Bütünsel Kuantum Okuma (BÜKO) eğitiminde öğrendiğim, bana çok iyi gelen bir tekniği ve o teknikten ortaya çıkan bir yazıyı paylaşmak istiyorum bu haftaki yazımda. BÜKO nedir? ( Bütünsel Kuantum Okuma ) BÜKO, klasik okuma olmayıp hızlı okuma tekniği hiç değildir. Amaca, niyete yönelik okuma tekniğidir. 3 günlük bir eğitimi çok kısa anlatmam çok mümkün olmayabilir. […]
Bütünsel Kuantum Okuma (BÜKO) eğitiminde öğrendiğim, bana çok iyi gelen bir tekniği ve o teknikten ortaya çıkan bir yazıyı paylaşmak istiyorum bu haftaki yazımda.
BÜKO, klasik okuma olmayıp hızlı okuma tekniği hiç değildir. Amaca, niyete yönelik okuma tekniğidir. 3 günlük bir eğitimi çok kısa anlatmam çok mümkün olmayabilir. Ancak şöyle söyleyebilirim ki
ekonomideki Pareto prensibi temel alınarak nasıl ki ihtiyacımızın %80’i kaynağımızın %20’si ile karşılanabiliyorsa okuma amacımıza kitabın %20’sini okuyarak ulaşabiliyoruz. Aslında kuantum düzleminde okunduğunda çok daha fazlasıyla karşılaşabiliyoruz.
Kuantum alana geçiş
BÜKO yöntemiyle bir kitap okurken yazarla irtibat kurar, niyetinizi bir gözlük gibi gözünüze takarak kitabın tamamıyla bütünleşirsiniz. Hatta son aşamasında serendipidity tekniği yani rastlantısallık tabiri diğerle tefeylül tekniği de vardır. Yani, niyetinizi alır bir soru sorar, rastgele bir sayfa açar ve o sayfada cevabınızla göz göze gelirsiniz.
Benim en sevdiğim kısmını şurası: Kitap boyunca gözünüze zıplayan ve adeta “Gör Beni” diyen on beş, yirmi kelimeyle karşılaşır ve onları not alırsınız. Kitabı bitirdiğinizde ise elinizi hiç kaldırmadan altı dakika boyunca bu kelimeleri içeren bir yazı yazarsınız hiç durmaksızın. Bu yöntem ayrıca yaratıcı yazarlık eğitiminde kullanılan bir tekniktir. Bu kelimeler birbiriyle çok alakasız olabilir ve sanki bir yazı içinde geçmesi imkansız gibi de gelebilir. Ancak kitabı gerçekten kuantum düzlemde okuduysanız bu kelimeler boşuna çıkmaz karşınıza. Adeta cımbızla çekmiş gibi çeker bilinçaltınız. Çeker ki bu kelimelerle bir bağ kurup kendinizi ifade edebilesiniz.
Şimdi sizinle Jonathan Haidt’in kaleme aldığı Mutluluk Varsayımı adlı enfes kitabı BÜKO tekniğiyle okuduktan sonra altı dakikada yazdığım yazıyı paylaşmak istiyorum. Koyu yazılmış kelimeler benim gözüme gözüme zıplayan kelimelerdi. En sonunda bakın ortaya ne çıktı:
Önümde sereserpe yatan yepyeni bir yaşama dair bana ne fısıldamak istersin, bir cümleyle dokunur musun kalbime, çok ihtiyacım var dedim. Dedi ki:
Amigdalan seni korkutmasın. Hiçbir değişim kalıcı değil. Zira öyle büyük bir kut (Tanrı tarafından insan verilen özel ışık) var ki içinde, her olan şey özsaygını güçlendirmek için olmakta. Kendini artan bir saygıyla selamla her değişimde. Baksana şu aerodinamiklerine.
Ahlak budalası birkaç kişinin seni ve dünyayı mağdur etmeye kalkması yormasın seni. Bir bilsen her bir anı bir meyveye dönüşecek ve başlangıç noktan olacak bu yeni yaşamda. Kutlayacaksın bu yepyeni yaşamı kutlama gözyaşlarıyla. Zira, daha önce akıttığın her gözyaşı ölümsüz güzelliğine katkı sunacak. O yüzden unut gitsin tüm olanları ki sen görmesen de iki gözünle, her biri evriliyor kitabın kapağındaki taptaze açmış sarı çiçek ve özgürce uçuşan kuşlar gibi.
Ve son fısıltı kulağına:
“Sevgi, korkuyu yener.”
İşte, zıplayan kelimelerin altı dakikada kuantum düzlemde sanki birer hafıza ve iradeleri varmışçasına bir araya gelip dans etmeleri ve benim de bu danstan payıma düşenler bu cümleler. E, bir kitap daha ne desin?
Not: Kitap aşığım ve kuantum alana ilgi duyuyorum diyorsanız bir kitabı BÜKO tekniğiyle okumaya bayılacaksınız. BÜKO eğitimi hakkında detaylı bilgiyi Erickson Uluslararası Koçluk Okulu’nun Türkiye temsilciliğini yürüten Denge Merkezi’nden (@dengemerkezi) alabilirsiniz.
Ahh ne güzel ne faydalı oldu bu yazının konusu benim için anlatamam. Çok teşekkür ederim, devamını beklerim heyecanla.
Şöyle özel bir vakit ayırıp okumak istediğim bir yazı idi bu.
Benimle daha önce de paylaştığın bu teknik daha da oturdu şimdi bende.
Fakat asıl güzel olan şu ki, sen de olanı hemen paylaşıyorsun, bu sana/size annenden geçmiş olmalı.
Bu yüzden hep çoğalıyorsun/uz.
Sizde ki tılsımlardan biri bu bence ve öyle özel bir şey ki, şifa oluyorsunuz ma aile ihtiyacı olan yüreklere.
İyi ki varsın Can Reyhan’ım.
O güzel yüreğinden öperim.
♥️♥️♥️♥️
Kahveniz bal,neşeniz bol olsun
gönlünüzn çiçeklerine
aşkın kelebekleri, dostluğun bal arıları konsun
Bunu benimle paylaştığında çok heyecanlanmıştım, enteresan gözüken muhteşem bir şey bu kuantum okuma.
Zıplayan kelimelerle oluşturduğun yazı kalbime zıpladı Reyhanım?
Bizi harika bir yöntemle buluşturduğun için tekrar teşekkür ederim CAN.
Bu teknik çok hoşuma gitti, psikoterapide de kullanılıyordur mutlaka,kişinin kendini tanıması, kendiyle yüzleşmesi için çok bir araç.