Son Konuşma
4

Bugünkü yazı da sizlere Randy Pausch ‘den bahsetmek istiyorum. Onu tanımayanlar için kısaca şu bilgiyi vermeliyim. Randy Pausch 2006 Ağustos’un da kendisine pankreas kanseri teşhisi konan ve yoğun bir kemoterapi ve tedavi programına girdikten bir süre sonra kanserin tüm vücuduna yayılması sonucunda artık ölümcül bir durumda olduğu kendisine söylenen evli ve 3 çocuk babası Amerikalı bir bilgisayar bilimi Profesör’üdür. Bunu öğrenen Pausch çocuklarına bırakabileceği tek mirasın en iyi yapabildiği şey olan bir konuşma olabileceğini düşünerek çalıştığı üniversitenin kürsüsünde bir “Son Konuşma” yapar. Fakat bu konuşmayı daha da ilgi çekici kılan şey ise ölümü değil YAŞAM’ı anlatmasıdır.
Pausch bu konuşmadan sonra “SON KONUŞMA” adında bir de kitap yazmıştır. (Kitabı okumanızı ve son konuşma videosunu YouTube’dan seyretmenizi öneririm)

Konuşmada ve kitapta ki soru benim de hayatım boyunca en çok cevabını aradığım soru aslında.

Diyor ki Pausch; “son şansımız olduğunu bilseydik dünyaya hangi gerçeği bildirmek isterdik? Yarın ölecek olsaydık neyi miras olarak bırakırdık?
Randy Pausch’un kitapta ve konuşmasında yapmaya çalıştığı şey; çocuklarına 20 yılda öğretebileceklerini geriye kalan o kısa zamanda öğretmeye çalışmaktı, yani yazılı bir miras bırakmaktı. Onu gerçekten  kutluyorum.

Son konuşma son ders dünyanın en güzel mirası

Bu bana göre de dünyanın en güzel mirası. Pausch’un yapmaya çalıştığı şey bana şöyle bir ilham verdi, zira hayat bazen son cümleleri söylememize yada duyabilmemize imkan vermeyebiliyor. Bu nedenle ben, bir anne olarak beni hep yanında hissedebilmesi için, fırsat buldukça mektup yazıyorum oğlum için. Bu mektuplar hayata dair, söylemek istediklerime dair şeyler ve yokluğumda oğlumun işine yarayacak şeyler.

Bu, yaşamdaki her bir ihtimale karşın hazırlık gibi bir şey bana göre.
Elbette ki niyetimiz Yaradan’ın sevdiklerimizle uzun bir ömür nasip etmesi hepimize ama kötü günler için yastık altına para değil de yazılı bir miras bırakmak da iyi bir fikir kesinlikle. Çünkü dünyadaki en değerli miras güzel anılar, not’lar ve mektuplar bırakabilmek bence de.

Bu yüzden de hayatı sevdiklerimizle daha yaşanır, daha anlamlı ve daha keyifli kılabilmek için Pausch’un yaptığı hepimize bir “SON DERS” gibiydi bence…

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Hayat insanlara kimlikler ve bu kimliklere bazen elbiseler diker. Benim de vardı böyle bir elbisem, birgün onu çıkarmaya karar verdim, onu çıkardığımda kendimi bir portakal gibi soydum, soydukça kabuklarımı, yeni bir BEN ile buluştum. Bir çocuk oyunu gibiydim sanki, portakalı soydum, başucuma koydum, ben bir GER-ÇEK uydurdum, duma dum dum misali. İşte o kendime ayma anımda yeni kimliklerimle buluştum; Eğitmen. Profesyonel Koç. Ve acemi bir Yazar. Her şeyin acemiliğini seviyorum zira ben, Turgut Uyar'ın dediği gibi; "belki de asıl Ustalık budur, her zaman Acemi olmayı bilmek" Bunu unutmazsam/bunu unutmazsak daha daha daha elbiseler dikeriz kendimize, bedenimize ve tin'imize. Belki de YAŞAMAK budur. Selam olsun herkese.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir
uyanis

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yorumlar (4)

  1. İçimde öyle güzel bir coşku oluştu anlatamam… Bugün itibariyle çocuklarım için hazırlayacağım bir defter tutmaya karar verdim. Bu siteyi kurarken aklımdan geçen çocuklarıma güzel bir anı bırakmaktı ve şimdi ufak notlar ve defterimi hazırlamaya başlamak için inanılmaz sabırsızlanıyorum.

  2. Senin varlığın ve yazıların da bu insanlık adına en güzel armağanlardan…

Bir cevap yazın