Babalar Ölmez
  • Facebook
  • Twitter
  • 17 Mart 2020
  • 6
  • 186
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    2 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -
Abone Ol 

Babalar Ölmez

Yazık değil mi mart ayına baba? Ne suçu vardı on iki ayın bir tanesi, en çetin kışı, en soğuk günleri içinde tutan uzun mart ayının? Durdun durdun da kışın ortasında gitmek nedir baba? Neden mart babacığım… Babalar Ölmez ki… Sen Temmuzsun Sen temmuzsun oysaki. Sen sıcaksın, kanın sıcak, tenin sıcak, gülüşün sıcak, kokun sıcak, doğduğun […]

Yazık değil mi mart ayına baba? Ne suçu vardı on iki ayın bir tanesi, en çetin kışı, en soğuk günleri içinde tutan uzun mart ayının? Durdun durdun da kışın ortasında gitmek nedir baba? Neden mart babacığım… Babalar Ölmez ki…

Sen Temmuzsun

Sen temmuzsun oysaki. Sen sıcaksın, kanın sıcak, tenin sıcak, gülüşün sıcak, kokun sıcak, doğduğun gün bile Temmuzun en sıcağı. Neden, neden Mart da bu taşınma! Hiç olacak şey mi babacığım, mart annemin doğduğu ay. Hiç yakıştı mı bu ayda, hem de karının doğum gününden birkaç gün sonra hal değiştirmek, beden değiştirmek!

Martın Ne Suçu Var!!

Ahh babacığım…Mart geldi. İçi bomboş. Sen şimdi başka diyarların Mart ayını şen ediyorsun, burası kışa vardı. Mart çok uzun bir kış ayı sen gideli. Sen gideli bin yıl daha uzadı…Ve sen kışın ortasında, başından habersizce mekan değiştiriverdin. Neydi yükün sen bilemedin ki, ben bileyim. Dünya omuzlarında bir yük, komşunun yokluğu, fakirin derdi, sokak çocuğunun, evsizin çatısız oluşu sana dert…

Sensiz Değiliz

Her şey bildiğin gibi değil baba…Türlü türlü dertler eklendi o canını vereceğin ülkene. Ülkem için duyduğun endişeleri, oradaki dost meclislerinde de paylaşıyorsun, adım gibi eminim! Fakat biz her şeye rağmen iyiyiz baba. Alışıyoruz kaoslara, seslere, gürültülere, virüslere. Kardeşim iyi, annem iyi. Torunların büyüyor…Seni sormuyorlar, sanki az önce kulaklarına bir şey fısıldamışsın gibi, seninle yaşadıkları tatlı bir anılarını anlatıp konuşmayı başlatıyorlar. Ve konu birden bire sen oluveriyorsun. Yine başarıyorsun gündem olmayı! Yine ve daima göz önündesin baba. Sofralar kurulup, yemekler yenirken anılıyorsun en çok. “Koca göbekli dedem bu yemeği çok severdi bence” Ne güzel değil mi baba…Senden bahsediliyor, abi, amca, dede, babam…diye anılıyorsun bolca.Kolay değil bunca insanın ruhuna nüfus etmen. Sahi nasıl başarıyorsun bunu baba!

Kaç Yıl Oldu Saymadım

Kaç gün, kaç sene oldu bilmiyorum. Dört mü, beş mi hep karıştırıyorum. Sonra, yeni evinin kapı numarasındaki yazıları okuyorum, ne çabuk geçti diyorum. Kime çabuk baba? Ne acelen vardı yola çıkacak. İstedin biliyorum, bir anlaşma yaptın o girilmez odada biliyorum. Adına ecel dedik! İman ettik…Fakat çocuğum işte ben de böyle nihayetinde! “Babammm” deyince büyümemiş tüm hücrelerim ses veriyor her yerden. Hepsi bir avaz BABA diyor da, ses gelmiyor duvarlardan, evlerden, sokaklardan…Koca göbekli babamı bir kutuya koymalarını aklımız almıyor, kalp susmuyor, dil korkuyor hatadan, günaha düşüvermekten! Nice özel günler geliyor, geçiyor. Hepsini topluyorum, yok oluyorum! Hiçbirinde yokum! İnsan isteyince yok olabiliyor biliyor musun baba? Sen de denemeliydin! Böylesini değil! Gidince gelmeyeninden, çağırınca ses etmeyeninden, sorunca sessiz kalanından değil..Kısacık bir AN, saklanmalık yok olmalıydın.

Beni Unutma E mi….

Yazık oldu Mart’a baba. İhale ona kaldı. On iki ayın içinde o yok sayıldı. İçi gözyaşıyla doldu…Yazık oldu. Bilmem kaç yıl önce bugünlerde nefes almada güçlük çektiğin için eve kocca bit tüp vermişlerdi de hiç yakıştıramamıştın kendine…bende! Benim babam kendi kendine nefes alabilirdi, bu da neyin nesiydi böyle! Yakıştıramadığımız bir ton şey yaşadık böyle baba. Uslu durmadın, medikalleri istemedin ve fakat mecburdun. Bir nefes bulamadım sana baba. “Nefes Allah’ım” dedin de duam yetmedi, gözyaşım yetmedi, geceler, gündüzler yetmedi. Bulamadım. Acizdim, veren yüce güç bu kadarını biçti. Az verdi, çok şükür et dedi. Sen “bir nefes Allah’ım” diyerek Rabbimle konuştun gecelerce, annem duydu, ağladı, sustu…bu da yetmedi. Az verdi Rabbim, yetin bununla dedi, yetinmeyi bil bakalım! Son nefeslerinin kıymetini bil.

Güle güle baba… Ama Babalar Ölmez …

Şimdi deriiin deriin nefesler al babacığım. Anlat oradaki dostlarına neler yaşadığını, bizleri, özlemlerini. Kardeşime de haber ver, mektubun ulaştığını. Anlat koca yüreğini, dik başını, Hakkı bilip tanıdığını. Anlat olmaz mı, seni nice özlediğimizi…Sesinin tınısını duyabilmek için neleri verebileceğimizi. Derin derin nefesler al babacığım. Orada emin ellerde, özlediğin evladınlasın. Rabbime emanetsiniz babacığım. Dostlara, arkadaşlara da derin ve huzurlu nefesler aldır, kıymetini bilin oraların. Önce senin, sonra tüm büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerimden, kardeşimin yanaklarından öperim babacığım. Babalar ölmez ki….

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

6 yorum

  1. Şadancığım,babalar ölmez, seninle yaşar, gözünde, kulağında, ruhunda, karakterinde, hareketlerinde. Doğum günümden 5 gün önce hakka uğurladım bende.Buluşacağız elbet. Seni kucaklayacak, annenden doğduğun gün gibi….

  2. Bunu yazanın ruhuna saglik. İçim düğüm düğüm oldu nur icinde yatsin butun babalar 🙁

  3. Ahhh kardeşim yüreğimden vurdun beni,16 Haziran 1990 da Rabbime, peygamberine ve yolunda gittiği hak dostlarına, kardeşlerine kavuşan kavuşan, fani dünya yı arkasında bırakan babamın acısını birkez daha yüreğimde hissettirdin bana. Rabbim razı olsun. Ebediyete intikal eden tüm geçmişlerimizin ve babanızın kabri nur mekanı cennet olsun, Rabbim onlardan da ebeden razı olsun inşallah

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM