1. Anasayfa
  2. Edebiyat Kafe

Gemideki Kemancı

Gemideki Kemancı
6

Gemideki kemancı…Titanic filminde en etkileyici sahnedir bana göre, müzisyenin gemi batarken bile kemanını çalmaya devam etmesi.

Zira gerçek bir olaydır. Hikayenin başkahramanı ise orkestra şefi Wallace Hartley’dir ki gemiden sağlam çıkan kemanı seneler sonra açık artırmayla çok yüksek bir fiyata satılmıştır.

Gemideki kemancı , titanik, malum ziyaretçi….

Şimdi nereden çıktı bu sahne diyebilirsin. Son zamanlarda malum misafirin dünyayı ziyaret etmesiyle (olumsuzu çoğaltmak istemediğim için kullanmıyorum ismini) tüm dünyada ve ülkemizde yaşanan kargaşa, ölüm korkusu, panik hali bana aynen “hiç batmaz” denilen ama batan gemi Titanic’i hatırlattı.

Hangi boyutuyla mı?

Hiç bitmeyecek gibi fütursuzca yaşadığımız ve adeta kendi bencilliğimizle buzdağına sürüklediğimiz dünyanın da bir gün sonunun geleceğini unutuverdik ve “diğerlerini” fark etmeye vakit kalmadan kendi eğlencemiz, lüksümüz için yaşamaya koyulduk. Ama o da ne? Gemi dediğin batabiliyor, dünya dediğin dünde kalabiliyormuş, bunu hatırladık hep birlikte. Hani, canım Nazım Hikmet’in şiirinde söylediği gibi:

“Bu dünya soğuyacak günün birinde,

hatta bir buz yığını

yahut ölü bir bulut gibi de değil,

boş bir ceviz gibi yuvarlanacak

zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.”

Halbuki ne için yaşamalıydı ve nasıl ölmeliydi insan?

Cevabını sanki herkesin kendi hayatını kurtarma çabası içinde olduğu bir an orkestra şefi vermişti kemanını çalmaya başlayarak. Kimileri boşvermişlik diye adlandırıyor. Ancak, bana böylesi doğru gelmiyor. Tam aksine, yüksek bir bilinç hali ve aktif bir duruş sergilemenin adı gibi geliyor. Geminin batacağını bilmek ve son anda dahi tutkuyla yaptığı işe dört elle sarılarak yapabileceği en iyi şeyi yapmak. Hiç bir korkusu yok ölümden.

Neden olsun ki?

Zaten gemi sağlamken de keman çalıyordu aşkla. O zaman da biliyordu bu geminin bir gün yolculuğu bitecek. O yüzden vicdanı rahattı son anında da. Onun için geminin batması bir son veya bir felaket değildi. Nasıl ve ne için yaşadığından emin olan kişi için ölüm neden korku olsundu ki? Korku içinde olup sağa sola koşanlar gemi sağlamken asıl yapmaları gerekeni yapmayanlardı. Özlerinden uzaklaşıp hayali bedenlerde gezenlerdi. Başkalarının hayatını yaşayanlar, intikam almak için sıra bekleyenler, daha fazla sahip olmanın peşinde olanlar, ben değişmem o değişsinciler, bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılar….

Kısaca hayatı heba olanlardı. Yoksa, yaşadığı hayattan emin olanlar neden ölüme beş kala eylemlerini değiştirsinler ki? O müzisyen gibi o güzel insanlara yakışan hayata başı dik ve yüzünde Mona Lisa tebessümüyle kendinden emin bir veda etmek olmalı değil mi?

Hem, film sayesinde gördük ki gemi batmak üzereyken nasıl da zengini, fakiri herkes eşitleniveriyor. Eşitlendikten sonra diğerleri unutulup gitse de öylesi zor zamanlarda Wallace Hartley gibi aktif bir duruş sergileyenler unutulmaz oluyor. Ne dersiniz? Biz de böyle bir dönemde kötülüğü çoğaltmak yerine yaptığımız en iyi şeyi yapmaya devam edip birbirimize nasıl ilham olabileceğimize mi odaklansak?

Ben açıkçası bu yepyeni yaşımda gemideki kemancı olmaya niyet ediyorum bir kez daha.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Kitap okurken ve blog yazıları yazarken kendimden geçtiğim doğru olup Profesyonel Koç olarak bir insanın yolculuğunda ona kendi potansiyelinin gücünü hatırlatan çözüm odaklı bir yol arkadaşı olabilmenin gizemiyle büyülenmeye devam ediyorum...Sahi, kendinle tanışmaya ne dersin?

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yorumlar (6)

  1. 6 Nisan 2020

    Ruhum dinlendi.Dem bu dem olmayacaksa ne vakit…İyiye iyi olanla gitmek kolay, biz pozitif bakanlar kötüyü de iyiye geçirelim inşaALLAH…SEVGİYLE

  2. 6 Nisan 2020

    Çok güzel bir bakış açısı ve harika bir tespit. Kaleminize sağlık Reyhan Hanım…

  3. Zihnine, yüreğine emeğine sağlık güzel insan

  4. Öyle anlamlı noktalara vurgu yapılık ki. Bu dönemden ancak böyle bir bakış açısı ile sapasağlam çıkabileceğimize inanıyorum. Emeğinize, yüreğinize sağlık.

  5. 4 Nisan 2020

    İki kere okudum.
    Bakış açında hayat buluyorum, o kemancı gibi ruhuma şarkılar çalıp, besteler yapıyorsun.
    Yüreğine sağlık Can Reyhan’ım.
    ♥️♥️♥️

  6. Bir solukta okudum ve filmi anlatan o sahneler canlanıverdi birden zihnimde. Müziğin sesi kulaklarımda, gemi batarkenki kemancının duruşu gözlerimin önününde ve yazının vermiş olduğu “ders” benliğimde. Son zamanlarda yaşadığımız durumu çok güzel işlemişsin canım, kalemine, yüreğine sağlık?

Bir cevap yazın