Eski çağların en büyük kenti “Babil ve Babil Kulesi’nin Öyküsü” ne gidiyoruz. Eski Babil’in bazı kalıntıları zamanımıza kadar ulaşmıştır. Bunları kentin ünlü Babail Kralı Nabukadnezar’ın babası kenti yeniden yaptırmıştı. IÖ 6.yüzyılda Nabukadnezar döneminde genişletilen kent, dünyanın en Dünya’nın en görkemli kenti olarak ün kazanmıştır.

Eski yunan tarihçisi Herodot , her zaman yaptığı gibi biraz abartarak, Babil’i büyük ve görkemli bir kent olarak betimlemiştir. Ona göre kent, kenarı 22 km olan bir kare biçimindeydi. Ve surlarla çevriliydi. Pişmiş tuğladan yapılmış surlar 90 metreden fazla, 25 metre kalınlığındaydı. Bu surlar üzerinde 4 atlı arabanın dolasabileceği kadar sağlamdı. Kentin içinden geniş bir cadde geçerdi ve bu caddenin adı ” Tören Yoluydu” denirdi. Kutsal sayılan bu caddede bayram günleri dinsel geçit törenleri yapılırdı. Bu yol, kuleler ve hayvan oymalarıyla bezerli “İstişar Kapısı ” adı büyük kapıdan geçerek kent dışına uzanırdı.

Pers Kralı Kiros(kurus) İÖ 539 ‘ da Babil’ı ele geçirdi. Sonraki Pers kralları duvarları yıkıp kenti yağmaladılar. Büyük İskender , Persleri egemenliği altına aldıktan sonra , Babil’in bazı yerlerini kurtarmayı tasarladıysa da kendinden sonra yönetime gelenler Seleukeia’da yeni bir başkent kurdular.

Pers Kralı Kiros(kurus)

Babil ve Babil Kulesi’nin Öyküsü

Tevratın 1. Kitabı olan tekvinde Babil Kulesinin Öyküsü anlatılır. Bu öyküye göre tufandan sonra hepsi aynı dili konuşan yeryüzündeki tüm insanlar Babil ülkesindeki Şınar ovasına gelirler. Burada bir kent ve başı göğe değen bir kule yapmak isterler . Tuğla toplamaya ve harç karmaya koyulurlar.

Tanrı insanların kendisiyle eşit olma çabalarını engellemek için, birbirlerini anlayamasınlar diye onları değişik diller konuşur duruma sokar. Bunun sonucu olarak kulenin yapımını sürdüremeyen halk Babil topraklarından ayrılarak dünyanın dört bir yanına dağılır. Kente ‘Tanrı Kapısı’anlamina gelen “Babil” adi verilir.

Babillerin yaptığı kule kalıntıları bulunmuşsa da hangisinin Babil Kulesine ait olduğu saptanamamıştır.

Yukaridaki resim babil kulesini bulundugu yer. Şinar ovasindan bir görüntü.

Babil kulesinin Ziggurat tipinde bir yapı olduğu ön görülmüştür.

Babil kulesi ıraktadır.

Ve Rab dedi: İşte bunlar bir kavimdir, hepsinin dili aynı ve yapmaya başladıkları şey budur; onları men etmeyelim. Gelin inelim birbirlerini anlayamasınlar diye dillerini karıştıralım. Rab onları bütün yeryüzü üzerine dağıttı. Ve şehri bina etmeyi bıraktılar. Bundan dolayı oraya Babil dendi. Çünkü Rab bütün dünyanın dilini orada karıştırdı” (11:4-9)

Kaynaklar: Temel Britanca cilt 2 Aristo , Tevrat 1 tekvin