10.yy da Maveraünnehir civarında yaşayan Türklerin,Müslüman Arapların etkisiyle topluluklar halinde İslamiyeti kabul etmeye başlamışlardır. İslamiyetin kabul edilmesiyle birlikte Türk toplum yaşamında önemli değişmeler meydana gelmiştir. Bunlar: 1- Yeni bir din ile birlikte yeni bir kültür ve uygarlık çevresine girilmiş oldu. Göçebelikten yerleşik düzene geçme süresi hızlandı.2- Arap alfabesi yaygınlaştı.3- İslamiyetle ilgili kavramlar dil ve edebiyatta […]
10.yy da Maveraünnehir civarında yaşayan Türklerin,Müslüman Arapların etkisiyle topluluklar halinde İslamiyeti kabul etmeye başlamışlardır. İslamiyetin kabul edilmesiyle birlikte Türk toplum yaşamında önemli değişmeler meydana gelmiştir. Bunlar:
1- Yeni bir din ile birlikte yeni bir kültür ve uygarlık çevresine girilmiş oldu. Göçebelikten yerleşik düzene geçme süresi hızlandı.
2- Arap alfabesi yaygınlaştı.
3- İslamiyetle ilgili kavramlar dil ve edebiyatta yerini almaya başladı.
4- Türkler,İslamiyet’in etkisiyle yeni bir yaşam biçimini benimsemiş olsalar da eski gelenek ve görenekleri de sürdürmeye devam ettirmişlerdir. Bu durum verilen eserlere de yansımış aruzun yanında hece ölçüsü; beyit nazım biçimi yanında dörtlük nazım birimi de kullanılmıştır.
5- Geçiş döneminin en belirgin özelliği ise İslamiyet öncesi kültür ile islami kültürün iç içe yaşamasıdır.
6- Eserlerde dini öğretme esas alınmıştır.
7- Arap ve Fars edebiyatında kullanılan nazım şekilleri ile ilgili eserler verilmemiştir.
8- Geçiş Dönemi olarak bilinen 11. Ve 12. Yüzyıllarda verilen eserlerde Hakaniye lehçesi veya Karahanlı Türkçesi kullanılmıştır.
9- Bu dönemde verilen eserler,Karahanlılara ve Büyük Selçuklularla ait coğrafyanın ürünüdür.
KUTADGU BİLİG – Yusuf Has Hâcib
“Mutluluk veren bilgi “ anlamına gelen eser XI. yüzyılda (1069-1070) Yusuf Has Hacib tarafından yazılarak Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunulmuştur.
*Kutadgu Bilig’in amacı insanları ideal hayat tarzına kavuşturmaktır. Sadece bu dünyada değil öbür dünyada da nasıl mutlu olacaklarını göstermeyi amaçlamaktadır.
*İslamiyet etkisinde ve aruzla yazılan ilk eserdir.
*Kutadgu Bilig, Hakaniye lehçesiyle yazılmış didaktik bir eserdir.
*Aruz ölçüsüyle ve mesnevi biçiminde yazılmıştır. (Edebiyatımızdaki ilk mesnevi örneğidir)
*Kutadgu Bilig devlet içerisinde yönetenleri ve yönetilenleri bilgilendirmeyi hedefleyen siyasetnamedir. (Edebiyatımızdaki ilk siyasetnamedir)
*Nazım birimi beyittir. 6645 beyitten oluşur. Ayrıca beyitlerin arasına mani tipinde uyaklanan ve cinasların da görüldüğü 173 dörtlük serpiştirilmiştir.
*Aruzun “Fa ülün /fa ülün /fa ülün /fa ül “ aruz kalıbıyla yazılmıştır. (Aruz ölçüsüyle yazılan ilk eser)
*Alegorik bir eserdir. Eserde “adalet, saadet, devlet, akıl “ ve iyi bir devletin nasıl olması gerektiğini tartışır. Bu soyut kavramların insan niteliği ile verilmesine “Alegori “denir.
*Eserin temelini oluşturan dört temsili şahsiyet vardır. Bu şahsiyetler ve sembolize ettikleri kavramlar şunlardır :
1-) Kün Togdı (Hükümdar) : Doğruluk ve adaleti temsil eder.
2-)Ay Toldı (Vezir) :Mutluluğu temsil eder.
3-)Ögdülmiş (Vezirin oğlu) :Aklı temsil eder.
4-)Odgurmış (Vezirin kardeşi) :Kanaati temsil eder.
ÖRNEK
*İtilmez köngülüg iter bu kümüş
Eğilmez kişini eğer bu kümüş
(İtilmez gönülü iter bu gümüş
Eğilmez kişiyi eğer bu gümüş)
*Kör er kördi attun özi yumşadı
İri sözlüg erning sözi yumşadı
(Gözü dumanlı er altını gördü özü yumuşadı
Büyük söyleyenlerin de sözü yumuşadı)
*Özing asgı bolma budun asgı bol
Budun asgı içre özing asgı ol
(Kendi çıkarını kollama halkın çıkarını gözet
Kendi çıkarını milletin çıkarı içinde gör)
DİVANÜ LÜGATİ-T TÜRK – Kaşgarlı Mahmut
*’’Türk Dillerinin Sözlüğü’’ anlamına gelen bu eser xı. Yüzyılda (1073 yılında Bağdat’ta). Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmıştır. Halife Ebulkasım Abdullah’a sunulmuştur.
*Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin Arapça karşısında yok olup gitmesini önlemek amacıyla yazılan eser, ansiklopedik ve etimolojik bir sözlük niteliğindedir.
*Türk dilleri sözlüğü olmasının yanı sıra tarih, coğrafya, folklar, kültür, edebiyat vb. alanlarda Türk milli hafızasına ait zengin malzemeler içeren en önemli yazılı kaynaklardan biridir.
*Kitabın metni Türkçe ve açıklamalar Arapçadır. 7500 Türkçe sözcüğün Arapça karşılıklarının yanı sıra Türkçenin gramer bilgisi, şive özellikleri de verilmiştir. Bu bakımdan Türk dilinin ilk sözlüğü, ilk gramer kitabı sayılır.
*İslamiyet öncesi Türk edebiyatına ait koşuk, sagu, sav, destan gibi ürünlerden derlemeler yapılmış olması esere antoloji özelliği kazandırmıştır.
*Kaşgarlı Mahmut’un 11.yüzyılda Balasagun’u merkez örnek alarak çizdiği Dünya haritası o dönemde Türklerin yaşadığı bölgeleri göstermektedir.
*Eserde yer alan şiirlerin çoğu anonim mahiyette savaş ve kahramanlık şiirlerdir. Bu şiirler büyük ölçüde dörtlükler, kısmen de beyitler halinde yazılmış ve koşma tarzında kafiyelenmiştir.
*Alp Er Tunga’nın ölümü (Mö vıı. Yüzyıl) üzerine söylenen dörtlükler Türk şiirinin en eski örneği kabul edilmektedir.
*Kaşgarlı Mahmut, Türkçenin ilk dil bilimcisi olarak kabul edilmektedir.
DİVANU LÜGATİ’T TÜRK’TEN KOŞUK ÖRNEĞİ
Kimi içre oldurup
Ilav suvın keçtimiz
Uygur tapa başlanıp
Mınglak ilin açtımız
Açıklaması: Gemi içine oturarak ıla suyunu geçtik;
Uygur memleketine yönelerek Manglak elini
Fethettik.
DİVAN-I LÜGATİ’T TÜRK’TEN SAV (ATASÖZÜ) ÖRNEKLERİ
Erdem başı tıl ⇒ Erdemin yani faziletin başı dildir.
Kazden yırasa köngülden yme yırar ⇒ Gözden ıraklaşan gönülden de ıraklaşır.
DİVAN-I LÜGATİ’T TÜRK’TEN SAGU ÖRNEĞİ
Erdi aşın taturgan
Yavlak yağığ kaçurgan
Oğrak süsin kaytargan
Bastı ölüm ahtaru
(Yemeğini tattıran kötü düşmanı kaçırtan ve oğrak ordusunu geri püskürten bir yiğitti.)
• ”Gerçeklerin Eşiği” anlamına gelen Atabetü’l Hakayık, 12. yüzyılda Edip Ahmet Yükneki tarafından Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır.
• Edip Ahmet, dini ilimlere vakıf, Arapça ve Farsçayı iyi bilen bir kişidir. Eserin sonunda yazarı belli olmayan bir dörtlükte Edip Ahmet’in gözlerinin doğuştan görmediği ifade edilmiştir.
• Atabetü’l Hakayık aruzun “ feülün-feülün-feülün-feül “ kalıbıyla yazılmıştır. Methiyeler hariç eserin asıl kısmı mani tarzında kafiyelenen (aaxa) dörtlükler halindedir.
• Eser, Allah, peygamber, dört sahabe ve hükümdarın övgüsüyle başlar.
• Kitabın esasını oluşturan ve dörtlükler halinde yazılan kısımda ahlaki konular nasihat üslubuyla ele alınmıştır. Bilginin faydası, dilin korunması, dünyanın aldatıcılığı, zamanın kötüleşmesi gibi konular anlatılmıştır.
Bilig bildi boldu eren belgülüg
Bilgisiz tirigle titük körgülüg
Biliglig er öldi atı ölmedi
DİVAN-I HİKMET – Ahmet Yesevi
*12.yy da, ilk türk mutasavvıfı olan Ahmet Yesevi’nin yazdığı bu eser, ‘’hikmet’’ adı verilen 144 şiirden ve bir münacattan oluşmuştur.
*Ahmet Yesevi, Orta Asya’da dervişlerine dini ve tasavvufi hakikatleri, tarikatın adabını öğretmek amacıyla ‘’hikmet’’ler söylemiştir. Hikmet, hakimlik, bilgelik, sebep anlamlarına gelmektedir. Ahmet Yesevi’nin dini manzumelerin toplandığı esere de ‘’Divan-ı Hikmet’’ adı verilmiştir.
*Hikmetlerin konusu; şeriat ve tarikat esasları, ahlaki düzen, ilahi aşk, peygamber sevgisi, dünya hayatı, kıyamet, cennet cehennem vb.dir.
*Yalın bir dil kullanılmıştır.
*Didaktik (öğretici) tarzda yazılmıştır.
*Dörtlükler ve beyitlerden oluşmuştur.
*Aruz ve hece ölçüsü kullanılmıştır.
*Eser Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır.
NOT: Kutadgu Bilig, Divanu Lügati’t Türk ve Atabetül Hakayık isimli eserler dini içerikli olmakla beraber tasavvufi özellik taşımamaktadır. Orta Asya’ da tasavvuf edebiyatı Ahmet Yesevi’nin hikmetleri ile başlamıştır. Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli gibi birçok şair Ahmet Yesevi’den etkilenmiştir.
DİVAN-I HİKMET’TEN ÖRNEKLER
Bismillah dip beyan eyley hikmet aytıp
Taliblerge dürr ü güher saçtım mura
Min defter-i sani söni açtım mura
(Bismillah’la başlayarak hikmet söyleyip)
Taliplere inci, cevher saçtım işte
Riyazeti kata çekip, kanlar yut