Bir olay ya da durum karşısında ortaya çıkan “şaşırma, sevinç, heyecan, korku, acıma ” gibi duyguları ifade etmekte kullanılan sözcüklerdir.
⇒ “eyvah, ah, vah, hey, tüh, hadi, oh, öf, yazık, oley, haydi, uf, aman,…”
- Ey Türk Gençliği!
- Tüh! Nasıl da parçalanmış.
- Hey! Buraya gelsene.
- Öf! Çok sıkıldım.
- Vah vah çok üzüldüm.
- Ay, elim kesildi.
- Yeter be!
- Bravo sana!
- Hah kara gözüktü!
- Ha gayret!
- Elveda sana!
- Eyvah, ne yer, ne yâr kaldı!
- Hey, bana baksana!
- Oh, ne güzel iş!
- Haykırdı, ak tolgalı beylerbeyi “İlerle!”
- Ooo! Karga cenapları, merhaba!
Ünlem görevindeki sözcükler isim çekim eklerini alarak isim olarak kullanılırlar.
- Baksana ahı vahı kalmamış.
⇒ Yansıma sözcükler de ünlem görevinde kullanılabilir.
- Dışarıdan güm! diye bir ses geldi.
⇒ Özel isimler ya da bazı sözcükler ünlem olmadıkları halde ünlemleşebilir.
- Ayşe! Hemen buraya gel.
- Komşu! Nerelerdeydiniz bakalım?
⇒ Ünlemler, cümlenin ögeleri bulunurken cümle dışı unsur olarak kabul edilir.