1. Anasayfa
  2. Kültür & Sanat

Sinan Da Vinci

Sinan Da Vinci
1

Düşünür, mimar, mühendis, mucit, matematikçi, anatomist, müzisyen, heykeltıraş, botanist, jeolog, kartograf, yazar ve ressam… Sinan Da Vinci

Ben yazarken yoruldum.

Bütün bu sıfatların tek bir kişide toplandığını düşünmek bile pek mümkün görünmüyor değil mi?

İkinci milenyumun adamı seçilen ve dünyanın gelmiş geçmiş en büyük dehalarından biri kabul edilen Leonardo Da Vinci, bu sıfatların hepsine sahipti. Osmanlı’da böyle elinden her iş gelen, çok şey bilen adamlara ‘Hezarfen’ denirdi. Da Vinci, hezarfen sıfatını en çok hak eden insanlardan biri olsa gerek.

Bugün onun doğum günü…

15 Nisan 1452’de İtalya’da Floransa yakınlarındaki Vinci Kasabasında doğan Leonardo’nun; evlilik dışı bir ilişki sonucu dünyaya geldiği, 14 yaşına kadar Büyükbabası ve Büyükannesiyle yaşadığı ve o dönem evlilik dışı doğan çocukların üniversiteye gitmesinin yasak olması nedeniyle üniversite eğitimi alamadığı düşünülürse, yukarıdaki sıfatların önemi daha iyi anlaşılacaktır.

Sanırım bu durum, bugün şartlarının olumsuzluğundan yakınan herkes için de örnek olabilir.

İnsanlık tarihinin en iyi resimlerinden biri olan Mona Lisa’nın ressamı, hemen hemen her alandaki çalışmalarıyla günümüz Avrupa Medeniyetinin temeli olan Rönesans döneminin öncülerinden biri olmuştur.

Mimar Sinan

Her ne kadar kesin olarak bilinmese de tarihçilerin çoğuna göre bugün, aynı zamanda Türk – İslam Tarihinin tartışmasız en büyük mimarı olan Mimar Sinan’ın da doğum günüdür.

Da Vinci’den 37 yıl sonra yani 15 Nisan 1489’da Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğan Sinan’ın Rum ya da Ermeni kökenli olduğuna dair rivayetler vardır.

1511 yılında Yavuz Sultan Selim döneminde devşirme olarak yeniçeri ocağına giren Sinan, birçok savaşta çeşitli görevlerde bulunduktan sonra 1538 yılındaki Karaboğdan seferi esnasında Prut Nehri üzerine yaptığı köprüyle mimarlık kariyerine başlar.

Mimar Sinan’ın arkadaşı şair ve nakkaş Said Mustafa Çelebi, onun ağzından yazdığı ve Sinan’ın hayatı ile yapıtlarını anlattığı ‘Tezkiret-ül Bünyan’ (Yapılar Kitabı) adlı eserde bilgi ve görgüsünü nasıl arttırdığını şöyle anlatıyor:

“Ustamın eli altında, tıpkı bir pergel gibi ayağım sabit olarak merkez ve çevreyi gözledim. Sonunda yine tıpkı bir pergel gibi yay çizerek, görgümü artırmak için diyarlar gezmeye istek duydum. Bir zaman padişah hizmetinde Arap ve Acem ülkelerinde gezip tozdum. Her saray kubbesinin tepesinden ve her harabe köşesinden bir şeyler kaparak bilgi, görgümü artırdım. İstanbul’a dönerek zamanın ileri gelenlerinin hizmetinde çalıştım.”

İmparatorluğun değişik bölgelerinde; 81 camii, 51 mescit, 55 medrese, 26 darül-kurra (Kur’an-ı Kerim öğretilen bir çeşit okul), 17 türbe, 17 imarethane, 3 darüşşifa (hastane), 5 suyolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 375 eser yapmıştır.

Tıpkı Da Vinci ’nin sıfatları gibi Sinan’ın eserlerini sayarken de nefesi yetmiyor insanın…

Kayseri’de değil de Floransa’da, Paris’te, Madrid’te, Amsterdam’da doğsaydı muhtemelen Rönesans’ın öncülerinden biri de Mimar Sinan olacaktı.

Zira modern dünyanın temelleri Rönesans döneminde önce sanatla atıldı. Resim, heykel ve mimariyle başlayan aydınlanma günümüz teknolojisini doğuran en önemli adımdır.

Bizler Avrupanın en önemli ressamlarını bir çırpıda sayarız ama minyatür sanatçılarından, hat üstatlarından, ebru ustalarından bir tanesini bile tanımayız.

Da Vinci’nin eserleri dünyanın en saygın müzelerinde ziyaretçilerini beklerken Sinan’ın 375 eserinden birkaç tanesi dışında hepsi bakımsızlığa terk edilir.

Sanata ve sanatçıya değer vermenin bir toplumu nasıl geliştireceğini öğrenmek için, Rönesans dönemini, başta gençler olmak üzere herkese tekrar tekrar okutmak gerek…

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

"Kıyamet borusu çaldığında, ben, elimde bu kitapla yüce yargıcın huzuruna çıkacak ve şöyle haykıracağım: İşte yaptıklarım, işte düşündüklerim ve işte ne olduğum. BU kitapta ben her şeyi, bütün açıklığıyla dile getirdim. Yaptığım hiçbir kötülüğü gizlemediğim gibi, yapmadığım bir iyiliği de söylemedim. Gerek rezil ve sefil, gerekse asil ve iyilik sever olduğum zamanları tüm içtenliğimle gözler önüne serdim. İç yüzümü tıpkı senin bildiğin gibi dışa vurdum. Ey ebedi Varlık! Kullarını etrafıma topla da itiraflarımı dinlesinler. Topla ki kederlerim karşısında inleyip, çirkefliklerim karşısında utansınlar. Ve hepsi birer birer Taht’ının dibine gelip, kalplerindekini aynı içtenlik ve dürüstlükle itiraf etsinler. Sonra da içlerinden birisi çıkıp, cesaret edebilirse, ‘Ben, bu adamdan daha iyiyim’ desin." Jean-Jacques ROUSSEAU / İTİRAFLAR

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir
adem

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yorumlar (1)

  1. 15 Nisan 2020

    Maraqla oxudum. Teşekkürler gözel yazı üçün ???

Bir cevap yazın