1. Anasayfa
  2. Edebiyat Kafe

İnsan Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı!

İnsan Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı!
7

İnsan Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı! Nerden çıktı bu bakalım. Geçenlerde çok sevdiğim bir dostum whatsapp’dan bir video gönderdi bana, tam da aynı şeyleri düşündüğüm esnada yarım cümlelerimi tamamladı gibi oldu o video.

İnsan Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı!

Bertrand Russell ‘dan alıntılarla yapılmış video da diyor ki özetle Russell; yaptığınız şeyin çok önemli olduğunu düşünmeye başlarsanız bu tatil yapmanız gerektiği anlamına gelir, ancak bu tatil Hindistan’a gitmek manasına gelmiyor, tatil her gündür ve sizin, o 24 saat içinde “ciddiyetinizden” uzaklaşmanız gerekir, zira ciddiyetinizin özünde kendinize verdiğiniz “önem” dolayısıyla kendinizi önemli bir kişilik olarak görürsünüz. Bu varoluşta “TOZ ZERRESİNDEN” başka bir şey olmadığınızı görmenizi istiyorum, eğer yarın yok olursanız bu dünyaya hiçbir şey olmaz, siz artık orada olmazsanız bile her şey olduğu gibi devam eder!

Ve HER İNSAN yaşamının her anında bunun farkında olmalıdır…”

Ne realistçe değil mi?

Bununla ilgili Damien Hirst’in bir anısını aktarmak istiyorum sizlere.
Birgün bara gitmiş Damien ve 20 yaşında bir genç kızla konuşmaya başlamışlar, kız ne iş yaptığını sorunca “sanatçıyım” demiş, belki bilirsin, “tankın içindeki köpek balığını gördün mü?” Kız görmediğini söyleyince; “peki ikiye bölünmüş inek?” Kız onu da bilemeyince; bu defa “renkli benekli tabloları” sormuş, kız yazık ki onu da bilmiyormuş :) Bunun üzerine HİRST’e bir rahatlama gelmiş, üzüleceğine, “25 yıllık emeğim buraya kadarmış” demiş ve bu durumu “özgürleştirici” ve çok “hafifletici” bulmuş.
Böyle bir bakış açısı müthiş bir tevazu, kabulleniş ve zamanı geldiğinde bilgece bir vazgeçiş gerektiriyor kesinlikle.

Fakat günümüze baktığımda yazık ki krallıklarının! peşinde perişan insanlar görüyorum, kendilerini gelip geçmez sanıyorlar, ölümsüzlüğe kapılmışlar sanki. Oysa her daim yeni kalacak yanılgımızdan kurtulup zamanı geldiğinde eskisek olamıyor mu?

Bunu kabullenmek şahane bir son sahne vedasına dönüşüyor zihnimde.
Hatırlasanıza Freddie Mercury ‘nin son klibini. Son şarkısını siyah beyaz bir klipte söyler ve şarkının sonunda önce başını öne eğer, sonra da başını hafifçe kaldırıp “sizi hala seviyorum” der ve muazzam bir kurguyla yapılmış olan klipte, hem ekrandan hem de hayattan süzülüp gider ve sanki bize “hepimiz toz tanesi kadarız, öyle çok da abartmaya gerek yok” der.

Ve aslında ne de doğru söyler..

İnsan olmanın dayanılmaz ağırlığı …

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Hayat insanlara kimlikler ve bu kimliklere bazen elbiseler diker. Benim de vardı böyle bir elbisem, birgün onu çıkarmaya karar verdim, onu çıkardığımda kendimi bir portakal gibi soydum, soydukça kabuklarımı, yeni bir BEN ile buluştum. Bir çocuk oyunu gibiydim sanki, portakalı soydum, başucuma koydum, ben bir GER-ÇEK uydurdum, duma dum dum misali. İşte o kendime ayma anımda yeni kimliklerimle buluştum; Eğitmen. Profesyonel Koç. Ve acemi bir Yazar. Her şeyin acemiliğini seviyorum zira ben, Turgut Uyar'ın dediği gibi; "belki de asıl Ustalık budur, her zaman Acemi olmayı bilmek" Bunu unutmazsam/bunu unutmazsak daha daha daha elbiseler dikeriz kendimize, bedenimize ve tin'imize. Belki de YAŞAMAK budur. Selam olsun herkese.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yorumlar (7)

  1. Kesinlikle sen yaz biz okuyalım Reyhan ve Şadan’a katılıyorum :)

  2. 11 Kasım 2019

    Ne iyi geldi zerre olduğumuzu hatırlamak.Kaleminize sağlık.

  3. Sen yaz biz okuyalım….Kalemin ve o eşsiz yüreğim her daim DİNÇ olsun!

Bir cevap yazın