Özlemek – Değerini Anlamak – Yaz Sohbetleri 3 Merhaba dostlarım. Tekrar sizlerle birlikte olmak çok güzel. Size, bir soru sorarak yazıma başlamak istiyorum. Sorum şöyle: Şimdiye kadar bir şeyin özlemini çektiğiniz oldu mu? Diyor ve özlem hakkında sizlerle konuşmak istiyorum; Özlemek Özlemek, özlem. Bunlar oldukça değerli kelimeler hayatımızda. Kelime anlamı olarak “bir şeyin hasretini çekmek” demek. Evet, […]
Özlemek – Değerini Anlamak – Yaz Sohbetleri 3
Merhaba dostlarım. Tekrar sizlerle birlikte olmak çok güzel. Size, bir soru sorarak yazıma başlamak istiyorum. Sorum şöyle: Şimdiye kadar bir şeyin özlemini çektiğiniz oldu mu?
Diyor ve özlem hakkında sizlerle konuşmak istiyorum;
Özlemek, özlem. Bunlar oldukça değerli kelimeler hayatımızda. Kelime anlamı olarak “bir şeyin hasretini çekmek” demek.
Evet, gerçekten çoğu şeyin özlemini çekeriz hayatta. Kimi zaman eski dostun, kimi zaman bir yakının, kimi zaman yediğimiz o güzel tatların, kimi zamanda eski bir sevgilinin.
Bence, her insan özler şu hayatta. Mesela, düşünüyorum ki benim çoğu şeyin özlemini çektiğim olmuştur. Örneğin, yaşım genç olmasına rağmen eskilerin özlemini çokça çekerim. Çok klişe bir sözdür fakat ” Nerde o eski zamanlar! ” diyerek iç çekmişimdir sürekli. Ne acıdır ki söylemesi, eskiden çok daha mutluydu herkes. Bir de iyi insanların özlemini çokça çekerim. Gerçekten iyi insanların, dostlarımın, kendimi yakın hissettiklerimin…
Sizin de özlediğiniz çokça şey vardır, elbette ki. Bazen özlemek kötü bir duygu olarak algılansa da bence özlemek istisnalar hariç güzel bir şey. Çünkü hayatta bir şeylerin özlemini çekmez isek o şeyin değerini, kıymetini iyi bilemeyiz diye düşünüyorum. Mesela, su. Şu an suyu rahat bir şekilde kullanıyoruz, çok şükür, ancak gerçekten değerini biliyor muyuz? Bir gün boyunca hiç susuz kalsak, özlemini çekmez miyiz, suyun?
Yukarıdaki cümlelerim sadece birer örnekti. Hayat öyle bir derstir ki bize tüm duyguları yaşatarak, öğretir. Bu da güzel bir söz. Ama bu söz, tamamen gerçek. Yani demek istediğim şu ki, özlem çekiyoruz, özlüyoruz ama biz o şeyin özlemini çekerek aslında değerini de anlamış oluyoruz.
Ne olursa olsun, mutlu kalalım dostlar. Hayatın karşımıza çıkardığı dersleri en iyi şekilde değerlendirelim. Bunlardan biriydi özlem. Büyük özlemler çekmeyelim, ama küçük özlemlere de kapımız açık olsun daima.
Birden hatırlarsın,
O da seni – – birden bazan:
Nerde, ne yapar şimdi
Parlar bir özlem anılar arasından.Bu akşam ne garip sözcük
Sanki ilk duydum, yadırgıyorum:
Akşam. Bilmem bulur muyum
Yollara baksam?Söner yangın birazdan
Akşam Şiiri, Behçet Necatigil
Yatışır özlem.
Bir gün karşılaşırız
Bir gün, bir yarım akşam.
Diğer sohbetime de beklerim sizi, sizsiz olmaz:) Görüşürüz!!!
hiç iyi bir yanını göremedim. Oğlum da büyük kentlerden birinde yaşıyor. Özlem hayatın paramparça olmasıdır. Yazınız için, emeğinize sağlık.
11 yaşımda yatılı okula giderek çıktım evimden.. Yaşım 58 ailemin olduğu kente yazdan yaza gidiyorum.
Özlemin
Ben son zamanlarda babaannemi ve amcamı çok özledim.
Ben çocuk olmayı özlüyorum. kalbinde hiçbir sızı yok beynindeki anlamsız düşünceler gibi, güneş doğuyor mesela saat daha 7 bile değil annen kahvaltı hazırlamış mutfaktan odaya doğru demli çay kokusu sızıyor pencereden ışık. Birden fırlıyorsun yataktan tek düşüncen akşam yağan yağmurdan sonra gökkuşağına ulaşmak kelebek kovalamak…
Tüm sorumluluklardan azade, herkesten her şeyden bir süre (uzunca bir süre) uzaklaşmanın özlemini duyuyorum. Farklı ülkelerde, başka şehirlerde olan ve bir kaç senede bir bir araya gelebildiğimiz kardeşlerimi özlüyorum. Acının, zulmün olmadığı bir dünya düşlüyor ve özlemini taa derinden duyuyorum. Güzel insanları özlüyorum… böyle uzar gider 🙂
Güzel yazı. Kaleminize, yüreğinize sağlık…
Bazen ben de herkesten uzaktaki yerlere gitmek isterim. Ben de sizin gibi düşünüyorum. Özellikle ‘ acının ve zulmün olmadığı bir dünya ‘ özleminizi dile getirmeniz beni çok mutlu etti. Samimi ve içten yorumunuz için teşekkür ediyorum.
Herkesin vardır özlemleri…İnsanın içinde hissettiği onlarca duygunun arasında en çaresizi gibi görünür özlemek… Ruhunun derinlerinden gelen bir histir ve ne yaparsanız yapın boşluğu hiç geçmez zannedersiniz….
Kesinlikle katılıyorum cümlelerinize, değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. 🙂