Bir anlığına dünyayı diğer insanlardan farklı gördüğünüzü, onların yapabildiği bir çok şeyi yapamadığınızı ve bu konuda kendinizi nasıl hissedebileceğinizi düşünün. Oldukça kötü hissedersiniz, öyle değil mi?
İşte bu makale bu savaşçılarla ilgili.
Neredeyse hepimiz dünyada otizm hastası olan özel çocukların varlığını biliriz. Ama gelin otizmi inceleyerek makaleye devam edelim:
Otizm genellikle 3 yaşında ortaya çıkan ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Otistik insanlar öğrenmekte oldukça zorluk çekerler lakin tek zorlukları bu değildir. Hayatın birçok alanında otizm hastalığından muzdarip oldukları için başarısızlığa uğrama olasılıkları çok yüksektir. Tabiki herkes hayatında başarısızlığı tadar lakin demek istediğim şey otistik insanların daha fazla oranda başarısız oldukları. çünkü içlerinde bulundukları durum hayatlarını tamamıyla her alanda etkiler.
Otizmli hastaların öğrenme güçlüğü çektiğini söylemiştik ama şunu da eklemeliyiz ki otizm bir zeka geriliği değildir. Çoğu insan bunun zeka geriliği olduğunu düşünür ama aslında gerçek daha farklıdır. Ama tabiki bu kişilerin zeka geriliğinden muzdarip olmayacakları anlamına gelmiyor. Bir insan hem otistik, hem zeka geriliğine sahip olabilir. Hatta otistik insanların bir kısmında hiperaktive dikkat bozukluğu ya da üstün zeka bile olduğu kayıtlara geçmiştir. Bunlar tamamen birbirinden bağımsız farklı şeylerdir. Bir insanın hem tansiyon hemde şeker hastası olması gibi denebilir. Tansiyon hastasısın diye şeker hastası olacaksın diye bir şey yok. Yada tansiyon ve şeker hastasısın diye dünyadaki bu hastalıklardan muzdarip herkesin aynı olacağı diye bir şey de yok.
Bu hastalık ne yazık ki insan beyninin gelişimini ciddi oranda etkiliyor. Bunun sonucunda da iletişim başta olmak üzere hayatlarının her türlü alanını etkilemeye başlıyor ömür boyu. Otizm beynin birçok kısmını etkiliyor ama bu durum o kadar karışıktır ki henüz tam anlamıyla açıklığa kavuşturulamamıştır.
Aileler çocuklarında bir problem olduğunu genellikle ilk birkaç yıl içerisinde fark ederler. Ne yazık ki otizmin tedavisi yoktur ve ömür boyu kalıcıdır. Ayrıca otizmli çocuklardan sadece çok azı kendi hayatlarını kurup yaşayabilecek kadar şanslıdır. çoğu otizmli ise bakıma muhtaç bir hayat sürdürmek zorundadır. Hepinize otistik insanları ve otizmin farkındalığını edinmeyi diliyorum. Çünkü onlar içimizde yaşıyorlar ve ailemize katılacak her türlü bebek bir otizm adayıdır. Bir zamanlar bizde bir otizm adayıydık. Şimdi onları fark etmenin ve dünyayı daha da yardımsever, güzel, anlayışlı bir yere çevirmenin ilk adımını atabiliriz.
DÜNYA OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ SADECE OTİZMDEN MUZDARİP OLANLARIN DEĞİL, HEPİMİZİNDİR.
