Özkan Mıstıklar
Özkan  Mıstıklar
ozkanmistiklar@gmail.com
Hayatı her yönüyle değerlendirmek
  • 0
  • 157
  • 17 Nisan 2020 Cuma
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    1 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

Herkes dünyaya geldiği günden itibaren ömrünü dününü, bugününü ve yarınını düşünerek geçirir. Evlerimizde kapalı ve izole bir şekilde yaşadığımız bu virüs salgını günlerinde hepimiz hayatlarımızı yeniden düzene koymak, doğrularımızı, hatalarımızı, neleri yaşadığımızı veya yaşayabileceğimizi düşünüp değerlendirmek açısından bizlere iyi bir fırsat verdi. Sosyal medya hesaplarına bakacak olursak-genc arkadaşlarımız genelikle tbt-geçmişte yasadıkları kareleri- yayınlayarak eski günlerini […]

Herkes dünyaya geldiği günden itibaren ömrünü dününü, bugününü ve yarınını düşünerek geçirir. Evlerimizde kapalı ve izole bir şekilde yaşadığımız bu virüs salgını günlerinde hepimiz hayatlarımızı yeniden düzene koymak, doğrularımızı, hatalarımızı, neleri yaşadığımızı veya yaşayabileceğimizi düşünüp değerlendirmek açısından bizlere iyi bir fırsat verdi. Sosyal medya hesaplarına bakacak olursak-genc arkadaşlarımız genelikle tbt-geçmişte yasadıkları kareleri- yayınlayarak eski günlerini anmaktalar.Orta yaştaki arkadaşlarımız da aynı akıma ellerinden geldiğince uymaya çalışıyorlar tabiki.

Öyle ki hayat sadece fotoğraf karelerinin paylaşımından ibaret değil. İşin bir tarafı da duygusal ve hissel anlayış… Fotoğraflar mutlaka geçmişteki anılarımızı canlandırmak veya yaşatmak için güzel kanıt teşkil ediyor. Fakat bir taraftan da beynimizin duygusal, psikolojik ve hissiyatla dolu bir dünyası olduğunu da unutmamalıyız. Nasıl ki elektrik kesildiğinde yaşlı neslin ilk ulaşmak istediği şey bir mum ya da el lambası olur, yeni nesil bu ihtiyacı cep telefonuyla anında giderir. Evet bu pratik ve anlık olarak mantıklı bir çözümdür; fakat işin bir sonraki levelinda ? aşamasında şarjım bitecek korkusuyla çaresizlik içinde kıvranmaya başlar genç insan ve eskinin tutarlı, sağlam fakat geç çözümü mantıklı gelir genç insana…
Bu duruma benzer yüzlerce örnek verilebilir.

Hayatı her yönüyle değerlendirmek

Yani gençlerin pratik, hızlı ve güncel çözümleri ne kadar doğruysa, yaşlıların da yavaş, sakin, düşünerek yaptığı hamleler de bizler için değerli ve düşünmeye değer olmalıdır.

Aynen bayramlarda genelde sıkılarak ziyarete gittiğimiz anne / baba, anneanne / babaanne / dede ve diğer tüm akraba veya büyüklerimiz bizim hayatlarımızın en temel florası diğer bir anlamda vazgeçilmez yaşam kaynağımızdır aslında. İşte bu yüzden büyüklerimiz hayatlarımızda olduğu sürece kendimizi güvende hisseder, kafamız karıştığında dayanacak bir direk arar ve varlıklarını farkına genellikle onları kaydettiğinizde anladığımız o yaşlı fakat tecrübe sahibi hayat kaynaklarımızı hepimiz cep telefonu flaşı yerine mumla arayacağımızın farkına varırız .

Ne güzeldir o buruşuk elleri tutabilmek,soğuk oldukları halde sana vermeye çalıştığı sıcaklığı yüzündeki buruk tebessümle ab-ı hayatları hissetmek…Ve ne acıdır ki onlar koca çınarlar olarak bunca zorluğa ve zamana meydan okuyup 50-60-70-80-90 yılı yaşayıp, bizlerin bu yaşları görüp göremeyeceğiz belirsizliğini ve kaygısını yaşamamız.

Frank Sinatra’nin şarkısındaki sözler bile bize çok güzel bir tavsiye aslinda; l know what it is to be young,but you don’t know what it is to be old… Ben gençliğin ne demek olduğunu biliyorum,fakat sen yaşlılık ne demektir bilmiyorsun genç insan…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM