Bu yazımızda ÖSYM’nin YDS , YDT sınavlarında şıklar arasında ve seçeneklerinde en çok sorduğu veya kelime olarak en çok tekrarlanan kelimeleri sizler için derlemeye çalıştık, sınavlarınızda sizlere katkısı olması dileğiyle…
- attribute: özellik, nitelik
- extension: eklenti
- description: betimleme
- crucial: çok önemli
- deniable: inkar edilebilir
- redundant: gereksiz, fazla
- ambiguous: belirsiz, muğlak
- variable: değişken
- excessively: aşırı bir şekilde
- implicitly: dolaylı olarak
- broadly: genel olarak
- implement : uygulamak
- prevent: engel olmak
- revolutionise: devrim yapmak
- eliminate: ortadan kaldırmak
- bring out : yayımlamak
- call off: iptal etmek
- go through: incelemek, geçirmek
- fall into: dökülmek, içine düşmek
- turn down : reddetmek, (ses) kismak
- adherence: bağlılık
- susceptibility: yatkınlık, duyarlılık
- acceptability: kabul edilebilir
- proximity: yakınlık
- familiarity: aşinalık
- resolution: çözüm, karar
- perception: algi
- benefit: fayda, yarar
- innovation: yenilik
- explanation: açıklama
- complaint: şikayet
- accusation: suçlama
- invasion: istila
- conflict: çatışma
- penalty: ceza
- challenge: zorluk
- attach: ilişkilendirmek
- occupy: işgal etmek
- consider: düşünmek
- inhabit: yaşamak
- encompass: kapsamak
- bring about: sebep olmak
- take over : üstlenmek
- keep on : sürdürmek
- turn down : reddetmek, azaltmak
- compatible: uyumlu
- vulnerable: hassas
- predictable: tahmin edilebilir
- disastrous: felaket
- indicative: belirleyici
- deficiently: eksik bir şekilde
- decisively : kararlı bir şekilde
- suspiciously: şüpheli bir şekilde
- adversely: tersine, olumsuz olarak
- roughly: neredeyse, yaklaşık
- give off: yaymak
- work out: çözmek, hesaplamak
- putt off: ertelemek
- get away: kaçmak
- fall apart : ayrı düşmek
- capability: yetenek
- prejudice : ön yargı
- deception: aldatma
- resistance: direnç
- nomination: aday
- advent : ortaya çıkış
- affluent : varlıklı, zengin
- autonomously : – özerk olarak
- devastating : – yıkıcı
- eliminate : ortadan kaldırmak
- excessive : – aşırı, fazla
- foster : desteklemek, teşvik etme
- genuine : gerçek, hakiki
- impair : bozmak, hasar vermek
- impose : dayatmak, zorla kabul ettirmek
- integral : ayrılmaz, bütünleşik
- invasive : istilacı, yayılmacı
- mimic : taklit etmek
- negligible : önemsiz, göz ardı edilebilir
- outweigh : daha ağır basmak
- perseverance : azim, sebat
- pervasive : yaygın, kapsamlı
- prone : eğilimli, yatkın
- prosper : başarılı olmak, gelişmek
- reinforce : güçlendirmek, pekiştirmek
- render : yapmak, etmek, hale getirmek
- resilient : esnek, çabuk iyileşen
- restrain : kısıtlamak, kontrol altına almak
- retain : korumak, muhafaza etmek
- ritual : ritüel, ayin, tören
- shaft : mil, şaft, ok
- sceptical : şüpheci, kuşkucu
- spontaneous : kendiliğinden, doğal
- subordinate : ast, bağımlı, ikincil
- vulnerable : savunmasız, hassas, kırılgan