Piraye Gibi Sevmek

Sevmeyi Piraye ‘den öğrenmedik mi biz?

Onca ihanete rağmen pes etmemeyi

Aşka sadık kalmayı, vefayı, kıymeti

Her ne olursa olsun gönüle başka misafir davet etmemeyi

“Başkasının olsanda senden gitmeyeceğim” demeyi

“Deniz gibi ucu bucağı görünmeyen” adam deyip

Çırpına çırpına o denizin içinde boğulmayı

Ama yine de yüzmekten vazgeçmemeyi öğrenmedik mi?

Nazım’ın başka birisine dokunma fikriyle alev alsa da beyni

Yine de yitirmedi aşka olan ümidini

Yanımda bile uzaktasın derdi Nazım’ına

Nazımın başka kollara gitmesini kabullenemedi

Fakat gel gör ki yine de Nazım’dan vazgeçmedi

Bu denli sevilmişken piraye tarafından

Başka bir kadını hayatına almak gerekli miydi

Günümüz aşıkları da nazım gibi

Kavuşmak için deli gibi çaba sar edip

Güçleri yetmeyince çok iyi beceriyorlar gitmeyi

Çünkü Nazım Hikmet de kavuştuktan sonra hep vazgeçti

Bizim de Piraye’den aşağı kalır yanımız olmadı

Belki hasretinden öldü Piraye

Ama Nazım‘ına dönmedi geri

Geceye ay düşer aklıma gözlerin

Artık olmasak da olur sevdiğim