Hal Dili Varken
  • Facebook
  • Twitter
  • 25 Şubat 2020
  • 13
  • 259
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    3 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -
Abone Ol 

Hal Dili Varken

Hal dili ile sormak varken Zan ile mi sordun! Gökpınar’ın suyu bulandı Geçmiş olsun! Geçen hafta Hurma Ağacı’nın İnsana Benzer mucize özelliklerini anlatan bir yazı yazmıştım. Çok sevdiniz benim gibi, Hurma Ağacı’nın naifliğini, anaçlığını, susarak hal diliyle konuşmasını. Öyleyse bu hafta da Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) ile Hurma kütüğünün sohbetini sizlerle paylaşmak istiyorum müsaitseniz. […]

|

Hal dili ile sormak varken

Zan ile mi sordun!

Gökpınar’ın suyu bulandı

Geçmiş olsun!

Geçen hafta Hurma Ağacı’nın İnsana Benzer mucize özelliklerini anlatan bir yazı yazmıştım. Çok sevdiniz benim gibi, Hurma Ağacı’nın naifliğini, anaçlığını, susarak hal diliyle konuşmasını. Öyleyse bu hafta da Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) ile Hurma kütüğünün sohbetini sizlerle paylaşmak istiyorum müsaitseniz.

Bir Garip

Hurma Ağacı, Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) tarafından öyle çok sevilen bir ağaç ki, bakınız bir mucizede nasıl bahsi geçiyor hurma kütüğünün aşk ile feryadı!

Aşk İle

Hz. Peygamber Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem ashabına vaaz verirken, mescid direklerinden bir hurma kütüğüne dayanır, sohbet eder imiş. Bu hurma kütüğü de, kendisine Hz. Peygamber’ (sav) in yaslandığını bilir mutlu olurmuş. Günler hızla geçmiş ve mescidde vaaz dinleyen ashâb o kadar çoğalmış ki çok şükür, bir kısım sahabe Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ (sav)nın mübarek yüzünü göremez olmuşlar ve;

-“Yâ Rasûlallah! Bizler, mescid çok kalabalık olduğundan mübarek yüzünü göremiyoruz” diyerek şikayette bulunmuşlar.

Hurma Kütüğü

Hz. Peygamberimizden mescide bir minber yapılmasını ve O’nun bu minbere çıkarak hutbe okumasını talep etmişler.Bunun üzerine bir minber yapılmış ve sevgili Peygamberimiz (sav) bu minberde vaaz vermek üzere hazırlanmışlar. Fakat güzeller güzeli Peygamberimiz’in (sav) ilk minbere çıkışında çok şaşırtıcı bir mucize oluvermiş. O Âlemlerin Efendisi’nin daha evvel hutbe okurken kendisine yaslandığı hurma kütüğü dile gelivermiş. Keder ve hasret içinde kavrulup duran bir insan gibi feryat figan ediyor, ah vah diyerek inliyormuş. Mescidde bulunan tüm mü’minler hurma kütüğünden gelen feryadı duymuşlar ve hayretlerini gizleyememişler. Hurma kütüğünün bu yakarışı ve kederine karşılık Efendimiz Hz. Peygamberimiz (sav) minberden inmiş ve o mübarek elleriyle hurma kütüğünü severek;

Ne istiyorsun?

-“Ey Hurma kütüğü ne istiyorsun? Bu feryadın nedendir? Bu halin nedir? diyerek onun halini ahvalini anlamaya çalışmış. Hurma kütüğü, kendi hâl diliyle konuşmaya başlamış gönlümüzün sultanıyla…ağlayarak, sıcacık…

-Yâ Rasûlallah! Senin hasretin beni yaktıkça yaktı! İçime tarifsiz bir keder, gam ve hasret doldurdu. Daha evvel hutbe vakitlerinde senin dayandığın o mesut direk bendim. Şimdi ise beni terkettin; bir minbere gittin. Şimdi senin dayanacak yerin o minberdir. Fakat ey Allah’ın Rasûlû! Merhamet et, bana hak ver, dünyada hangi varlık senin hasretine tahammül edebilir? Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) hurma kütüğünün bu hali karşısında;

Ey hurma kütüğü! Madem gamın, kederin ayrılıktan; feryadın özlemden… dile benden ne dilersen! İster misin, Allah’a yalvarayım da seni doğunun ve batının bütün insanlarına meyve veren yemyeşil, dipdiri bir ağaç yapsın? Yahut seni bir cennet fidanı, cennette bir servi fidanı yapsın! ki sonsuzluğa kadar en güzel, en taze, en genç halinle kalasın!… Tüm bu güzellikleri dinleyen Hurma kütüğünün cevabı;

-“Yâ Rasûlallah ikisini de istemem” oluyor. Tek arzum, sende fâni olmak, bunun içinde beni gömüp yok etmen, beni bu fani vücudumdan kurtarmandır. Çünkü bir ağaç ne kadar taze ve güzel olursa olsun gıdasını güneşten ve sudan alır. Halbuki benim hayatım, senin nurunla beslendi. Sana destek olmanın, hararetinle ısınmanın, sende yanıp kavrulmanın lezzetini tattı. Ben artık bu hoş ve tatlı hazdan ayrılamam. Daima bâki olanı isterim. Beni öylesine göm ve yok et ki, sende, senin biricik nûr’un içinde dirilip ebedi olayım!

Ve Allah’ın Rasûlü (sav) o hurma kütüğünü toprağa gömdürdü. Ta ki kıyamet gününde insan gibi dirilmesi üzere…

Hal Dili

Bir Hurma kütüğünden, onun dilinden, duygusundan çıkan bu ibretlik gerçek; tokat gibidir bana! Gönül gözü değil midir esasen muhabbetimiz! Gönüllerinden koptuklarımızdan, gönlümüzden kopanlardan yüz çevirmez miyiz? Dilden öte, KALP İŞİ değil midir onca yaşadığımız hayat? Olmalı değil midir? Hz. Mevlana ‘nın ifadesi ile;

-Ey gafil insan! Biz cansız varlıklar olduğumuz halde ilahi kudret bize hareket ve mârifet vermiştir. Bize diğer bütün canlıların yapamayacağı hünerleri yaptırmıştır. Senin ağzın ve dilin de cansız bir cisim iken Allah ona kelâmların her türlüsünü söyletmiyor mu? Öyleyse insan idrak etmez mi ki, Hüdâ istediği zaman neden Hurma ağacına bir hasret, bir hicran ve bir sevda kasîdesi söyletmesin?… Hal dili…

Ahh! Allah’ım! Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (sav) muhabbet ve sevgisinden feryad eden, yana yakıla ağlayan, inleyen Hurma kütüğünün halinden bana ve tüm kardeşlerime de bir pay nasip eyle! Öğrenebilmeyi ve hepsinden önemlisi okuduklarımızı hâl edebilmeyi bahşet.

Kaynakça:Osman Nuri Topbaş Hocaefendi

Şadan Yer

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

13 yorum

  1. Yine çok özel ve güzel olmuş.Unuttuklarımızı hatırlatman harika bir his.Yüreğine sağlık sevgili karım.

  2. Yureginize kaleminize sağlık. ..Rabbim ilmimizi irfanimizi idrakimizi artirsin AŞK ile Hu

  3. Hal dili dedin yüreğimin sesine kulak verdin. Ahh! Allah’ım! Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (sav) muhabbet ve sevgisinden feryad eden, yana yakıla ağlayan, inleyen Hurma kütüğünün halinden bana ve tüm kardeşlerime de bir pay nasip eyle! Öğrenebilmeyi ve hepsinden önemlisi okuduklarımızı hâl edebilmeyi bahşet. Dedin gözümden yaşları indirdin. O kocaman yüreğini seviyorum sen hep yaz ben okuyayım. Bir gün yanına geleceğim Allahimin izniyle

    • Cann ögretmenimmm?Estağfurullah…Rabbim bu ruhlari nerede buluşturuyor bir baksanıza…Efendimizin hurma kütüğü ile muhabbetinde beraberce gözyaşı dökebiliyorsak Hamd olsun,İllâ Aşk olsun…Bu hayat yolculuğunda hayatımda olduğunuz için,şükrume şükür kattım,iyiki varsınız.

  4. Senin agzın ve dilin de cansız birer varlıkken , Allah O na kelamların her tűrlűsűnű sőyletmiyor mu ? AGZINA KALEMINE RUHUNA SIFA VERSIN MEVLA , COKKK GUZEL …

  5. Teşekkür ederim ablacım, bugün şerbet gibi geldi bu yazı, huzur serpti yüreğimi var ol.

  6. Ne güzel yazmissin yuregim burkuldu Şadan ablacim …O’nun hasreti ki hurma agacini dillendiren ❤

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM