Uzun Evliliklerin Sırrı Ne ?
8

Bir yazı okudum az önce, yazı tanıdık bir yazarın peşine düştüğü bir soru ile ilgili ve soru şu; “Uzun Evliliklerin Sırrı Ne?”

Ana başlık bu ama ilk soru mutsuz evliliklerin nedeniyle ilgili, bu sorunun cevabı bir kitap ‘çıda arandığı için cevaplarda tanıdık dostlardan geliyor tabi ki.

Mutsuz evlilikler

Mesela diyor ki Nietzsche “mutsuz evliliklerin sebebi aşk eksikliği değil “DOST” eksikliğidir.”

Hımmm bende katılabilirim bu cümleye canım Ni-Çe:)
Konu mühim konu tabi, yazar da öyle tek bir cevapla yetinecek biri değil, bu defa yeni bir soru soruyor üstad kişilere; “insanlar diyor, peki niye evleniyorlar”

Oscar Wilde ; “Erkekler yorulunca, kadınlar meraktan evlenir, sonunda her iki kesimde düş kırıklığına uğrar” diyor bilmiş bilmiş.
Çok saygıdeğer Montaigne ise; “Evlilik kafese benzer, dışarıdakiler içeri girmeye uğraşırken, içerideki kuşlar dışarı kaçmaya can atar”
Kafesin dışında kalmış biri olarak diyebilirim ki hiç kimse mutlu olduğu bir yerden kaçmaz, Ah Montaigne DENEME’diysen bir de bunu Dene, bunu da yaz!

Benim bakış açımı en iyi elbette ki Halil Cibran anlardı. Onu dinlesek evlilikten niye kaçınılırdı? Bak ne demiş usul usul Halil Cibran; “Birbirinizin kabını doldurun ama sakın aynı kaptan içmeyin, birbirinize ekmeğinizden verin ama aynı somunu bölüşmeyin”

Sonuç şu ki “demek ki herkes kendi BİREYSELLİĞİNİ korumalı”
Sonunda kafası bir hayli karışık yazar, konuyu bir de pamuk anneannesine soruyor, uzun evliliklerin sırrı ne ? O da onlardan daha bilmiş (vay be herkes ne de bilmiş:) diyor ki; “a kızım sen bakma o yazarlara, uzun evliliğin tek bir sırrı var o da; iyiyi kötüye yama yapmak!”

İtirazım var canım anneanneciğim; evlilik gördüğümüz eksikleri, kusurları, delikleri, yırtıkları elimizdeki ipekten kumaşlarla yamalamak olmamalı.
Ha o kumaşın üzerine biraz o biraz ben kendi mürekkep damlamızı damlatıp, dağılan o renklerde hem her birimiz ayrı bir renkmiş gibi hemde ana rengimizle buluşmuşuz gibi hissedebiliyorsak o ayrı.
Hem o zaman niye “ayrı” düşelim gayrı..

Sizce uzun evliliklerin sırrı ne?

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Hayat insanlara kimlikler ve bu kimliklere bazen elbiseler diker. Benim de vardı böyle bir elbisem, birgün onu çıkarmaya karar verdim, onu çıkardığımda kendimi bir portakal gibi soydum, soydukça kabuklarımı, yeni bir BEN ile buluştum. Bir çocuk oyunu gibiydim sanki, portakalı soydum, başucuma koydum, ben bir GER-ÇEK uydurdum, duma dum dum misali. İşte o kendime ayma anımda yeni kimliklerimle buluştum; Eğitmen. Profesyonel Koç. Ve acemi bir Yazar. Her şeyin acemiliğini seviyorum zira ben, Turgut Uyar'ın dediği gibi; "belki de asıl Ustalık budur, her zaman Acemi olmayı bilmek" Bunu unutmazsam/bunu unutmazsak daha daha daha elbiseler dikeriz kendimize, bedenimize ve tin'imize. Belki de YAŞAMAK budur. Selam olsun herkese.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir
landscape-4665051_1280

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yorumlar (8)

  1. Rabbim kadını ve erkeği yaratır. Üstünlük savaşına girsinler diye değil. Yoldaş olun diye, yol olsunlar birbirlerine diye..Unuttu erkek erkek olduğunu, yapması gerekenleri.. Erkek gücü, kadın estetiği simgelerdi sonra noldu kadın erkek gibi erkek kadın gibi oldu unutarak özünü… kimse üstüne düşeni yapmamaya başladı sonra hepten unuttu özünü.. yol almayı bilenler yola devam etti diğerleri köprüden geçerken üstünden geçeceği köprüyü yıktı… Yüreğine sağlık Dincel’im ???

  2. 4 Aralık 2019

    Sevgili Dinçel,izin verirsen aklımda evlilik ile ilgili bir ayet var onu paylaşmak isterim.”Onlar sizin için,siz de onlar için birer elbesisiniz”(Bakara 187) Ne güzel ifade etmiş Rabbimiz.Pratikte anneannelerimizin o engin sabrını uygulayamasak da bu ayet içimi ısıtıyor,beni olgunlaştırıyor.Tekrar düşünmeme sebep olduğun için çok teşekkür ederim.Kalemine sağlık.

    • 4 Aralık 2019

      Canım Şadan’ım tek bir yorumunla dahi bambaşka bir yazı oluyor senin katkıların.
      Asıl ben düşünme safhasına geçiyorum.
      Düşündükçe kayboluyorum.
      Bu senin başarın.
      İyi ki varsın.
      İyi ki buluştuk bu koca dünyada.
      Bu gerçekten büyük şans.

  3. 3 Aralık 2019

    Herkes birbirinin bireysel farklılıklarını da sevse ve saygı duysa bir ömür süreceğine inanıyorum

  4. 3 Aralık 2019

    Günümüzde boşanma o kadar çok ki, kimse kimseyi tahammül edemez olmuş. Tabi ki büyük sorunlarda kimse kimseye tahammül etmesin. Herkes haddini bilsin karşısındakini de üzmesin canım. Ufak tefek şeylerde de yuva bozmak çok mantıklı değil

  5. 3 Aralık 2019

    Günümüzde boşanma o kadar çok ki kimse kimseyi tahammül edemez olmuş. Tabi ki büyük sorunlarda kimse kimseyi tahammül etmesin. Herkes haddini bilsin karşısındakini de üzmedi etmesin canım. Ufak tefek şeylerde de yuva bozmak çok mantıklı değil bence.

Bir cevap yazın