Maide Süresi 58: Siz namaza çağırıldığınız vakit onu alaya alıp eğlence yerine koyuyorlar. Bu, şüphesiz onların akılları ermeyen bir toplum olmalarındandır.

Hz. Adem Cennetten yeryüzüne Hind diyarına indirildi. Tek başına olduğundan büyük bir yalnızlık duydu. Cebrail indi ve ona ezan okudu. ……EZAN…..Hz. Adem dedi ki: (Muhammet kim?) Cebrail cevap verdi: (O senin oğullarından gelecek en son Peygamberdir.)

Hicretin 1. Senesi miladi takvime göre sene 622. Mekke deyken Müslümanlar ibadetlerini gizlice yapıyor. Namazlarını kimsenin görmediği yerlerde kılıyorlardı. Dolayısıyla halkı açıktan namaza davet edip çağırmak olanaksızdı.

Fakat, Medine de durum tamamen değişmişti. Müslümanlar rahatlıkla ibadetlerini ifa ediyor. Dinen baskı altında bulunmaksızın hareket ediyor. Müşriklerin eziyet ve zulümlerinin olmamasının rahatlığını yaşıyorlardı.

Mescid-i Nebevi inşa edilmişti. Fakat Müslümanları namaz vaktinde bir araya toplayacak davet şekli henüz belirlenmemişti. Bir gün Hz. Muhammet ashabı kiramı toplayarak Müslüman halkı nasıl bir davet şeklinde çağırılması konusunda istişare etti. Sahabelerin her birinden farklı farklı fikirler çıktı. Biri çan çalınmasını söylerken diğeri boru öttürülmesini söyledi. Bir kısmı yüksek bir yerde ateş yakılmasını söyledi. Bu fikirlerin hiçbiri peygamber efendimizin hoşuna gitmedi. Çünkü; çan çalmak Hıristiyan adetiydi, boru öttürülmesi Yahudilerin, ateş yakmak ise Mecusilerin işiydi.

İlk Ezan Nasıl Ortaya Çıktı?

Hz. Ömer söz aldı. ( ya Resulallah, halkı namaza çağırmak için neden bir adam göndermiyorsunuz?) diye sordu. Resulü Ekrem o anda Hz. Ömer’in teklifini uygun buldu ve Hz.Bilal’e ( kalk ya Bilal, namaz için seslen) diye buyurdu. Bunun üzerine Bilal bir süre Medine sokaklarında ‘’ESSELA ,ESSELA’’ (BUYRUN NAMAZA, BUYRUN NAMAZA) diye seslenerek Müslümanları namaza çağırdı.

Bir gün Medineli Müslümanlardan Abdullah B.Zeyd rüyasında yeşil elbiseli bir adam gördü, adamın elinde çan vardı. (bunu bana satsan olur mu?) dedi. Adam (ne yapacaksın?) dedi. (insanlara namaz vaktinin geldiğini haber vermek için bunu çalacağız.) dedi. Adam, (ben sana bundan daha güzel bir yol göstereyim. Vakit geldiğinde yüksek sesle ALLAHU EKBER, ALLAHU EKBER……. deyiniz dedi.

Abdullah uyandığında yeşil kıyafetli adamın söylediklerini tamamen ezberlemiş durumdaydı. Hiç vakit kaybetmeden Resulallah Efendimize geldi. Rüyasını anlattı. Efendimiz (inşallah doğru ve sadık bir rüyadır. Kalk bunu bilale öğret, çünkü o senden daha gür seslidir.) dedi. Beraberce yüksek bir evin damına çıktılar. Bilal, Abdullah’ın söylediklerini yüksek sesle tekrarlıyordu. Tarih 15 haziran 622 Allah’ın büyüklüğünü ilan ederek Müslümanları namaza çağırıyorlardı.
Hz. Ömer yatağından fırladı. Bilal’in ezanı bitirdiği sırada. O da Efendimizin yanına gelerek (yemin ederim ki Bilal’in okuduklarını bende rüyamda gördüm) dedi.

Artık mesele kökten halledilmişti.

Bilal kendisine verilen yeni görevini neşe içinde icra ediyordu. Burada gücünün yettiği kadar yüksek sesle ALLAU EKBER, ALLAHU EKBER diye diye .ALLAH’IN en büyük olduğunu ilan etmesine karışan yoktu. Elini kulağına koyuyor. Ta Mekke sokaklarında duyulması niyetiyle canı gönülden ALLAHU EKBER, ALLAHU EKBER…… diye olanca gücüyle haykırıyordu.

Hz. Bilal bir sabah namazı için geldiğinde Efendimizi uyur halde buldu. O’nu uyandırmak için ES-SELATÜ HAYRUN MİNENNEVM diye seslendi. Yani NAMAZ UYKUDAN HAYIRLIDIR. Demekti. Efendimiz bu sözlerle uyandı ve hoşlandı. (ey Bilal bu sözleri sabah namazına kat) dedi.

Tarih 3 ocak 630 Ramazanın 20. Günü ve bir Cuma günü Mekke fetedildi. Kabedeki putlar bizzat temizlendikten sonra burada da ilk ezan Bilali Habeşi tarafından okundu.

Bilal Habeşi kimdir? İslam tarihinde ve Müslümanların gönüllerinde unutulmaz bir yere sahiptir. Fazilet ve takva sahibi bir zattır. Anasının adı HAMAME babasının adı REBAH tır. İslam’ın ilk yıllarında Ümeyye B.Halef in kölesiyken iman ve İslamla müşerref olmuştur. Kölelerden ilk Müslüman olan o dur. Bir köle olduğu için işkence ve zulüm gördüğünü öğrenen Hz. Ebubekir tarafından satın alınarak hürriyetine kavuşturulmuştur.

YOUTUBE / Tolga ÖZŞAHİN