11. Sınıf Hikaye Konu Anlatımı
Abone Ol 

11. Sınıf Hikaye Konu Anlatımı

HİKÂYE / HİKAYENİN TANIMI VE UNSURLARI Hikaye, sözlükte bir olayın, sözlü veya yazılı olarak aktarılması biçiminde ifade edilir. Hikâye, ilk edebî eserlerden olan destanla birlikte doğmuş fakat günümüze kadar önemli değişimler göstererek günümüze kadar gelmiştir. Hikâyenin modern anlamda edebî eser türü hâline gelmesi 19. yüzyıldaki yazarların metinleri ile mümkün hâle gelmiştir. Hikayenin Genel Özellikleri Yaşanmış […]

HİKÂYE / HİKAYENİN TANIMI VE UNSURLARI

Hikaye, sözlükte bir olayın, sözlü veya yazılı olarak aktarılması biçiminde ifade edilir. Hikâye, ilk edebî eserlerden olan destanla birlikte doğmuş fakat günümüze kadar önemli değişimler göstererek günümüze kadar gelmiştir. Hikâyenin modern anlamda edebî eser türü hâline gelmesi 19. yüzyıldaki yazarların metinleri ile mümkün hâle gelmiştir.

Hikayenin Genel Özellikleri

  • Yaşanmış ya da yaşanması mümkün olay ve durumları kişi, yer, zaman ögeleri kullanılarak anlatılan kısa yazılara “hikaye” denir. 
  • Hikayede amaç duygu ve hayalleri yansıtmaktır.
  • Hikaye, yaşanmış ya da yaşanma ihtimali olan olayları, durumları ilgi çekici biçimde anlatan olay çevresinde gelişen bir türdür.
  • Her hikayede belli bir olay, olayı yaşayan kişi ya da kişiler (kahraman), olayın geçtiği mekan (yer), olayın gerçekleştiği zaman gibi unsurlar bulunur.
  • Her hikaye mutlaka bir olay ya da duruma dayanır.
  • Kişilerin hayatlarının belli ve kısa bir anı anlatılır, ayrıntılara girilmez.
  • Olaylar, ya birinci ya da üçüncü kişi ağzıyla anlatılır.
  • Hikaye romana göre daha kısa bir edebi türdür. Bu nedenle karakterler, yer, zaman sınırlıdır.
  • Bilinç akışı, iç konuşma, iç çözümleme gibi anlatım teknikleri kullanılır.
  • Hikâyeye bugünkü anlamda ilk edebi kimlik kazandıran İtalyan yazar Boccacio’dur. 
  • XVI. Yüzyılda yazdığı “Decameron” adlı eseriyle ilk öykü örneğini vermiştir. 
  • XVIII. yüzyılda Voltaire öykü türünde ürünler verir. 
  • Rönesans’ın etkisiyle de XIX. yüzyıl edebiyatının en yaygın türü olmuştur. 
  • Edebiyatımızda, “Dede Korkut Hikâyeleri”, “destanlar” ve “halk masalları”nı saymazsak, Avrupai tarzda ilk hikâyeler, Tanzimat Edebiyatı Dönemi’nde görülür. 
  • Türk öykücülüğünü yetkinliğe kavuşturan yazar, Halit Ziya Uşaklıgil’dir. 
  • Batı tarzı öykünün ilk olgun örneklerini verenler Servet-i Fünuncular olmuştur. 
  • Hikâye, edebiyatımızda bağımsız bir tür olma özelliğini Milli Edebiyat Döneminde Ömer Seyfettin’le kazanmıştır.

Edebiyatımızda “Hikâye” ile ilgili ilkler:  

*İlk hikâye denemesi: Müsameretname / Emin Nihat

*İlk batılı anlamda hikâye denemesi: Küçük Şeyler / Samipaşazade Sezai

*İlk hikâye kitabı: Letaif-i Rivayat / Ahmet Mithat Efendi

*İlk kez Anadolu’yu hikâyede gerçek anlamda işleyen: Refik Halit Karay

*İlk konuşma diliyle yazan hikâyeci: Ömer Seyfettin

*Kölelik konusunu ele alan ilk eser (hikâye): Esaret / Ahmet Mithat Efendi

Hikaye Türleri

Olay Hikayesi ( Maupassant Tarzı )

• Bu tarz öykü tipine klasik vaka öyküsü adı verilir.
• Bu tür öykü tarzında olaylar zinciri, kişi, zaman ve yer ögesine bağlı olarak ilerler.
• Olaylar gidiş yönüne göre serim, düğüm, çözüm şekline uygun olarak anlatılır.
• Olay, zamana göre mantıklı şekilde sıralama ile verilir, düğüm bölümünde ise oluşan merak, çözüm bölümünde ortadan kalkar.
• Bu teknik ise Fransız sanatçı Guy de Maupassant tarafından geliştirilmiş bir tür olduğu için bu tür şekline Maupassant öyküsü de denir.
• Türk edebiyatındaki bu tip eserlerin ve öykücülüğün en büyük temsilcisi olan Ömer Seyfettin’dir. Bizde Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Samim Kocagöz, Talip Apaydın da gibi yazarlar da olay türü öykü tarzının temsilcileri arasındadır.

ÖRNEK METİN

Alacakaranlık içinde sivri, siyah bir kayanın belli belirsiz hayali gibi yükselen Şalgo Burcu uyanıktı. Vakit vakit inlettiği trampete, boru seslerini akşamın hafif rüzgârı derin bir uğultu halinde her tarafa yayıyor… Kederli bağırışmalarıyla ölümü hatırlatan küfürbaz karga sürüleri, bulutlu havanın donuk hüznünü daha beter artırıyordu. Mor dağlar gittikçe koyulaşıyor, gittikçe kararıyordu. Yamaçlardaki dağınık gölgeler, kuşsuz ormanlar, hıçkıran dereler, kaçan yollar, ıssız korular, sanki korkunç bir fırtınanın gürlemesini bekliyorlardı.

Burcun tepesinde beyazlı siyahlı bir bayrak, can çekişen bir kartal ıstırabıyla, kıvranıyordu. İki bin kişilik muhasara ordusunun çadırları, kaleye giden geniş yolun sağındaki büyük dişbudak ağaçlarının etrafına kurulmuştu. Yerlere kazıklanmış kır atlar, yabancı kokular duyuyor gibi, sık sık başlarını kaldırarak kişniyorlar, tırnaklarıyla kazmaya çalıştıkları toprakların nemli çimenlerini otluyorlardı. 

Kütük (Ömer Seyfettin)

Durum Hikayesi ( Çehov Tarzı )

• Bir olayı günlük yaşamdaki herhangi bir kesitini ele alıp anlatılan öykülerdir.
• Burada serim, düğüm ve çözüm planına uyulmaz. Belli durumun sonucu da yoktur.
• Durum öyküsünde merak, heyecan, duygu ve hayallere yer verilir; fikre asla önem verilmez, kişiler kendini doğal ortamında hisseder.
• Bu hikayede olayların ve durumların akış yönü okuyucunun hayal gücüne doğru bırakılır.
• Bu hikaye türünün dünya edebiyatında ilk kurucusu Rus asıllı yazar, Anton Çehov olduğu için Çehov Tarzı Hikâye de denilmektedir.
• Biz edebiyatımızda bulunan temsilcileri ise: Sait Faik Abasıyanık, Tarık Buğra ve Memduh Şevket Esendal.

ÖRNEK METİN

Köyün civarını, çiçek açmış şeftalilerin dibinde derileri pul pul çobanlarla dinlenerek, ekseriya, bahar güneşine sarılıp yürüyerek dolaştım.
Dağlara türkü söyleyen ufacık çobana:
-Karnım aç, yavru? dedim.
Dağarcığından kumlu köy ekmeği ve suyu seli kaçmış Mihaliç peyniri çıkarıp verdi. Pınar buldum, su içtim.
Köye akşama doğru ancak varabildim. Meydandan geçerken ağalar el ettiler.
-Muallim Efendi, dediler. Bir çayımızı içmen mi?
-İçeriz be ağa? dedik.
Arkalıksız ufak iskemleye çöktük. Ağalar:
-Eee? Yoruldun zaar. Koca cumayı dağda bayırda ne diye geçirirsin anlamayız. Sizin sırrınıza akıl ermez ki. Biz eski zaman insanı ne anlarız yenilerin keyfinden, eğlencesinden.?
-Ağalar be, siz her gün dağda bayırdasınız. Ben, çocuklarla şu kümes gibi yerde pinekliyorum. Bir cumayı sizin gibi geçirsem çok mu?? 

Kıskançlık – Sait Faik Abasıyanık

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM