Rüzgar …Son dönemlerde farkındalıkla izlediğim, yüzümü okşamasına hayran kaldığım, pencerimin perdesiyle her dans ettiğinde durup izlediğim, yüreğime inşirah salan bir haberci gibi… Sonra birden aklıma geldi. Kelime kökenine bakayım acaba ne demek dedim. Rüz, Farsçada “gün” demekmiş, Rüzgar da “günün getirdiği, güne ait olan” demekmiş. Ne kadar manidar, öyle değil mi? Her rüzgar bir şeyler […]
Rüzgar …Son dönemlerde farkındalıkla izlediğim, yüzümü okşamasına hayran kaldığım, pencerimin perdesiyle her dans ettiğinde durup izlediğim, yüreğime inşirah salan bir haberci gibi…
Sonra birden aklıma geldi. Kelime kökenine bakayım acaba ne demek dedim. Rüz, Farsçada “gün” demekmiş, Rüzgar da “günün getirdiği, güne ait olan” demekmiş. Ne kadar manidar, öyle değil mi?
Her rüzgar bir şeyler getiriyor aslında, kapısını, avucunu, gözlerini açmasını bilene.
Her zaman öyle keyifli esmiyor elbet. Bazen de beklenmedik şiddetli bir rüzgar esiyor, evi dağıtıp alt üst ediyor ve adeta bir yangın çıkıyor hanemizde.
Tam bunları düşünürken bir yerde bir bilgiyle karşılaştım. Dünyaca ünlü ressam Picasso o kadar çok yokluk çekmiş ki bir dönem yaptığı tabloları yakıp ısınmak zorunda kalmış. Canım Picasso, nasıl bir deneyimdir o emekleri elleriyle yakıp ısınmaya çalışmak? Öyle etkilendim ki sanki o soğukta ben de üşüdüm. Ama sonrası? Dünyaca ünlü ve herkese ilham olan bir sanatçı olabilmek…Demek ki boşa yakmamış, demek ki emeği boşa gitmemiş. Hele canım Mevlana’mın çok sevdiğim şiiri geliverir aklıma:
Ben de yazarken böyle rüzgar gibi esmeyi seviyorum. Evet, ne diyorduk? Ha, rüzgar. Aslında çiçekler ne de güzel biliyor rüzgarın kıymetini. Hiç şikayetsiz, aşkla bekliyorlar. Zamanında esecek, polenleri oradan oraya taşıyacak, yer değiştirtecek ki tozlanma ve döllenme gerçekleşebilsin. Döllenme olsun ki doğum olsun. Doğum olsun ki yenilik olsun. O zaman şöyle diyebilir miyiz? Her rüzgar bir doğuma gebe. Yeter ki o rüzgara karşı gelme! Kapını, pencereni kapatacağım diye uğraşma. Aç kollarını, kabullen, saçını, yüzünü okşamasını, beline sarılmasına izin ver, yol ver rüzgarına ki nice doğumlar yaşayasın!
Rüzgara yani “günün getirdiğine” selam olsun, başım üstüne!