Ahmet KESKİN
Ahmet  KESKİN
ahmetkeskin@hotmail.com
Her Sıkıntının Bir “Nevruz”u Vardır
  • 5
  • 161
  • 21 Mart 2020 Cumartesi
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    1 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

Her sıkıntının bir “nevruz”u vardır diyerek başlayayım.. Son yıllarda hemen hemen herkeste giderek artan bir ‘doğal yaşama’ arzusu baş gösterdi. Şu yaşadığımız karantina günlerinde de insanlar sanırım en çok doğayı özlüyor. Fabrikasyon gıdaların, kimyasal katkı maddelerinin, hormonlu sebze ve meyvelerin, doğal beslenmeyen hayvanların et ve sütlerinin; diyabet gibi kanser gibi hastalıkları arttırdığı bütün uzmanlarca söyleniyor. […]

Her sıkıntının bir “nevruz”u vardır diyerek başlayayım.. Son yıllarda hemen hemen herkeste giderek artan bir ‘doğal yaşama’ arzusu baş gösterdi. Şu yaşadığımız karantina günlerinde de insanlar sanırım en çok doğayı özlüyor.

Fabrikasyon gıdaların, kimyasal katkı maddelerinin, hormonlu sebze ve meyvelerin, doğal beslenmeyen hayvanların et ve sütlerinin; diyabet gibi kanser gibi hastalıkları arttırdığı bütün uzmanlarca söyleniyor. Öte yandan şehirlerin gürültüsü, iş hayatının stresi, suç oranlarındaki artış ve özellikle son yıllardaki terör ve savaşların yarattığı can güvenliği endişesi; şehirlerde yaşayan insanların ruh sağlığını fena halde bozdu. Hem beden hem de ruh sağlığı bozulan insanlar çareyi doğal yaşam arayışlarında buldular.

Organik sebze ve meyveler, doğal ortamda yetişmiş hayvanların et, süt ve yumurtaları ve köy hayatına yönelik büyük bir özlem… Siz de fark etmişsinizdir hemen hemen bütün tatil bölgelerinde köy kahvaltısı reklamları yapılır oldu. Bu güzel bir şey elbette… Ben de bir şeker hastası olarak elimden geldiği kadar doğal gıdaları tercih etmek ve stresten uzak durmak zorundayım. Ancak doğal yaşamdan anladığımız nedense sadece organik gıdalarla beslenmek ve sakin bir köy ya da kasabada yaşamak…
Oysa doğanın tek özelliği bunlar değil…

Bugün 21 Mart… Yani Nevruz Bayramı…

Balıkesir’de yaşı 40’ın üzerinde olan hemen hemen hiç kimsenin çocukluk anıları içinde ‘Nevruz’ diye bir kutlama yoktur.
Bizler çocukluğumuzda duymadığımız Nevruz’u, gençliğimizde terör örgütünün ortalığı yakıp yıkmasıyla birlikte duyduk. Her yıl nevruz yaklaşırken emniyet birimleri alarma geçer, özellikle Kürtlerin yoğun yaşadığı yerlerde neredeyse sokağa çıkma yasağı ilan edilirdi. 1990’lı yılların başında devlet, birden bire ‘Nevruz aslında Türklerin Bayramıdır’ deyince çok şaşırdık. Ben dahil bir çok kişinin aklına ‘devlet Kürtlerin elinden bayramı da alıyor’ düşüncesi geldi. O günden sonra Nevruz bir anlamda devlet zoruyla kutlanan bir özel gün haline geldi.

Ancak özellikle 2000’li yılların başından itibaren internet ve iletişimin yaygınlaşmasının da etkisiyle gördük ki; Nevruz aslında Asya’nın hemen hemen her kültüründe, her dininde, her milletinde binlerce yıldır kutlanan bir bayrammış.

21 Mart tarihi gece ve gündüzün eşit olduğu iki tarihten biridir. (diğeri 23 Eylül) bu tarihten itibaren kuzey yarımkürede gündüzler uzamaya ve havalar ısınmaya başlar. Yani ilkbaharın başlangıcıdır 21 Mart. İşte bu nedenle yüzyıllardır Asya halkları Bahar’ın Doğa’nın bayramı olarak kutluyor Nevruz’u… Bu çok anlaşılabilir bir bayramdır aslında…

İnsanlar ilk çağlardan yakın zamana kadar mevsimlere bugünkünden daha bağımlı yaşadılar. Gerek tarımla gerekse hayvancılıkla uğraşan bir insan için baharın gelmesi gerçek bir bayramdır. Doğanın canlanması, doğadan faydalanan insanın da canlanması demektir. Yani aslında bir anlamda insanla doğanın barış içinde yaşaması gerektiğinin bir göstergesidir. Ve ben çevrecilerin neden Nevruz’u layıkıyla kutlamadıklarını, hatta Green Peace gibi örgütler aracılığıyla Nevruz’u uluslar arası bir kutlamaya dönüştürmediklerini merak eder dururum.

Dünya Manevi Kültür Mirası !!!

Zira Birleşmiş Milletler Manevi Kültür Mirası Koruma Kurulu 28 Eylül – 2 Ekim 2009 tarihleri arasında Abudabi’de yaptığı hükümetler arası toplantıda Nevruz’u ‘Dünya Manevi Kültür Mirası’ listesine dahil etmiş, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu da 2010 yılında 21 Mart tarihini ‘Dünya Nevruz Bayramı’ olarak ilan etmiştir.

Yani Nevruz tam bir doğa ve çevre bayramıdır

Kaynaklar Nevruz geleneğinin buzul çağının sona ermesinin ardından yani yaklaşık 15 bin yıl önce başladığını ve ilk kutlamaların İran kralı Cemşid’in dönemine rastladığını söyler. Yanlış okumadınız 15 bin yıllık bir bayramdır Nevruz… Yeryüzünde 15 bin yıldır devam eden başka bir gelenek yoktur sanırım. 15 bin yıllık bir geleneği yıllarca halkından saklamaya çalışmış bir devlet de…

Bütün Asya Türk toplumları, İranlılar, Afganlar, Kürtler, Kafkasya halkları binlerce yıldır 21 Martta kendi kültürlerine has kutlamalarla bir bayram olarak yaşıyor Nevruz geleneğini…

Kürtlerdeki Demirci Kawa efsanesinde bile Zalim Kral Dehak yüzünden ülkeye bahar gelmediği, Kawa önderliğindeki halkın 20 Mart tarihinde Dehak’ı öldürmesinin ardından 21 Martta baharın geldiği ve kutlamaların aslında baharın gelişi yüzünden olduğu yazar.

Bahailer, Zerdüştler için de kutsal sayılan bu özel gün, İslam öncesi de İslam sonrası da kutlanıyor. Bu açıdan bakıldığında Nevruz, dinler üstü, milletler üstü, ülkeler üstü bir bayramdır. Yani sadece insanı doğayla değil, insanla da barıştıracak bir bayram. Nasıl ki; güneşin doğuşu bize her gecenin bir sabahı olduğunu anlatıyorsa Nevruz da her kışın bir sonu olduğunu gösterir. Doğal yaşamdan sadece organik gıdaları ve köy hayatını anlayanlar şunu bilsinler ki tamamen doğal beslenmek ve milyonlarca insanın köy hayatı yaşaması mümkün değildir. Ama ruhumuzu, doğanın bu gerçeklerine göre eğitmek hepimizin elindedir.

Bugün Nevruz…
15 bin yıldır devam eden Nevruz geleneğinin insanın, hem doğayla hem de diğer insanlarla barışması için bir vesile olmasını diliyorum. Ve inanıyorum ki! Bu Covid-19 salgının da Nevruz’u yakındır.
Bayramınız Kutlu Olsun…

Sosyal Medyada Paylaşın:

5 yorum

  1. Ne gözel yazmışsınız, tam da söylemek istediklerim. Ümid eleyek ki, bundan sonraki illerde bu gözel bayram layiqiyle qutlanır! Tebiet insanın ilk sığınacağı, ilk inanc yeridir. Her zaman da ele olacaq!

    • İşin aslı ben nevruz’un gerçek önemini azeri kökenli bir arkadaşımdan öğrendim diyebilirim. Ümit ettiklerinize bütün kalbimle katılıyorum. Çok teşekkür ederim Shehla Hanım

      • Biz Novruzu esrlerdir çoşquyla qeyd edirik. Teessüf ki, malum sebeblerden bu il xaric..Men çoxx teşekkür edirem.

  2. Her kışın bir sonu cümlesi gerçekten doğru. Hem maddi hem manevi anlamda çok şey ifade ediyor.. Nevruz bayramınız kutlu olsun..

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM