Nazlı Aydın
Nazlı  Aydın
biriktirdiklerimde@gmail.com
Ünsiyet ve Nisyan
  • 2
  • 227
  • 05 Nisan 2020 Pazar
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    1 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

Sahil o gün sessizdi ya da insanlar artık konuşmamaya karar vermişti. Her gün yaşanan curcuna, insan sesi, kalabalık yoktu. Birisi sanki benim için sahili boşaltmıştı. Görmem için. İleride hatırlayıp derin tefekküre dalmam için. Fıtratımdaki acizlik onlarla aramdaki “ünsiyet”i o an kuramamıştı. Ülfet gözümü bürümüştü. Denizin kabaran dalgaları, epey sert esen rüzgâr, kayalar, gökyüzü ve ben. […]

Sahil o gün sessizdi ya da insanlar artık konuşmamaya karar vermişti. Her gün yaşanan curcuna, insan sesi, kalabalık yoktu. Birisi sanki benim için sahili boşaltmıştı. Görmem için. İleride hatırlayıp derin tefekküre dalmam için. Fıtratımdaki acizlik onlarla aramdaki “ünsiyet”i o an kuramamıştı. Ülfet gözümü bürümüştü.

Denizin kabaran dalgaları, epey sert esen rüzgâr, kayalar, gökyüzü ve ben. Şemsiyem elimden uçup gidecekti, bedenimi terk eden ruh misali. Sahil kenarındaki bir kamelyaya oturdum. Şemsiyemi can havliyle kapatıp yanıma aldım. Uçtuğunda sanki ruhum da beni bırakıp gidecekti.

İnsanların çoğu belki de iptal olan programları, yarım kalan tatilleri, üstlerinin sırılsıklam olması gibi dertlerle şekva ederken bir gün evlerinden yağmuru izlemeye bolca vakit bulacaklarını bilmiyorlardı. İptal olan programları belki de bir daha hiç gerçekleşmeyecekti. İşleri güçleri sıkıldıkça pencereden dışarıyı izlemek olacaktı. Güneş’i hissetmeyi, yağmurda ıslanmayı, kalabalıklara karışmayı özleyecek olsalar hiç şekva ederler miydi? Ederlerdi. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.

Nisyan, Ünsiyet, İnsan

Bu günler geçip gidecek belki, ama insan nisyanında ısrarcı kalacak. Küçük bir pencereden izlediği yağmurla kurduğu ünsiyeti onunla buluştuğunda unutacak. Saksıda yetiştirdiği rengarenk sardunyayla, eve giren -çünkü kendisi evden çıkamıyor- kanatlarına binbir renk nakşedilmiş kelebekle ünsiyetini de unutacak. Mutfaktan çıkmayacak, elmayla, biberle, domatesle olan ünsiyetini unutacak. Çünkü hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.

Nisyan, ünsiyet, insan. İnsan, hem unutan hem yakınlaşandır. Okumak, Yazmak, Yaşamak Üzerine adlı kitapta “Ünsiyet düşünceyle kurulur ve düşünce ünsiyet içinde filizlenir. Ünsiyetin olmadığı yerde düşünce kök salamaz.Veya çok çabuk ünsiyet kurup nisyana dalandır insan.” ifadesi geçer.

Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür, nisyandan kaçamaz insan ancak nisyandan kaçması da gerekmez. Unutmak insana verilmiş bir nimettir esasında.

Her şeyi hatırlamak ne kadar acı olurdu, kim bilir? Çok sevdiğinin vefatını, sevgilinin terk edişini, üzüldüğün, kırıldığın, yerin dibine geçtiğin anları hatırlamak ne kadar da acı verici! Acı veren her günü tekrar tekrar yaşamak…

Şüphesiz her şerde bir hayır vardır.

“Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”

(Bakara Suresi, 216. ayet)

Sosyal Medyada Paylaşın:

2 yorum

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM