Çocukluktan İnsanlığa, Tohumdan Ağaca 2
4

Çocukluktan İnsanlığa, Tohumdan Ağaca 1 yazımın devamıyla beraberiz bu hafta

Bir önceki yazımda sizlerden gelen yorumların bir kısmında karamsar bir kabulleniş vardı sanki. Evet, müdahale alanımz dışında kalan, elimizi kolumuzu bağladığına inandığımız dışsal pek çok faktör var belki; fakat her birimize emanet verilmiş uzun bir hayat var önümüzde değil mi? Aynayı kendimize çevirip kendimizle yüzleşmede hep biraz güdüğüz sanırım. Yeşerelim isterken acaba kendi değerlerimizi bulup, o değerlere gerçekten sahip çıkabiliyor muyuz? El-aleme kafa yormaktan, gözü uzaktakinin kusurlarıyla meşgul etmektense; gözümüzü, yakına kendimize çevirebilsek nasıl olur?

Bir çocuğu ok gibi düşünürsek o okun doğru istikamete gitmesine aracı olabilecek doğru yay mıyız acaba? Sağlıklı bir toplum temennisiyle bir hafta önce başladığım yazıma, ikinci bir örnekle devam ediyorum.

Bu sefer sosyolog sevgili Nurdoğan Arkış Hoca’ya kulak verelim hep birlikte..

” Bir gün bakkala gittim. Bakkalın önünde olur ya hani şekerler, 3 yaşındaki bir çocuk elini daldırmış şeker kutusuna avucuna sığacak kadar şekeri almış eline. Annesi çocuğun bileğinden kavralamış, ‘Bırak onu, alma onu’ diyor. Çocuk da mızmızlanıyor. Belli ki çocuk şeker istiyor, anne de almasın istiyor. Peki anne neden o şekerleri almasın istiyor? Mesela çocuğun sağlığı için şeker yemesini istemiyor olabilir. Mesela anne, çocuk, bakkalın haberi olmadan, şekerleri hırsız gibi aldığı için çocuğa engel olmak istiyor olabilir. ‘Hak etmediğin bir şeyi alamazsın, hırsızlık doğru değil’ deyip hakkaniyet değerini çocukta yaşatmak istiyor olabilir.

Bu durumda anne:

‘ Sen bu şekeri kimden alıyorsun? E peki o şekerler kimin? Eğer sen şeker alacaksan parasını ödeyeceksin.’ deyip hakkaniyeti yaşayarak öğretmiş oluyor çocuğuna. Şeker alındı diyelim. Anne: ‘Tamam alabilirsin ama günde bir tane hakkın var ve yemekten sonra yiyeceksin.’ dediği an, çocuk disiplini ve kuralları da böylece öğrenmeye başlıyor. Çocuk, ‘Ama ben beş tane almak istiyorum.’ dediğinde anne: ‘Hayır bir tane alacaksın çünkü sağlığın önemli.’ diyor. Bakın burası çok önemli, anne, param yok, üzersin beni, ben öyle istiyorum demiyor; sağlık önemli diyor yani değerle ilişki kurduruyor. Ve çocuğunda sağlık değerini yaşatmak istiyor. Dolayısıyla anne çocuğa değerleri anlatarak, neden almaması gerektiğini öğretiyor.

Anne, çocuğun elinden şekerleri düşürttükten sonra, çocuğun kolunu bırakınca bu sefer de çocuk başka bir tarafı avuçluyor. Tam o esnada anne: ‘Bak bakkal amca sana kızıyor.’ diyor. Çocuk bakkal amcaya bakıyor. Şimdi bu çocuk neyi öğrendi?! Şekerleri niye almamalıyım? Çünkü başkası kızıyor, başkası öyle diyor, yani kontrol başkasına geçiyor ve çocuk dışarıdaki bir şeye bakarak kendini kontrol etmeyi öğreniyor. Hatta çocuk bu durumda, şöyle bir bağlantı da kurmuş olabilir: ‘Bakkal amca görmüyorsa o zaman şekerleri alabilirim!’ Böyle bir durumda değerler aksıyor.

Bizler kararlı durmak zorundayız. Kolay yolu seçip, amca kızar diyerek sorumluluğu üstümüzden atamayız. Bu arada şunu da unutmamak gerek. Mesela bu olaydan yola çıkılırsa, anne kendisi şeker yiyor mu acaba? Unutmamak gerekir ki, kendi uygulamadığınız değeri çocuğa aşılayamayız, o çocuk o değeri bu şekilde öğrenemez. ”

Lafla gemi yüzmez, o gemiyi hal ederek kullanmak gerekir.

Not: Sevgili Nurdoğan Arkış hocaya, bu paylaştığı hikayeden dolayı teşekkür ederim. Çocukluktan İnsanlığa, Tohumdan Ağaca yazımda da bahsettiğim hikayesinin de yer aldığı videoyu izlemek isterseniz bağlantıya tıklayınız. Önümüzdeki hafta farklı bir örnekle görüşmek üzere. Sev’giyle…

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

İnsan olma yolunda çabalayan bir yolcu.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yorumlar (4)

  1. 29 Kasım 2019

    Hep emek var hep…Emek olmadan,önem vermeden,harekete geçmeden hiçbirşey olmaz diyoruz bu yazı da söylediğimizin kanıtı.Varol Meldam ?

  2. 28 Kasım 2019

    Çok mutlu oldum, bu konular çok değerli benim için. Faydası olsun umarım.

  3. Melda hanım harika bilgiler çok teşekkürler. Çocukluktan İnsanlığa, Tohumdan Ağaca 1 i de keyifle okudum. ve sayenizde Nurdoğan Arkış Hoca’yı tanımış oldum. yazınızı okuduktan sonra Nurdoğan hocayı da dinledim inanılmaz keyifliydi.

Bir cevap yazın