Geçenlerde genç bir kardeşimizle namaz ibadeti ile alakalı kısa bir hasbihal ettik. Kısa ama içi dolu dolu, netice itibariyle her ikimiz için de faydalı ve güzel bir sohbet oldu. Ayrılırken bana son olarak şunu söyledi. ‘’Tolga abi benim için dua eder misin?’’ Böyle bir istekte bulununca ben de istemsizce, tamamen bir refleksle ‘’hayırdır, başında bir sıkıntı […]
Geçenlerde genç bir kardeşimizle namaz ibadeti ile alakalı kısa bir hasbihal ettik. Kısa ama içi dolu dolu, netice itibariyle her ikimiz için de faydalı ve güzel bir sohbet oldu. Ayrılırken bana son olarak şunu söyledi. ‘’Tolga abi benim için dua eder misin?’’
Böyle bir istekte bulununca ben de istemsizce, tamamen bir refleksle ‘’hayırdır, başında bir sıkıntı mı var?’’ demiş bulundum. Ağzımdan bir anda çıkan gereksiz bir soru olmuştu benim için. Çünkü dua insana her zaman lazımdı.
‘’hayır abi bir sıkıntım yok çok şükür. Genel olarak bana dua etmeni istedim.’’ Deyiverdi.
Konuyu daha fazla uzatmadan biz kendi konumuza gelelim. Yazının başlığından da anlayacağınız bu sorudan yola çıkarak böyle bir yazı yazmak istedim. İnsanların birbirine Dua etmesinin önemini ve nasıl güzel bir ibadet şekli olduğunu anlamak için. Elimden geldiğince birkaç tane ayet ve hadis hatırlatarak.
Örneğin, ne güzel bir ayettir bu;
‘’(Ey Muhammed!) de ki: Duanız olmasa Rabbim size ne diye kıymet versin?’’ (Furkan 25/77)
Duanın önemli bir ibadet olduğunu ve ne demek istediğini net bir şekilde anlatan ne güzel bir ayettir bu. Dua bu denli güzel ve kıymetli bir ibadet şekliyken bir de kişinin bir başkası için gıyabında yaptığı duanın lezzeti de daha bir başka olur.
Gayb ve gıyâb, göz önünde bulunmamak anlamına gelmekle beraber, bir kimsenin yanında bulunan din kardeşi hakkında, onun duymayacağı şekilde dua etmesi de gıyâbî dua sayılmaktadır.
Bu konudaki birkaç ayet şöyledir:
“Bunlardan sonra gelenler şöyle derler: Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla.” (Haşr, 59/10)
“Hem kendinin, hem de mü’min erkeklerle mü’min kadınların günahlarının bağışlanmasını dile!” (Muhammed, 47/19)
“Ey Rabbimiz! Hesabın görüleceği gün beni, anamı, babamı ve bütün mü’minleri bağışla!” (İbrâhim, 14/41)
Gıyaben dua etmenin ne kadar önemli olduğu, hem Kur’an ayetleri hem de Peygamber Efendimiz Sallahu Aleyhi ve Sellemin hadisleri ile de açıkça belirtilmiştir.
Şu iki hadîs-i şerîf, yukarıdaki âyetlerin tefsiri sayılır. Bu hadisleri okuduğumuz zaman, mü’minlerin birbirinden uzakta diğeri veya diğerleri için yapacakları duanın Allah katında ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlaşılmaktadır.
“Bir Müslüman, yanında bulunmayan bir din kardeşi için dua ederse, mutlaka melek ona, aynı şeyler sana da verilsin, diye dua eder.” (Müslim, Zikir 86; Ebû Dâvûd, Vitir 29)
“Bir Müslümanın, yanında bulunmayan din kardeşine yapacağı dua kabul olunur. Bir kimse din kardeşine hayır dua ettikçe, yanında bulunan görevli bir melek ona, ‘Duan kabul olsun, aynı şeyler sana da verilsin.’ diye dua eder.” (Müslim, Zikir 87, 88; İbni Mâce, Menâsik 5)
Benim de şu an duam bu olsun;
Rabbim, etrafınızda her zaman sizlerin iyiliğini düşünen ve gıyabınızda sizlere güzel dualar eden insanlar bulundursun. Amin…
Tolga Özşahin