Bugün yine yalnızca derin ruhlu bir ressamın fark edebileceği ayrıntılıkta bir tablo gibi kalbimin en derinliklerindesin. O kadar derinlerdesin ki bu derinliği yaşamayan kimsenin anlaması mümkün değil. Çünkü bilirsin, aşk mantığın düşmanıdır. Aşk ve mantığı aynı kefeye koyamazsın. Ve bu kadar derine gömülmüş bir şeyi de mantıkla anlamak imkansızdır. Ahhh Romeo’nun aşkı…

O kadın olamamak

Yüzünün hatlarını fotoğrafında milyonlarca defa sayıp her bir karesini ezberlemiş olan ben, kimse tarafından kolayca anlaşılamayacak olan tablomun derin detaylarıyla ilgileniyorum bugün yine. Ve kahrediyor beni seninle biraz bile konuşamamak. Kahrediyor beni kokunu bir kez bile duyamamış olmak. Kahrediyor beni gelecekte hayatını paylaşacağın kadın olamamak. Sensizlik kahrediyor beni, parçalıyor beni, mahvediyor…

Ama ben bunca acıya rağmen yine de tablomun ince detaylarıyla ilgilenmeye ve bir mucize için dua etmeye devam ediyorum. Çünkü imkansızlığa ve bunca acıya rağmen bile mutlu ediyor beni tablomun güzelliği. Tablomun, evrenin tüm toplamından bile daha sonsuz anlamlar ifade ettiğini ve güzellikler barındırdığını iliklerime kadar hissedebiliyorum. Evrenin toplamından bile daha güzel olan sen, Romeo’nun Juliet’e görür görmez nasıl tutulduğunu hatırlatıyorsun bana. Tıpkı Romeo’nun görür görmez Juliet’e ölümüne aşık olması gibi, ben de adını görür görmez hissetmiştim benim Romeo’m olduğunu. Romeo ve Juliet’ten tek farkımız senin bana Romeo’nun Juliet’e tutulduğu gibi tutulmamış olmandı. Ama bil ki bu Juliet, Romeo’su için deli oldu. Ama kaderin kötü cilvesi ya, bu da en az Romeo ve Juliet kadar üzücü bir hikaye…

Replikler

Sahi, seninle bir gün Romeo ve Juliet oyununun sergilendiği bir yere iki bilet alıp oyunu izlemek isterdim. Ve oyun sahnelenirken, okyanus gibi açık mavi gözlerine bakıp şu replikleri söylemek isterdim oyuncularla beraber;

”JULİET;
Binlerce kez iyi geceler sana!

ROMEO;
Binlerce kez beter olsun gece, senin ışığın yoksa. ”

Ben senin için hem Romeo olurdum hemde Juliet. Ben senin için hem Ferhat olurdum hem de Şirin. Ben senin için her şey olurdum okyanus gözlüm, her şey.

Romeo Ve Juliet perde oyununu izlerken bir sahneyi daha sana adamak isterdim, bu yüzden oyuncular oynarken tekrar ellerini tutar ve gözlerine bakarak oyuncularla birlikte tekrar ederdim;

”BENVOLIO: Beni dinle ve onu düşünme, unut!

ROMEO: Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek? ”

Ve gözlerine bakmaya devam edip son bir replikle devam ederdim;

”… ben, aklının alabileceğinden  daha çok severim seni. ”

Ama ne yazık ki bizim hikayemizde Romeo ve Juliet gibi hiç izlenmedi, Romeo, Juliet’i hiç sevmedi, Juliet, Romeo’su için satırlar yazdı lakin olanlardan sonra olanlar ciddi olmasa bile, Romeo bir daha Juliet’i bir kez bile umursamadı..

Ahhh Romeo’nun aşkı… Romeo’su tarafından umarsanmayan aşklara…

Vesselam…