Başlığa takılmanızı istemem, niyetim ne fazla uyuyanlara bir serzenişte bulunmak ne de hakaret etmek değil. 2006 senesinde okuduğum ve beni çok etkileyen bir kitabın ismiydi bu “Sadece Aptallar 8 Saat Uyur”. Bende herkes gibi uykunun insan sağlığı açısından önemini biliyorum ancak bu yazım uyku durumunu abartanlara olacaktır. Hayattan neler kaçırdıklarına, ne gibi zarara uğradıkları hakkında olacaktır.

Tüm yaşantımız boyunca hayatımızı sürdürebilmemiz için pek çok rutinin sahibi oluyoruz. Devamlı yapmamız gereken ve bizi hayata bağlı tutan yeme, içme vb gibi rutinlerin ön sıralarında uyku geliyor. Yani, gerekli olan ve bu istem dışı vücudun dinlenme hali.

Peki bir insan günde kaç saat uyumalı ve ömrünün kaç yılını başını yastıkta geçirmeli?

Uyku süresi her insanda farklılıklar gösterir, böylelikle her bünyenin aynı olmasını beklemek yersizdir. Elbette bu, süredeki farklılığın uzamasıyla değil azalmasıyla ilgilidir.

Yani bir X kişiye günde 8 saat uyku yetiyorsa ve diğer Y kişisi de 4 saat uyuduğunu ifade ediyorsa, kendi yaşadıklarını referans alarak X kişisinin Y kişisine ”sen çok az uyuyorsun bence bir doktora görün” demesi çok saçma olur. Daha saçma bir durum da X kişisinin günde 4 saat uyuyarak kendini kötü hissetmediği halde ”evet ben neden az uyuyorum ki bir doktora görünsem iyi olacak” deyip bir doktorun kapısını çalmasıdır. Bu durumun en saçma olanı da, doktorla yapılan görüşme sonrasında doktorun ”al sana bir ilaç, bundan akşam yatmadan önce 1 tane al hem rahat hem deliksiz uyursun” demesi bizim X kişinin olmayan uyku problemini çözmeye yeter(!)

Halbuki bu güzel kardeşimiz kendisini biraz tanıyabilse ne ilaçlık ne de doktorluk olmadığını anlayacaktır. Az önce de söylediğim gibi uyku süresi her insanda değişkenlik gösterir ve yapılan araştırmalara göre bu süre, insanların ömür süreleri boyunca aldıkları yaşlara göre değişkenlik göstermektedir.

Hayat, parmaklarımızın arasından akıp giderken bizler zamanı tutamamaktan yakınıyoruz. Peki kısıtlı süremiz olduğunu bilmemize rağmen neden zamanımızı uyuyarak geçiriyoruz. Uyku hali bizleri tamamen uyuşukluğa ve tembelliğe sürüklerken vücudumuzun ağırlaşmasına sebebiyet verdiğinin farkına bile varmıyoruz.

Bedenimizin uyku ihtiyacı olduğu zamanlardaki uyku insana fayda sağlar.

Gereksiz fazla uyku hem beden için zararlı ve faydasız hem de dinimiz açısından kalbi öldürdüğü için mekruh’tur. İnsan, bir gün öleceğini hiç düşünmeden yaşar. Geri dönüşün imkansız olduğu o anda birkaç dakika daha yaşayabilmek adına tüm varını vermeye hazır olacaktır. Peki sen gününün 8, 9, 10 saatini dünyadan kopup başın yastıkta geçirmeyi şu an belki keyifli buluyorsun ama bunu matematiksel olarak düşünürsek durum vahim.

75 yaşında hayata veda eden bir insan günde 8 saat uyumuşsa 50 yıl yaşamış demektir. Ne kadar az değil mi? Oysa ömrümüzün üçte birini uykuda heba ettiğimizin farkında bile değiliz. Peki 9, 10. 12 saat uyuyanlara ne demeli. Fazla uyuduğumuzda vücudumuzun ağırlaştığından bahsettik peki yeteri kadar uyuduğumuzda kendimizi zinde hissetmedik mi? Tabi ki evet. Bu ister 4, ister 5, ister 6 saat olsun fark etmez. Böyle olduğu halde yine de bunun nedenini araştırmadan ne kadar uyku o kadar huzur gibi yanlış bir algıyla yaşamaya devam ediyoruz.

Peki uykumdan feragat edip te ne yapayım? Diyorsan. Hayatı daha kaliteli yaşamak adına kendini geliştirme girişimlerinde bulunabilirsin. Sevdiklerine, ailene daha fazla vakit ayırabilirsin. Daha yaratıcı, daha üretken çalışmaların olabilir.

Kısacası yapman gereken şu; önüne ulaşılması zor hedefler koy, hedefini aşka dönüştür, bu sayede az uyuyacak, çok çalışacak ve belkide herkesin bahsettiği o başarılı insanların arasında yer alacaksın, kim bilir.

Ömrünün üçte birini yastığa bağışlama, kaybedecek vakit yok, HADİ ARTIK UYUMA!…

Sadece Aptallar 8 Saat Uyur