Beklemek

Gelmeyeceğini, senin olmayacağını bile bile ama gene de beklemek. Belki bugün olmadı ama yarın olur umuduyla beklemek. Ne olursa olsun onu sevmek

Gözlemek

Sadece uzaktan gözleyebilmek. Yanına gidememek, ona sarılamamak, kokusunu alamamak, seni doya doya duyamamak, masal anlatıyormuşcasına onu dinleyememek. En çok da aşık olduğun o saçlarını okşayamamak.

Umut etmek

Belki birgün olur diye umut etmek. Bugün de olmadı ama elbet olur umuduyla beklemek.

Acı çekmek

Hergün daha fazla acı çekmek. Onu başkalarıyla gordükçe acı çekmek. Yanında olmadıkça, seni görmedikçe daha doğrusu seni umursamadıkça acı çekmek.

Bağlanmak

Ona her dakika, her saat, her gün daha da bağlanmak. İstesende ondan kopamamak. Aksine daha da fazla bağlanmak.

Bağışıklık kazanmak

O baskalarıyla takılırken ses çıkaramamak. Ses çıkaramamanın çağresizliğiyle her defasında daha fazla acı çekmek ama alışmak.

Alışkanlıklarını değiştirmek

“Cuma gelsin de tatil yapalım” demek yerine ” pazartesi gelsin de onu göreyim” demeye başlamak.

Hayal gücünü genişletmek

Sınırsızca hayal kurabilmek ve mutlu olabilmek.

Ne olursa olsun onu sevmek

En küçük şeylerden bile bümbüyük anlamlar çıkartmak.

Resmen sosyal medya uzmanı olmak.

Olası bir karşılaşma için bütün planlarını iptal etmek.

Sürekli onun içinde olduğu etkinliklere katılmaya çalışmak.

Küçük şeylerden bile mutlu olmak ve beklemeyi öğrenmek.

Kötü yanlarını değil, hep iyi yanlarını görmek. Resmen onu kutsal bir varlık haline getirmek.

Bariz özgüven ve cesaret kaybı yaşamak.

Anlam yükleme konusunda master yapmak.

Bol bol ” ben bunları hak edecek insan mıydım?”  veya ” ben bu değilim ki ……” triplerine girmek.

Uzaktan izleyip bir gün fark edebileceğinin umuduyla yaşamak.

Artık umursamauacağına, unutacağına dair sözler vermek. Ama her defasında sözünden dönmek.

Peki nereye kadar bu böyle devam edecek? Nereye kadar bekleyecek, gözleyecek, umut edecek, hayal kuracaksın? Nasıl dayanacaksın bu acıya? Ne zamana kadar bu acıya dayanmak zorunda olacaksın? Ne zamana kadar bu böyle olacak? Ne zamana kadar ” yeter artık gör beni.” diyeceksin? Daha ne kadar hayatını, düzenini kurup, bozacaksın?

Bunların tek cevabı var. O da, onun seni görmesi, onun senin olması, onun da seni sevmesi.

Ne kadar umut edersek edelim, ne kadar her gece yaymadan önce onu düşünürsek düşünelim biliyoruz ki bizi görmeyecek, görmek istemeyecek.

Ama ne olursa olsun onu sevmek. Karşılıksız olsa bile.