Hilal’i Gördüm Hilal’i gördüm… Dua’ya vardığım mübarek bir gecede gördüm onu. Önce bana uzak,ülkemin bir köşesinde,sessiz,tertemiz bir sayfa gibi. Dua’laşalım mı canım Hilal? Dua’nın gücüne inandığım, güçlü bir gecede tertemizdi, bembeyazdı Hilal. Tombaladan çıkar gibi değil, sana bir mesajım var diyen HAK’kın hediyesiydi. Kısacık bir AN, o AN…Dua’na talibim dedim,o da dedi. Büyüdü kalbimiz. Hilal, […]
Hilal’i gördüm… Dua’ya vardığım mübarek bir gecede gördüm onu. Önce bana uzak,ülkemin bir köşesinde,sessiz,tertemiz bir sayfa gibi. Dua’laşalım mı canım Hilal? Dua’nın gücüne inandığım, güçlü bir gecede tertemizdi, bembeyazdı Hilal. Tombaladan çıkar gibi değil, sana bir mesajım var diyen HAK’kın hediyesiydi. Kısacık bir AN, o AN…Dua’na talibim dedim,o da dedi. Büyüdü kalbimiz. Hilal, kalbi olan bir Hilal’di. Belli oldu halimiz, kalpten kalbe yol olduk. Tespih taneleri gibi sıraladık kelimeleri,nefes almadan,geç kalmadan,korkmadan,tüm imanımız ve inancımızla. Halimi, kalbimi, kelimelerimi sundum ALLAH’ımın hediyesine. Kalbini büyüttü, büyüttü, büyüttü beni de aldı içine. Bir köşeye yerleştirdi. Tertemizdi. Huzura vardım, huzur buldum. Kabul et bizi dedim. Kabul buyur. Hilal’i gördüm artık o gece, unutmam dedim. Berrak sular gibi içimi serinletti halleşmelerimiz.
Kalem olup sayfalarca yazmak istediniz mi hiç? İçinizi döküp rahatlamak, içinizi, dışınızı dökmek…fakat adresten hiç ses çıkmasın istediniz mi?
Birlikte sustuğumuz dostlarımız, dosttan öte kardeşlerimiz ne güzeldir. Dilinizde değil, kalbinizde büyüttüğünüz derdi, karanlığı konuşmadan, susarak paylaşmayı denediniz mi? Ben Hilal’i gördüm. Görür görmez sustum, anladı kalbimin damarlarında gezeni. ALLAH VAR GAM YOK oldu şifremiz. BİZ BİLMEYİZ ALLAHIMIZ BİLİR geldi arkasından. İkinci şifreyle açıldı kapımız. Kimse bilmedi… Akıl yoluyla değil, kalp işiyle irtibat kurduk, kurdurttu, buldurdu yormadan. Kalp yetmedi bazen, gözden yaş aktı, sustuk. Akla bir bakalım ne der acaba,dedik… Ne o bize uydu,ne biz ona layık olabildik.
Hikaye sever misiniz? Roman sevdim ben. Uzun soluklu dostluklar gibi. Çarçabuk, arkasından atlı koşturan hikayeleri sevmedim. Yazanları sevdim, eserlere saygı duydum ama roman sevdim ben. Bitmesini istemediğim pazar sabahı filmleri gibi. Sardım, sarmaladım dostlarımı sarar gibi. Hilal’i gördüğüm gece, roman yaptım onu gözüme, kalbime. Uzun olsun, kilometrelerce uzaktan gördüm ya seni, senin bulunduğun uç noktaya kadar olsun romanımız dedim. O duymadı. Sesimle. Sözümle değil. Kalp işiyle söyledim. Parladı Hilal. Anladım anladığını. Hilal’i gördüğüm gece gibi parladı. Hep Hilal olarak kaldı. Dolunaya döndüğünde, sert olmadı etkisi. Sustu. Susalım dedi. O hiç dolunay olamadı. Görünende Hilal oldu, görünmeyende melek. Kalp kalbe durduk öylece…
Hilal KİRİŞ