Dinçel Laçin
Dinçel  Laçin
dincellacin@hotmail.com
Dersimiz Corona Virüsü
  • 6
  • 197
  • 23 Mart 2020 Pazartesi
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    1 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

Dersimiz Corona Virüsü Ben ona “ders” diyorum çünkü boyundan küçük haliyle bizlere muazzam dersler verdiğine inanıyorum.Olan her şey de “görünenin içindeki görünmeyene” odaklanmayı seçen biri olarak ben, yine öyle yapmayı seçiyorum.Çünkü onca hediye var bu ürkütücü hadisenin içinde, sanki bir film sahnesi gibi ve seyrettikçe, “abartmışlar yahu, bu kadarı da çok fazla” diyeceğim onca sahne […]

Dersimiz Corona Virüsü Ben ona “ders” diyorum çünkü boyundan küçük haliyle bizlere muazzam dersler verdiğine inanıyorum.
Olan her şey de “görünenin içindeki görünmeyene” odaklanmayı seçen biri olarak ben, yine öyle yapmayı seçiyorum.
Çünkü onca hediye var bu ürkütücü hadisenin içinde, sanki bir film sahnesi gibi ve seyrettikçe, “abartmışlar yahu, bu kadarı da çok fazla” diyeceğim onca sahne koyulmuş bu filmin içine.

Fakat filmin asıl konusu detaylarda gizli bana göre.
Mesela belki ilk detayla dünyanın kendisine yapılan haksızlıklara karşı bize vermek istediği bir ders olabilir mi bu?

Dersimiz Corona Virüsü

Belki de demek isiyordur ki; “doğaya dikkat et, onu koru, koru ki; sen de yeniden nefes al, zira hepimizin ihtiyacı olan tek şey bir solukluk nefes sonuçta ve sen insanoğlu çok hırpaladın onu, hep savaş halindeydin onunla, kazanırsan kaybedecektin ve öyle de oldu!!”
Ve sonra şunu öğretmeye çalışıyor olabilir mi; “çok telaş ettin, ama yine de hiçbir şeye yetişemezdin, dur biraz YAVAŞLA akışta kal ve dengeni iyi koru, bu ayarları bilirsen eğer, geçeceksin bu günlerin zorluğunu ve her şey bittiğinde kendini bu formda inşa edebilirsen eğer bir üst sınıfa rahatlıkla geçebilirsin, elindeki eski karneyi yenisiyle değiştirebilirsin.

Olayın bana göre en ilginç tarafı ise her gün şikayet ettiğimiz şeylerin aslında birer mutluluk olduğunu kavrayabilmek oldu sanırım.
Bir tanım okumuştum yıllar önce; şimdiki durumumuz ne kadar da uyuyor bu tanıma, zira mutluluk; “mutluluk olduğunu bilmediğimiz o anların toplamıymış aslında”; mesela bu tanıma göre; birbirimize sarılabilmek, dışarı çıkıp özgürce spor yapabilmek, kaygısızca yaptığımız sıradan bir alışveriş, komşuyla beraber içtiğimiz bir sabah kahvesi, akşam okuldan eve beklediğin yavrundan yanağına konan kocaman bir öpücük hediyesi, arkadaşlarla buluşup fikir ürettiğin, fırfır yaptığın, zihnini ve kalbini doyurduğun günlerin neşesi, küs kalmanın dünyanın en gereksiz eylemi olduğu hissi ve daha birçok şeyin ayırdına vardırdı bu minik virüs hepimizi ve sanki minik cüssesiyle bizleri terbiye etti..

Evde Kal

Ve şimdi bu terbiyeyle yapmamız gereken şey, unuttuklarımızı yeniden anımsama vakti; hayat bize EVDE KAL diyorsa bizde onu fırsata çeviririz, çocuğunuzla yapacağınız uzun uzun sohbetler, onunla birlikte yapabileceğiniz nice oyun ve faydalı etkinlikler, maaile kitap okuma saatleri, benim evimde mesela Kayra’mın çaldığı pianonun şahane sesi, bir aile toplantısı ile işbirliği önerisi, mesela birlikte değiştirilen nevresim saati, belki az sonra birlikte yapacağınız kekin lezzeti, tomurcuk açan çiçeğin neşesi, güzel bir film önerisi; bu günleri yine de çok olumsuz moda sokmamak için benim önerim yine olur PİYANİST şaheseri.
Sahi yazıyı bu filmle bitirmem gerekirse eğer; sıcak evimdeyken, evladım yanı başımdayken, birlikte harika vakit geçiriyorken, bu yazıyı yazabiliyorken, az önce bir keyif kahvesi içtiysem ve apartmandaki yaşlı komşularımıza telefon numaramı  bırakıp “alışverişlerini yapabileceğimi” söyleyip onların o minnet dolu teşekkürlerini kalbimin içinde taşıyorsam eğer, en iyi öğrendiğim ders; “insan insana ait” olur cidden.

Çünkü İNSAN İNSANA AİT.
Tüm sınırlar kapatıldı bak.
Geriye sadece İNSAN olmak kaldı.
Bu dersi geçersek eğer, tüm dünya yeniden yeşerecek.

Sosyal Medyada Paylaşın:

6 yorum

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Yorum yazmak için giriş yapmalısın

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM