1909 yılında Sinop’un Erfelek ilçesindeki Salı köyünde dünyaya geldi. İlkokul eğitimini Sinop’ta aldıktan sonra, ortaokul ve liseyi 1929 yılında Ankara Erkek Lisesi’nde tamamladı. Bu okulda Faruk Nâfiz Çamlıbel ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın öğrencisi olarak eğitim gördü.
Ankara Erkek Lisesi’nden mezun olduktan sonra Hâkimiyet-i Millîye gazetesinde görev aldı. İki yıl süresince Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne devam ettikten sonra, İstanbul’a geçerek Güzel Sanatlar Akademisi’nde kütüphane memurluğu yaptı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde felsefe eğitimi aldı. Ayrıca İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde, halkevlerinde ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nda çeşitli işlerde bulundu. Anadolu Ajansı, Devlet Tiyatroları ve İş Bankası’nda yüksek pozisyonlar üstlendi. 1939 yılında tekrar Ankara’ya döndü ve CHP Genel Merkezi’nde Halkevleri Kültür ve Sanat Yayınları’nın direktörlüğünü üstlendi.
II. Dünya Savaşı yıllarında, 1942 ile 1945 arasında Ağrı’nın Sürbehan köyünde askerlik hizmetini tamamladı. Bu tecrübe, onun kariyerinde önemli bir dönüm noktası oldu. Ünlü “Ağrı” şiiri de bu dönem zarfında ortaya çıktı.
Askerlik sonrasında Ankara’da Çocuk Esirgeme Kurumu’nun yayın müdürlüğü ve kurum başkanlığı (1957-1960) görevini yürüttü, daha sonra İş Bankası yönetim kurulu üyesi oldu. Devlet Tiyatroları’nın edebi kurul başkanlığından, Anadolu Ajansı’nın yönetim kurulu üyeliğine kadar çeşitli görevlerde bulundu. Politikaya atılarak Zafer gazetesinde yazılar kaleme aldı. Birkaç kez DP’den milletvekili adayı oldu, ancak seçimi kazanamadı. Yayınlanan ilk şiiri, 15 Eylül 1926’da Ankara Lisesi’nden Muhip Atalay imzasıyla Millî Mecmua dergisinde yayınlanan “Bir Kadına” adlı eseridir. Ardından, kendi ismiyle birçok dergide şiirler yayınladı.
Çeşitli dergilerde yer alan şiirleri, 1974 yılında İş Bankası Kültür Yayınları tarafından “Şiirler” başlığıyla kitap haline getirildi. Ayrıca Tevfik Fikret’in “Rübab-ı Şikeste” adlı eserini “Kırık Saz” ismiyle Türkçeye kazandırdı ve bu eser de İş Bankası Yayınları tarafından yayımlandı.
Sağlığını bozmasına neden olan nargile, sigara ve alkol tüketimi sonucunda kronik bronşiti anfizeme dönüştü. Ne yazık ki 21 Haziran 1980 tarihinde kalp yetmezliği sebebiyle Ankara’da hayatını kaybetti. Vasiyeti doğrultusunda Sinop’ta defnedildi.
Ahmet Muhip Dıranas’ın Şiir Anlayışı
Ahmet Muhip, Cahit Sıtkı Tarancı gibi şiirlerinde aheng ve ses unsurlarına büyük önem vermiştir. Örneğin, “Kar” şiirinde ses unsurlarını ön plana çıkarırken, “Olvido” adlı eserinde hem sesin anlamı zorlaması hem de anlamın sese baskın gelmesini başarabilmiştir.
Hece şiirinin son dönem şairleri arasında kabul edilen Ahmet Muhip Dıranas, çağdaş Batı şiirine (Baudelaire, Verlaine) en yakın olan şairlerden biridir ve kendisinden sonraki bir iki kuşak üzerinde, sınırlı sayıda şiiri ile bile uzun süre etkili olmuştur. Hocası Tanpınar gibi, o da az sayıda yazıp, nadir olarak eserlerini paylaşmış, şiirlerini başlamasından neredeyse elli yıl sonra (1974’te) kitaba dökebilmiştir. Hem Fransız şiirinin hem de daha önce yaptığı gibi Ahmet Haşim ve Ahmet Hamdi Tanpınar gibi ustaların etkilerini sanatına entegre ederek orijinal bir şiir ortaya çıkarmıştır. Hece ölçüsünü koruyarak, fakat durak ve vurgularını değiştirerek gelenekte modernizmi yakalayan, çağrışım (tedaî) gücü yüksek, doğası, insanı ve yeriyle barışık, alışılmadık anlatım tarzıyla eşsiz eserler kaleme almıştır. Şiirlerinde aşk, doğa, ölüm ve anılar gibi temaları düşündürücü bir şekilde vermiştir.
“Fahriye Abla” şiiri, Türk edebiyatının en bilinen şiirlerinden biri olma özelliğini taşımaktadır.
Ahmet Muhip Dıranas Şiirleri
- “Bir Kadına”
- “Akbaba”
- “Bir Köpek Oldu”
- “Anadolu’da Yolculuk”
- “Ayrılık”
- “Aşkım”
- “Köpek Ulumalan (I)”
- “Köpek Ulumalan (II)”
- “Yalan”
- “Çıplak Kadın”
- “Allahaısmarladık”
- “Karayazılı Bir Tanrı Misafiri”
- “Ufka Doğru Yolcular”
- “Bahar Şarkıları”
- “Serenat”
- “Bulutlar”
- “Hâtıra”
- “Denizi Özleyen Çocuklar”
- “Portre”
- “Kargalar”
- “Ve Böyle Biteviye”
- “Her Şeyin Uzaklaştığı Saat”
- “Sonbahar”
- “Ay Işığı”
- “Şehrin Üstünden Geçen Bulutlar”
- “Ayrılış”
- “Aydınklar”
- “Atlılar”
- “Tamamlanmamış Portreler”
- “Ay Işığı”
- “Peyzaj”
- “Selâm”
- “Serçeler”
- “Fahriye Abla”
- “Ruya”
- “Adamlar”
- “Sesler”
- “Sonu”
- “Neden Sonra”
- “Bezginlik”
- “Step”
- “Dağın Ardında Güneş Battı”
- “Gece”
- “Her Şey Uzaktadır”
- “Yaşarken”
- “Bir Kavsin Altında Şehir”
- “Uyku”
- “Darağacı”
- “Ayaklar”
- “Atlı Kanınca”
- “Bayrak”
- “Esmer”
- “Kezban”
- “Masal”
- “Sofra”
- “Köpük”
- “Realizma”
- “Ağrı”
- “Akarçesme”
- “Bitmez Tükenmez Can Sıkıntısı”
- “Bir Tren Yolculuğu”
- “Devr-i Dilârâ-yi Cumhuriyet”
- “Kar”
- “Uyanık”
- “Osman Binbaşı”
- “Yalvari”
- “Balâd”
- “Testi”
- “Yağmur, Gül ve Eller”
- “Bir Zamandı”
- “Gün Ucunda”
- “Aynalar”
- “Dağlara”
Kaynak: Wikipedia