Reyhan Yılmaz
Reyhan  Yılmaz
yreyhany@gmail.com
Yoğun Bakım
  • 3
  • 163
  • 14 Mart 2020 Cumartesi
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    2 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

Bazı dönemlerden geçerken özellikle bazı kelimeler çok daha sihirliymiş gibi gelir. Sanki yeni keşfetmişim, ilk ben duymuşum gibi. Özel bir dönemden geçerken seçtiğim bu kelimeyi seninle de paylaşmak isterim: yoğun bakım Yoğun bakım İlk başta, kulağa hastane ortamını hatırlatan ve olumsuz içeriği olan bir sözcükmüş gibi gelebilir. Ancak benim paylaşmak istediğim kısmı başka. Şöyle ki: […]

Bazı dönemlerden geçerken özellikle bazı kelimeler çok daha sihirliymiş gibi gelir. Sanki yeni keşfetmişim, ilk ben duymuşum gibi. Özel bir dönemden geçerken seçtiğim bu kelimeyi seninle de paylaşmak isterim: yoğun bakım

Yoğun bakım

İlk başta, kulağa hastane ortamını hatırlatan ve olumsuz içeriği olan bir sözcükmüş gibi gelebilir. Ancak benim paylaşmak istediğim kısmı başka. Şöyle ki:

Yorucu, yıpratıcı ve belki de riskli bir ameliyat geçirmişsindir ve sonrasında seni yoğun bakım ünitesine alırlar. Her şeyiyle yoğun bir ilgi, müdahale söz konusudur sağlığın için. Aynen böyle, kimi zaman bazı hayat deneyimleri de sen de ciddi bir açık kalp ameliyatı etkisi yapar. Kendini tümüyle yorgun, bir daha ayağa kalkamayacak kadar halsiz ve ümitsiz hissedersin.

İşte böyle zamanlarda etrafındaki bazı canlar birden doktorun, hemşiren oluverirler en gönüllüsünden. O an tam da neye ihtiyacın var çok iyi bilirler. Sen hastaneden çıkmadan evini bir güzel temizler, bir de üstüne çiçek bahçesine çevirirler ki geldiğinde o kapkara topraktan fışkıran morlu, sarılı, pembeli renkler sana ümit versin diye. Evinde bıraktığın can ve mal dahil tüm emanetlerine en iyi şekilde bakmışlardır, belki de kendi canlarını ihmal pahasına. Seni bir güzel karşılarlar ameliyat sonrası. Sanırsın Oscar töreni için kırmızı halıda yürüyorsun. Öyle bir kucaklar ki yaranın nerede olduğunu tespit edercesine, öylesine şefkat ve kol kanat gerercesine. Yuvana yerleştirmekle kalmaz, sonrasında bir an bile yalnız bırakmaz. Çünkü, yapmış olmak için yapmaz hiçbir şeyi. Hadi kalk da biraz yürüyüş yapalım, ciğerlerin açılır, der ve tutar kolundan yürütür seni. Seni sana hatırlatmak ister adeta. Ayna tutmak ister:

  • Bak, ayaklarının üstündesin. Durabiliyor ve nefes alabiliyorsun. Kaldır başını da yürünecek ne çok yol var, bir bak.

Bakarsın ucu bucağı olmayan yola. Gücün yoktur, hiç devam edemeyecek gibi hissettiğin an yine girer koluna. Hadi, devam edelim diye fısıldar kulağına.

Bir bebeğin ilk banyosu ne kıymetlidir. Bilir misin?

El birliğiyle banyo yaptırırlar sana. Biri keseler, öbürü köpükler. Geçmişin tüm tozlarını bol suyla arındırırlar. Yaralarına krem sürer nazikçe. Sürerken de göz bebeklerinin içine bakarak:

  • Buradayım bak, hep birlikteyiz. Yara bu, elbet iyileşir. Hem sen bilirsin bunu nasıl da güzel bir ize dönüştüreceğini diyerek yüreklendirir birde. O an yüreğini hatırlar, elini kalbine götürür ve sorarsın:
  • Sahi, iyi misin? Hiç konuşamadık. Zihnim uç uç böceği gibi gezgin bu aralar. Bedenimi taşıyorum ama ne kadar benimle bilmiyorum. Bazen ilave bir yük almış gibi ağır, bazense nefes almayı unutmuş gibi ortada değil sanki. Sahi, sen nasılsın yüreğim?
  • Gayet iyiyim. Bütün bu yoğun ilgi, bakım bana çok iyi geliyor. Kendimi geliştirmem ve seni daha iyi bir ortama hazırlamam için bu ameliyata ihtiyacım vardı. Ameliyat gayet başarılı geçti. Hele ki, ameliyat sonrası yoğun bakım gibi çok daha önemli bir süreci de aşk, muhabbet ve dostlukla geçirebilmen çok kıymetli. Baksana ayağa kalmış güneşe bakabilme cesaretini tekrar gösterebiliyorsun yine.
  •  Evet, tüm hücrelerime kadar bir kez daha anladım ki alak isimli yaratılmış olduğumuz minicik kan pıhtısı bile ilgi, alaka ile beslenip büyüyormuş. Meğer, başka bir cana gösterebildiğimiz en ufak alakayla alaklar can buluyor, bir başkasının dünyasında bir nevi şifacı oluveriyormuşuz.

Peki, zor mu bu yoğun bakımı gösterebilmek başka bir cana? Aslında hayır. Bazen ufak bir tebessüm, içten bir kucaklama, sevdiğini ifade eden bir kelam, evinde hazır olan bir şeyi hediye edip vermek… Senin için basit olabilir ancak ” yoğun bakım “daki bir kişi için etkisini tahmin bile edemezsin.

Sosyal Medyada Paylaşın:

3 yorum

  1. Hangi yara kabuk tutmamış söyle hangi gece aymamış sabaha hangi fırtına dinmemiş güneş doğunca her şey geçici tutunmamak lazım sadece sevgiye aşka tutunmali insan yoksa gerisi yalan

  2. Ya ben sana gerçekten hayranım.
    Ne nefis ifadeler bunlar böyle.
    Sana saklanan hediyeleri ne güzel ki bulmuş ve bizlere de ikram ediyorsun.
    İy ki varsın.
    Tekrar tekrar geçmiş olsun.
    ♥️♥️♥️♥️

    • Çok sevilerek yaratıldım herbirimiz, ne mutlu İnsan sıfatında yaratıldık. Ve her sey bizler için…Sevgiyle kucaklıyorum,uzakları yakın yapıyorum bir DUA ile insaALLAH?Kalbimle?

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM