Kalp Mesafesi
  • Facebook
  • Twitter
  • 11 Şubat 2020
  • 2
  • 200
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    3 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 4,67.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -
Abone Ol 

Kalp Mesafesi

Kalp mesafesi, dil mesafesi, aklın unuttuğu kalp…. Kral dondurucu bir kış mevsiminde, gecenin soğuğunda nöbet tutan bir muhafıza sordu: -Üşümüyor musun? Muhafız: -Ben alışkınım kralım dedi. Kral: -Olsun sana sıcak tutacak elbise getirmelerini emredeceğim dedi ve gitti. Ancak kral bir süre sonra emri vermeyi unuttu… Ertesi gün duvarın yanında muhafızın donmuş cesedini gördüler. Muhafız duvara […]

Kalp mesafesi, dil mesafesi, aklın unuttuğu kalp….

Kral dondurucu bir kış mevsiminde, gecenin soğuğunda nöbet tutan bir muhafıza sordu:

-Üşümüyor musun?

Muhafız:

-Ben alışkınım kralım dedi.

Kral:

-Olsun sana sıcak tutacak elbise getirmelerini emredeceğim dedi ve gitti. Ancak kral bir süre sonra emri vermeyi unuttu…

Ertesi gün duvarın yanında muhafızın donmuş cesedini gördüler. Muhafız duvara bir şeyler karalamıştı. Duvarda şunlar yazıyordu:

“Kralım, soğuğa alışkındım fakat sizin sıcak elbise vaadiniz beni öldürdü.”

Kalp Mesafesi

Kalp mesafesine inanırım. Hep inandım. Kalpten yapmadığını, kalpten konuşmadığını anlarım. Yüz okuma huyum vardır bir de:) Sıkıldığını, gitmek istediğini, bittiğini… fark edilmez bir mimikten anlarım ve dururum. Dil mesafesi var bir de. Durman gereken yeri bilmen için. O son sözü, zehri akıtmadan önceki o son sözü dokuz boğumda yutup, içinin en derin kuytusunda tutup, hakk’a girmemek için. Ne zordur ah! Konuşsan olmaz, sussan gönlün razı değil. Hak etti diye çırpınır tüm organların ve salarsın dilinin altında üstünde ne varsa tüm zehri. Had bildirmek istersin, yaratıcısı senmişsin gibi!

Dil Mesafesi

İki şey ruhumuzu karartır demiş Sâdi Şîrâzi. “Konuşacak yerde susmak, susacak yerde konuşmak. Al bu cümleyi evir çevir, tefekkür et. “Susmak huyların efendisidir” diyor gönüller sultanı Efendimiz (s.a.v) Ah son nokta değil de ne. Ve ekliyor sultanımız ” SUSAN KURTULUR”. Konuşmanın tehlikelerine dikkat çekmek için. Tekrar bir alıntı yapmak istiyorum izninizle… Konfüçyus “Büyük insanlar az konuşur, çok çalışır” der. Ve Sokrates, “Yerinde konuşmasını ve susmasını bilmek akıllı insanların işidir”diye ekler. Canım Pir’im Mevlâna Hz. de ” Anlayana anlatmazsan zulüm edersin, anlamayana anlatırsan yine zulüm edersin” diyerek hiç aklımdan çıkarmadığım cümlesini bizlere iletir. Şu sayfaya yazdığım şeyler, yaşamaya çalıştığımız dünya evimiz içinde çok çok çok zor. Zorluk yaşayanları listelesek ilk sırada yer alacağımı bildirmek isterim. Açık sözlü olduğum için değil bu bildiri. Edep etmeye gayret edip, öğrenciliğimin en zor zamanlarını yaşadığım için!

Zor olmadan kolay olmaz düstur edindim. Kendime söylemekle kalmadım, yazdım, çizdim, ilettim. ZOR OLMADAN KOLAY OLMAZ. Benimki de böyleydi. Zor oldu. Bulmak, bilmek, hayal etmek, susabilmek. O en kanayan yerimize pansuman yapılsın isteriz ya, anlatmaktan ziyade anlaşılmak için, yola devam etmek için…Ve pansuman görmezden gelindiği, boş verildiği, unutulduğu için gecikir ve siz yaranızı yalaya yalaya kurumasını beklersiniz. Büyük büyük kelimelerle cümleler kurmaya ne gerek var!? Yara alırız…İnsanız! Küseriz çünkü insanız. İnciniriz insanız. Dönülmez sokaklara gitmesin yeter ki harflerimiz .Kahvelerin hatırlarından geçtim çok uzun zaman önce! Kalp hatırıdır beni hayatta tutan. Kalbinin hatırını kalbimde tutar, kendi kalbime bakmadan onun kalbini sularım sevince.

Aklın Unuttuğunu Kalp Hatırlar

Hakikaten böyle değil midir? Yediğimizi, içtiğimizi hızla unuttuğumuz bu çağda, unutamadıklarımız hep kalp işiyle inşa ettiklerimiz. İnsanlar, olaylar, AN’lar. Dilin söylediğini kalp anlayamaz bazen. Sevindirir bu beni! Tutamamış söylemiş deyivermek, unutmak, boş vermek isterim de gel gör ki ev yıkılmıştır artık! Kendimizi konuşmadan ifade edebileceğimiz onca şey arasında kırmak, dökmek, yıkmak senin seçimin! olsa gerek. Bu bir seçim! Söyledim, söyleme ihtiyacı hissettim, susamazdım…diyorsan suyu bulandıranın karşı komşun olması düşündürücü değil mi? Sen bu çamurun neresindesin?

Mehmet Akif’in o muhteşem ifadesiyle;

“Dili yok kalbimin, Ondan ne kadar bîzarım” dediği gibi. Kalbinden rüzgar gibi esen fırtınayla alabora olanı, sükuta kavuşturuyorsan, SUSMAK o vakit altın değerinde olmuyor mu!

Şadan Yer

Sosyal Medyada Paylaşın:
Önceki Yazı
Sonraki Yazı

BİRDE BUNLARA BAKIN

2 yorum

  1. Yazılarını kaydediyorum, sanki sandığa saklıyorum onları, tekrar tekrar açıp okumak ve şifalanmak için.
    Kalemine sağlık Şadan’ım ♥️?

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM