Mevlana ile Kendine Varmak
10

Mevlana’yı anlayabilmek, sözlerindeki manaya erebilmek benim için hiç de kolay olmadı, çünkü bazı cümlelerin sırrına ermek, Mevlana ile kendine varmak O’nu hayatında bizzat yaşayınca oluyor.

Mesela bir keresinde hayatım mahvolmuştu benim, ve o bana sanki karşımda durup sakince şunları söylüyordu; “düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme, nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?” diyordu.

Mevlana

Gençken anlayamamışım bu cümleyi fakat yıllar içinde fark ettim ki o yaşadığım hayatın içinde ben küllerinden yeniden doğan bir Anka Kuşu oluyormuşum. Bu aslında hepimiz için de geçerli, zira bu konuda şunu der canım Mevlana Hazretleri; “her şeye canını sıkma ey gönül, ne bu dertler kalıcı, ne de bu ömür.” Al bu cümleyi, öp başına koy şimdi, şifa gibi sanki, deva gibi.

Hem demiyor muydu yine o; “sevgi şifadır, sevgi güçtür, sevgi DEĞİŞİMİN MÜHRÜDÜR” diye, daha ne desin ki? başımıza gelen her şey değişimimiz için gerekli.. Bu cümlelerle başladı işte benim değişimlerim; sonra çok zaman kendimi aradım durdum yollarda, her yerde..

Ve o yine her zaman ki bilgeliğiyle birgün kulağıma eğilip şunları söyledi bana; “Can konağını aramadaysan cansın, bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin, bir damla su arıyorsan susun, zulmün peşindeysen zalimsin, aşkı arıyorsan aşıksın.

Gönlün neye kapılmışsa O’sun sen.

Şu nükteyi biliyorsan, işi biliyorsun demektir:

NEYİ ARIYORSAN O’SUN SEN.”

Al işte seni ilmek ilmek ören bir cümle daha. Ah bir de “aradığında seni arar” cümlesi var ya; işte orada da teslimiyetin başlıyor ve yaşamsal yolculuğuna artık kalp gözünle devam ediyorsun ve ne muazzam bir dönüşümdür ki o, her aradığını bulduğuna artık şaşırmıyorsun.

Sahiden de insan NEYİ ARARSA ONU BULUR, ondan sebep, aradıklarımız da saklıyız hep, kendini tanımak isteyen, önce aradığının ne olduğuna baksın ve önünde sonunda hamurundaki esaslı mayanın farkına varsın.
Ve son olarak şu cümleyi de yeniden anımsayalım;  “dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım…”

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Hayat insanlara kimlikler ve bu kimliklere bazen elbiseler diker. Benim de vardı böyle bir elbisem, birgün onu çıkarmaya karar verdim, onu çıkardığımda kendimi bir portakal gibi soydum, soydukça kabuklarımı, yeni bir BEN ile buluştum. Bir çocuk oyunu gibiydim sanki, portakalı soydum, başucuma koydum, ben bir GER-ÇEK uydurdum, duma dum dum misali. İşte o kendime ayma anımda yeni kimliklerimle buluştum; Eğitmen. Profesyonel Koç. Ve acemi bir Yazar. Her şeyin acemiliğini seviyorum zira ben, Turgut Uyar'ın dediği gibi; "belki de asıl Ustalık budur, her zaman Acemi olmayı bilmek" Bunu unutmazsam/bunu unutmazsak daha daha daha elbiseler dikeriz kendimize, bedenimize ve tin'imize. Belki de YAŞAMAK budur. Selam olsun herkese.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir
bahar-sevinci

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yorumlar (10)

  1. 14 Kasım 2019

    Yüreğe aşk, aşka teslimiyet gerek, yola yolcu, yolcuya yoldaş gerek. Yazdıklarınla, verdiğin cesaretle, yaşam enerjin ve ilhamınla yoldaşlık ettiğin için var ol Dinçel. Ne güzel yazmışsın, emeğine sağlık…Sevgiyle, dostça kal.

  2. Ne arıyorsan O’sun sen nasıl güzel bir anlamdır yüreği doldurup taşıran. doldukça daha çok arayışta olan gönüllerimiz “bir” olsun.

  3. 5 Kasım 2019

    Yüreğinize sağlık…

  4. 4 Kasım 2019

    Ne arıyorsan O’sun sen yazdıkça ben mutlu oluyorum kendim yazmış gibi

  5. 4 Kasım 2019

    Kaleminize,ruhunuza sağlık.Cok iyi hissettirdi

Bir cevap yazın