1. Anasayfa
  2. Dini Bilgiler

Aşk-ı İlahi

Aşk-ı İlahi
1

AŞK-I İLAHİ

‘’Gönlüm gürültüsüz, patırtısız, harfsiz, sessiz bir söz istiyor’’ der Hz. Mevlana dinlenesi mesnevisinde. Siz bu sözden neyi anlıyorsunuz bilmem ama ben aşkı anlıyorum. Sadeliği, temizliği, huzuru anlıyorum. Gönül istiyorsa bir sebebi vardır, gönül istiyorsa bir ona bir isteten vardır. Çünkü kalpler Allah’ın elindedir. Kalp Allah’ın nazargahıdır, karargahıdır.

Aşk-ı İlahi. Aşk görünmez ama etkisi görünür, tutulmaz ama tutsak eder, duyulmaz ama hissedilir. Kalbinin ortasına neyi nasıl koyduğun önemlidir. Kaldı ki Allah’ın karargahına O’ndan başka kim ya da ne girebilir ki?

Aşka ulaşmak için yedi kat göğü çıkmak gerekir ‘’bu nasıl olacak diye uzun uzun düşünmene kafa yormana hiç gerek yok. Yere fısıldayıp ta sesini arşa duyuran milyonlarca insan var. Evet, secdeden bahsediyorum. Konu aşksa, en layık olana olunmalı. Konu aşksa, her türlü rengine bulanmalı. Evet, yedi renk. Bu yedi rengin her birine gönül bulanmalı ve en sonunda şeffaflaşmalı. Ben bunu nefsin yedi mertebesine benzetiyorum. Nefs-i emare, nefs-i levvame, nefs-i mülhime, nefs-i mutmaine, nefs-i razıyye, nefs-i merdıyye ve nefs-i kamile.

Nefs-i emare; Allah’ın yasaklarına uymayan, yasaklarını çekinmeden yapan ve zevklere tabi olan nefistir. En alt basamaktır.

Nefs-i kamile; bütün kötülüklerden sıyrılıp manevi olgunluğa eren nefis. Bu mertebeye erişen bir kişinin bütün sıfatları güzeldir ve her hali ibadet sayılır. Nefsin en üst mertebesidir.

İnsan da bahsettiğim bu yedi renkten geçerken nefsin yedi basamağından da geçer ki Yüce kitabımız Ku’ran-ı Kerim’de anlatıldığı gibi insan için O’ndan daha güzel bir boya yoktur. Bu güzel boya ile boyanandır derviş. En sonunda nefs-i kamile ile nurlanan, şeffaflaşandır derviş.

Böylesi bir aşka rastlayan ya da bir arayış içinde olup yürüdüğü yolda aradığı aşkı bulan için ne mal nede canın hiçbir ehemmiyeti yoktur. Her şeyden vazgeçmek değimlidir aşk-ı ilahi. En temiz, en saf ve şehvetten arınmış bir aşk. Her türlü nefsani duygulardan arınmış olmak gerekir. Nefsi kendine kul yapmış olmak gerekir. Nurlanmak için renkten renge girdikçe mertebesi de yükselir.

Aklı başında aşık olmak ile divane aşık olmak arasında uçurumlar vardır. Aklını kaybetmeden, uykuların ya da iştahın kaçmadan aşık olmak kararında sevmek benliğini kaybetmeden. Kadife bir kumaşın değil de ipek bir kumaşın yumuşaklığında aşkı yaşamak.

Semazenin Hu deyip de dönmesi, Hay deyip de dönmesi gibi. O döner ama başı dönmez çünkü kalbi O’nun ellerindedir. Üzerindeki o bembeyaz ve tertemiz tennure gibi içi de tertemizdir. Kişiye ne kadar samimi ise Allah’a karşıda o kadar ihlaslıdır.

Kalbin diriliği aşktan gelir onu sakın öldürme.

Mevlana sözü ile başlamıştık yine Mevlana sözü ile bitirelim. ‘’gerçek aşkı bilen kalp bir damla suya bile hürmetle bakar’’

Allah’ı bilenlerden olmak niyazıyla…

Tolga Özşahin

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım
İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yorumlar (1)

  1. “Aşk-ı İlahi. Aşk görünmez ama etkisi görünür, tutulmaz ama tutsak eder, duyulmaz ama hissedilir.” çok güzeldi. Yazı için teşekkürler

Bir cevap yazın