Zeynep Gök
Zeynep  Gök
hlyy.5252@gmail.com
DOĞ…
  • 2
  • 292
  • 11 Şubat 2024 Pazar
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    8 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 4,88.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -

Kendi küllerinden “doğ”mak? Nasıl olurda biz aciz bedenler, fikirler, zikirler kendi küllerimizden doğar ki ? Bunun suallerini bulmadan bir göç yerine varmak mümkündür müdür? ‘ Sana sunulan bir akıl ve onu kullanacağın iraden varken küle dönüşebilmeyi nasıl başarırsın ki… Kül olup yanıp yakılmak çaresine, sana sunulan akılla mı verirsin böylesi bir kararı? Çaren bu son […]

Kendi küllerinden “doğ”mak?

Nasıl olurda biz aciz bedenler, fikirler, zikirler kendi küllerimizden doğar ki ?

Bunun suallerini bulmadan bir göç yerine varmak mümkündür müdür?

‘ Sana sunulan bir akıl ve onu kullanacağın iraden varken küle dönüşebilmeyi nasıl başarırsın ki… Kül olup yanıp yakılmak çaresine, sana sunulan akılla mı verirsin böylesi bir kararı? Çaren bu son mu olur en derin benliğine sual et! Sağırlaşma önce! Bu geri dönüşü zor bir elemdir unutma…

Peki yandıysan?

Sana bahşedilen aklı yok sayıp, iradeni unutup sonun yanmak olduysa?

SiMurg gibi küle dönerken gerçekten doğmayı hedefliyorsan?  Elemin yerini umuda bırakıyordur, korkma!

SiMurg gözyaşlarının iyileştirici gücünü düşün artık. Hangi benlikten dışa akıtılan gözyaşı söndürmez ki ateşi… Hangi benliğin saflıktan gelen gözünün yaşı iyileştirmez ki benini…

Yandıysan bile akıt gözün yaşını küllerine ve dön bak semadaki eşsiz güzellikte duran sonsuz benine.

Oradasın işte bak, yavaş yavaş süzülen bir bulutsun belki, en güzel renkleriyle bulutların yüklerini akıttığı andan sonra çıkan renklerden birisin yahut… Bakarsın sen de gün ışığıyla parlamışsın birden yedi renk gibi. Yedi vadinde karşına çıkanlar aktıysa küllerine, sen de yeniden öğrenerek doğarsın her birinde ayrı bir renk olarak.

Terk etmeli ısrarı, zehirli yanları, körleşmiş zifiri akılları… Doğmalı  günde gökkuşağı renginde, hilalin dahi büyük aşkla parladığı gibi gecede.

Her zaman ışıklarda bulunmalı zannımca. Işığa doğru zor da olsa koşmalı Gaia’da. Her düşüş yeni bir kalkıştır dik yokuşlu yolunda, her yanış yeniden doğmaktır esasında. Yandığın an alevini büyütme beninde ve akıt en saf derininden gelen gözün yaşını. İyileştir ruhunu, söndür yangınını ve yeniden doğ artık…

Haydi yeniden doğ,

Hala nefes alıyorsan vardır bir bilinen, yardım edeceğin bir karınca yuvası, doyuracağın binlerce canlı türü, gülümseyeceğin yeni bir gün ve en önemlisi güleceğin yüzlerce anınla kat edeceğin bir göçün var.

Haydi şimdi yeniden doğ…

İyi ol, var ol, diri ol…

(Kitabım SiMurg Gaia’dan çok küçük bir alıntıdır. Her vadide kendinize soracağınız binlerce soru bulunuyor. Kimisinin cevapları sizinle aynı olacaktır. Kimisi tamamen cevapsız kalacak ve yaşayarak öğrenilecektir. Küçük bir el kitabı da diyebilirsiniz, öykü de, serüven de… Benim için insanın kendine göçü çeşitli evrelerden geçmektedir. Tıpkı hayatta başımıza gelen büyük küçük sarsılmalar gibi… Çeşitli ama etkisi benliğimize dokunan sarsılmalar. Ne var ki gerçekten dönüp baktığımızda kendimize kızdığımız zamanlarda içimiz rahatlamış oluyor. Fakat bir de kendi terazinin hep ağır olduğunu ve çaba halinde olduğunu izlediğinde bir an donuyorsunuz. Bu ben miyim diyor ve sırtlandığınız üstelik boşuna sırtlandığınız onlarca yükü taşımaya çalışırken izlediğiniz kendinize kızamıyorsunuz bile. İşte orada başlıyor yeniden doğmak. Görenlere ithafımdır.

Gören öz gözlerime minnetle…

Hep iyi ol ve en önemlisi iyi kal…

Yeniden doğ…

Sosyal Medyada Paylaşın:

2 yorum

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Yorum yazmak için giriş yapmalısın

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM