“Düşünsenize sokağınız denize açılıyor.”

Birkaç gün önce rastladım bu söze. Bursa’nın Mudanya ilçesinden bir de görsel vardı, denize çıkan bir sokak…

Son zamanlarda yaşanan kötü ve üzücü olaylar, içimizin iklimlerini değiştirse de, hayal etmekten vazgeçmeyip özümüze dönüp yoklama yapmamız, belki de en çok oraya dokunmamız gereken zamanlar.

Herkes için sokağı denize açılan bir yerde oturmak mümkün olmayabilir. Mümkün olan, hepimizin içinde bir yerlerde mutlaka sokağı denize açılan bir kapı, ormana bakan bir pencere vardır. Hepimiz hayal gücüne sahibiz. Önce hayallerle çıkıyoruz yola. Yaşamak için nefes almaya, suya ne kadar ihtiyaç duyuyorsak, hayallerle beslenmeye de o denli ihtiyaç duyuyoruz aslında.

“Yaratmanın başlangıcıdır düş gücü. Dilediğinizi düşler, düşlediğinizi amaçlar, amaçladığınızı yaratırsınız sonunda.”

Dünyaca ünlü Rönesans sanatçısı heykeltıraş Michelangelo’ya böylesine muhteşem heykelleri nasıl yaptığını sorduklarında o; heykeli işlenmemiş mermer bloğun içinde hayal ettiğini, zaten orada duran şeyi açığa çıkarmak için sadece fazlalıkları yonttuğunu aktarır. Bu örnek gibi birçok önemli yapıt ve olay hayal gücünün sonucu ortaya çıkmıştır. Hayal etmenin gücünü bir anlayabilsek…

Öyle güzel hayaller kuralım ki, hep birlikte var olalım gerçekliğiyle.

Aslında içimizin derinliklerinde bizimle var olan hayal etmenin gücünü yeniden keşfetmenin yaşantımıza etkisi büyük. Psikoterapi doktorası yapmış Jennifer Freed, kurduğumuz hayallerin vücut kimyamızı etkilediğini söylüyor. Kendimizi yeni bir şey yaparken hayal etmek, beynimizi bu dileği gerçeğe dönüştürmesi için hazırlamak anlamına geliyor. Freed’e göre düş kurmak beynimizin yeteneklerini zenginleştirip güçlendiriyor.

Hayal dünyamızı keşfedip güçlendirmenin çocuklarımıza katkısını yadsınamayacak kadar büyük aslında. Zaten doğalarında olan şeyi engellemeden genişlemesine ve büyümesine imkân vermiş olacağız.

Wisconsin Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma sonucu, hayal kuran insanların zekâ kapasitelerinin arttığı tespit edilmiş. Albert Einstein da hayal gücü ile ilgili bu çalışmayı destekler nitelikte şu sözü söylemiş: “Hayal gücünden vazgeçmeyin, hayal gücü her şeydir. Sizi bekleyen güzelliklerin ön izlemesi gibidir.”

Bunun için;

İçimizdeki iyiyi besleyecek şeylerle daha çok haşır neşir olalım. Büyütelim, genişleyelim, var olduğumuzu bilelim, anlayalım, anlamlandıralım. Bir şeyleri değiştirebilmenin, düzeltebilmenin kendimizden başladığını bilelim. Hayal gücümüzü bu doğrultuda geliştirelim, hep birlikte öğrenelim. Bunu yapamazsak, yaşanılabilecek bir dünyayı ellerimizle yıkıma uğratmaktan başka bir şey yapmış olmuyoruz maalesef. Yanan ışıkları söndürmek yerine ışık tutarak yaşanılası bir dünya bırakmalıyız bizden sonrakilere…

Bir şeyler yapmalı, bir yerden başlamalıyız.

Bir yazımda bahsetmiştim, içimizde iyi de var kötü de… Hangisini beslersek o oluruz. Bir şeylerin değişmesi için bizim değişip dönüşmemiz şart. Gelecek nesil için endişe duyuyorsak, dünyanın yaşanılası iyi bir yer olmasını istiyorsak şimdi bir yerden başlamalı. Okuyarak mı, dinleyerek mi, araştırarak mı, soruşturarak mı tercih senin. Hiçbir şey yapamıyorsak iyi düşünelim, hayal kuralım gerçekliğimiz olsun. Mesela düşünsenize sokağınız denize açılıyor…

Fatoş YILDIZ / Hayal Etmenin Gücü