Sayın bayan (sessiz konuşmalar)
Güneş uyanmadan uyandım bugün,Günaydın yazıyorum güneşin gözlerinin parlayacağı yereRadikal fikirlerle yürüyorum sayın bayanPek anlamam ama, öyle diyorumSanırım kuşlarla yürümek gibi bir şeyPek anlamam işte sayın…
Güneş uyanmadan uyandım bugün,Günaydın yazıyorum güneşin gözlerinin parlayacağı yereRadikal fikirlerle yürüyorum sayın bayanPek anlamam ama, öyle diyorumSanırım kuşlarla yürümek gibi bir şeyPek anlamam işte sayın…
Kapadım kapılarıAğaçlar ayaktaEşyalar uyuyorGüneş kaçıncı kez geldi ve gidiyorSen geçmiyorsun bu muhitten,UğramıyorsunYıllar var geçip gidiyorRüzgar savuruyor hasretimiBu şair,bu şair, böyle olmazOlmuyorKapatıyorum gözlerimiAçıp aradaBakmıyorumTakvim yaprakları var…
Ve ben yalnızlığın çan sesini duyuyorumSen,hangi dingin sabahların kuş cıvıltılarını dinliyorsunHangi gün batımının kızıla boyanmış göğü ne dalıyorsunVe ben yalnızlığın çan sesiyle kulağımı kapıyorumYalnızlığım döllenirken…
İçimde bir hiçliğin haykırışları Kulaklarımı boğan bir sessizlik onca senin ortasında Kalbimle buluşurken karanlık gecelerde Sönüyordu yıldızlar Işığına hasret çektiğim hüzünlü kış gecelerinde Ruhumu teslim…
Ve, ertelenmiş sevdalarınÖlüme kurulmuş saatiyiz.Bugün var, yarın yokVe zaten, ölümlü sevdalara aşığızBiliyoruz, bekliyoruz soluksuzDüşününce bir gülün baygın kokusunuEn görkemli kırmızıyı hissettiyse bir kere yüreğinHele birde…
Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.
Biriktirdiklerim ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın!