Dinçel Laçin
Dinçel  Laçin
dincellacin@hotmail.com
İnsan Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı!
  • 7
  • 213
  • 22 Ocak 2023 Pazar
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    1 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

İnsan Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı! Nerden çıktı bu bakalım. Geçenlerde çok sevdiğim bir dostum whatsapp’dan bir video gönderdi bana, tam da aynı şeyleri düşündüğüm esnada yarım cümlelerimi tamamladı gibi oldu o video. İnsan Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı! Bertrand Russell ‘dan alıntılarla yapılmış video da diyor ki özetle Russell; yaptığınız şeyin çok önemli olduğunu düşünmeye başlarsanız bu tatil […]

İnsan Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı! Nerden çıktı bu bakalım. Geçenlerde çok sevdiğim bir dostum whatsapp’dan bir video gönderdi bana, tam da aynı şeyleri düşündüğüm esnada yarım cümlelerimi tamamladı gibi oldu o video.

İnsan Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı!

Bertrand Russell ‘dan alıntılarla yapılmış video da diyor ki özetle Russell; yaptığınız şeyin çok önemli olduğunu düşünmeye başlarsanız bu tatil yapmanız gerektiği anlamına gelir, ancak bu tatil Hindistan’a gitmek manasına gelmiyor, tatil her gündür ve sizin, o 24 saat içinde “ciddiyetinizden” uzaklaşmanız gerekir, zira ciddiyetinizin özünde kendinize verdiğiniz “önem” dolayısıyla kendinizi önemli bir kişilik olarak görürsünüz. Bu varoluşta “TOZ ZERRESİNDEN” başka bir şey olmadığınızı görmenizi istiyorum, eğer yarın yok olursanız bu dünyaya hiçbir şey olmaz, siz artık orada olmazsanız bile her şey olduğu gibi devam eder!

Ve HER İNSAN yaşamının her anında bunun farkında olmalıdır…”

Ne realistçe değil mi?

Bununla ilgili Damien Hirst’in bir anısını aktarmak istiyorum sizlere.
Birgün bara gitmiş Damien ve 20 yaşında bir genç kızla konuşmaya başlamışlar, kız ne iş yaptığını sorunca “sanatçıyım” demiş, belki bilirsin, “tankın içindeki köpek balığını gördün mü?” Kız görmediğini söyleyince; “peki ikiye bölünmüş inek?” Kız onu da bilemeyince; bu defa “renkli benekli tabloları” sormuş, kız yazık ki onu da bilmiyormuş 🙂 Bunun üzerine HİRST’e bir rahatlama gelmiş, üzüleceğine, “25 yıllık emeğim buraya kadarmış” demiş ve bu durumu “özgürleştirici” ve çok “hafifletici” bulmuş.
Böyle bir bakış açısı müthiş bir tevazu, kabulleniş ve zamanı geldiğinde bilgece bir vazgeçiş gerektiriyor kesinlikle.

Fakat günümüze baktığımda yazık ki krallıklarının! peşinde perişan insanlar görüyorum, kendilerini gelip geçmez sanıyorlar, ölümsüzlüğe kapılmışlar sanki. Oysa her daim yeni kalacak yanılgımızdan kurtulup zamanı geldiğinde eskisek olamıyor mu?

Bunu kabullenmek şahane bir son sahne vedasına dönüşüyor zihnimde.
Hatırlasanıza Freddie Mercury ‘nin son klibini. Son şarkısını siyah beyaz bir klipte söyler ve şarkının sonunda önce başını öne eğer, sonra da başını hafifçe kaldırıp “sizi hala seviyorum” der ve muazzam bir kurguyla yapılmış olan klipte, hem ekrandan hem de hayattan süzülüp gider ve sanki bize “hepimiz toz tanesi kadarız, öyle çok da abartmaya gerek yok” der.

Ve aslında ne de doğru söyler..

İnsan olmanın dayanılmaz ağırlığı …

Sosyal Medyada Paylaşın:

7 yorum

    • Bunu sen mi söylüyorsun Reyhan’ım, cumartesi günlerini iple çekiyorum bilesin ♥️♥️♥️

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM