Reyhan Yılmaz
Reyhan  Yılmaz
yreyhany@gmail.com
Herkesin Sınavı Farklı
  • 3
  • 154
  • 21 Aralık 2019 Cumartesi
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    2 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

Ya İmtihan Değilse? Herkesin sınavı farklı … Bu da benim imtihanım. Ne yapalım sınavımız böyleymiş. Ne kadar da çok kullanıyoruz bu kalıpları. Ancak bu kelimeleri kullanırken aslında zihnimize ne emir verdiğimizin farkında değiliz. Malum, söz büyüdür demiş üstatlar. Öyle ki modern hipnozun, hipnoterapinin babası olarak kabul edilen Milton Erickson danışanlarının bilinçaltına inmek için onları uyutmak […]

Ya İmtihan Değilse?

Herkesin sınavı farklı …

Bu da benim imtihanım.

Ne yapalım sınavımız böyleymiş.

Ne kadar da çok kullanıyoruz bu kalıpları. Ancak bu kelimeleri kullanırken aslında zihnimize ne emir verdiğimizin farkında değiliz. Malum, söz büyüdür demiş üstatlar. Öyle ki modern hipnozun, hipnoterapinin babası olarak kabul edilen Milton Erickson danışanlarının bilinçaltına inmek için onları uyutmak yerine kelimelerin gücünden yararlanmayı tercih ediyor. (Bununla ilgili müthiş kitabını ayrıca ele alırız bir gün.)

Sufiler de “Söz duadır.” düsturuyla gereksiz konuşmaktan çekinip konuşacakları zamanda sözlerini özenle seçerlermiş. Hatta derler ki:

  • “Gelecekte ne yaşayacağını merak ediyorsan şu anki seçtiğin kelimelere bak.”

Evet, hal böyleyken, söz hem dua hem sihirken benim en çok kulağıma gelen ve bir zamanlar benimde hep bu şekilde nitelendirdiğim bir cümleyi/inanışı paylaşmak istiyorum:

Herkesin sınavı farklı

BU DA BENİM SINAVIM

Ne zaman çok acı bir olay yaşasak ilk aklımıza gelen cümlelerden biridir. Bu cümleyi kurunca aslında beyne şu emri veriyoruz:

  • Sınav dediğin şey zordur, geçilmesi gerekir ve tek başınasın. Geçmezsen sınıfta kalırsın. Yani bir nevi sen şu an kurbansın.

Peki, komutanından yani dilden emir alan sevgili beyin bu emri alınca ne yapar? Tabi ki seni hayatta tutmak için ilkel beynini uyarır ve kortizol adlı stres hormonunu salgılatır, salgılatır ki sana sürekli hayatta kalman gerektiğini hatırlatsın. Bu kelimeyi kullandıkça bilinçaltın sana “tehlike”de olduğunu hissettirir. Çünkü sen emri en başında böyle verdin bile. Asıl görevi seni gerçek tehlikelerden korumakla görevli ve birkaç dakika salgılansa yetecek bir hormonu yanlışlıkla/gereksiz yere gün boyu salgılatmış ve dolayısıyla kendini de harap etmiş oldun.

E, peki ne yapalım?

Yaşadığın acı olay her ne ise bir de şöyle dile getirsen:

BU, BENİM GELİŞİM ALANIM

Bu olumlu sözü duyan beyin ne yapar peki?

Bu sefer ilkel beyni değil, neo-korteksini yani insan özgü özel beyin yapını çalıştırır ve senin gelişimin adına olası bütün çözüm yollarını sana buldurur. Çünkü, bu sözde kurban yok. Bilakis, gelişme niyetinde olan, yaşadığı olayla bir üst versiyonunu gerçekleştirmek isteyen farkındalık sahibi, bilinçli bir birey var.

Olay aynı. Seçimler ise bizim. Seçtiğin bir kelimeyle kurban mı olmak istersin yoksa gelişmeyi seçen bir BİRey mi?

Sosyal Medyada Paylaşın:

3 yorum

  1. “Her şeyin iyisine bak” kaidesiyle amel etmeye niyet edelim.Ve güzel görüp güzel düşünelim canlar.

  2. Kesinlikle bende katılıyorum Ahu’ya ve elbette sana, her şey bakış açısında gizli.
    Anlamlandırarak değiştirdiğinde yeni bir yaşama merhaba diyorsun.
    Buna aymak..
    İşte bütün mesele.
    ♥️

  3. Gelişmeyi seçiyorum zevkle 🙂 Herkesin sınavı farklı ve buna göre hareket ettiğimizde insanın dünyası değişiyor. Bakış açısında gizli her şey ve her şey BİR…

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM