir tehlike durumu olmaksızın da sübjektif değerlendirmelerle yaşam kalitesini düşürüyorsa anormal anksiyete söz konusudur ve bu durumda tedavi gerektiren patolojik bir olgudur.

Dış dünyadan gelen tehditlere yanıt olarak ortaya çıkan anksiyete beklenmeyen dalgalanmalar göstermez iken iç uyaranlar sonucu oluşan anksiyete belirtileri ataklar şeklinde ortaya çıkar ve inişli çıkışlıdır. O anda o durumda yaşanan gerginlik anksiyetenin durumluluğunu gösterirken sürekli ve kronik biçimde yaşanan anksiyete ise sürekliliği gösterir.

Anksiyete Nedir?
Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM