Sözcükte anlam ilişkileri, eş anlamlı, zıt anlamlı, eş sesli, genel ve özel anlamlı olarak inceliyoruz. EŞ ANLAMLI ( ANLAMDAŞ ) SÖZCÜKLER Yazılışları farklı, anlamları aynı olan sözcüklerdir. ZIT ( KARŞIT ) ANLAMLI SÖZCÜKLER Anlamca birbirinin karşıtı olan sözcüklerdir. yanıt – soru […]
Sözcükte anlam ilişkileri, eş anlamlı, zıt anlamlı, eş sesli, genel ve özel anlamlı olarak inceliyoruz.
Yazılışları farklı, anlamları aynı olan sözcüklerdir.
siyah – kara garp – batı
medeni – çağdaş cevap – yanıt
mahalli – yerel fiil – eylem
Anlamca birbirinin karşıtı olan sözcüklerdir.
yanıt – soru savaş – barış
inmek – çıkmak ırak – yakın
düşman – dost soyut – somut
siyah – beyaz iyi – kötü
Not : Bir sözcüğün olumsuzu o kelimenin zıt anlamlısı değildir.
başlamak – başlamamak ( olumsuzu )
başlamak – bitirmek ( zıt anlamlısı )
Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan sözcüklerdir.
Yaz – mevsim / yazmak El – yabancı / organ
Yüz – sayı / yüzmek / sima Yol – üzerinde yürünen yer / yolmak
Bazı sözcükler sesteş gibi görünmelerine rağmen düzeltme işareti (^) nedeniyle birbirinden farklı özellik gösterirler ve sesteş kabul edilmezler.
alem ( bayrak ) ————– âlem ( dünya )
adet ( sayı ) ————————- âdet ( gelenek )
Bir sözcüğün mecaz ya da yan anlamlısı da o sözcüğün sesteşi değildir.
Gözleri yemyeşildi. ( Gerçek anlam )
Çekmecenin gözüne resim çizmiş. ( Yan anlam )
Bu çocuklara göz kulak ol. ( Mecaz anlam )
Söyleyişte tekil olmasına rağmen ait olduğu kavramın tamamını içine alan sözcükler genel anlamlı ; tek bir varlığı karşılayan sözcükler ise özel anlamlıdır.
Genelden özele
Dünya – canlı – hayvan – memeli – inek
Özelden genele
Hayvanlar içinde en sevdiğim köpektir. (Genelden özele )
Karagöz, tiyatroda en sevdiğim türdür. ( Özelden genele )
Bazı kavramlar cümle içinde bir türün tamamını karşılayacak şekilde kullanılabilir.
Ümitle açılıp kazançla kapanan bir kitap, iyi bir kitaptır.
Somut Anlam : Beş duyu organımızın herhangi biriyle algılayabildiğimiz kavramlardır.
* hava, ışık, ses, kalem,….
Soyut Anlam : Beş duyu organıyla algılanamayan; akıl, bilinçaltı, duygu ya da düşüncelerle algılanabilen kavramlardır.
*mutluluk, korku, aşk, heyecan,….
NOT : Bazı sözcükler, kullanıldıkları cümleye göre somut ya da soyut hale gelebilir.
Somutlama: Soyut anlamlı bir sözcüğün cümledeki anlamına bağlı kalarak somut anlam kazanmasıdır.
Tüm iddialarını çürüttü.
Çocuğun hevesini kırdılar.
Soyutlama: Somut anlamlı bir sözcüğün cümledeki anlamına bağlı kalarak soyut anlam kazanmasıdır.
Bu olaya farklı açıdan bakmanı istiyorum.
İnsanlık çok ilerledi, artık gözükmüyor.
Yakamozlar aydınlatmıyor içimin karanlığını.
Nitel Anlam :
Bir kavramın durum, biçim, renk gibi niteliklerini belirten; ölçülemeyen, sayılamayan kavramlardır.
Fakat o yırtık perdeli aşınmış kilimli daracık koridor…
Bu sabah mavi bulutlarla avucuna sevgiyi bırakıyorum.
Eski binalarda saklıydı her şey.
Nicel Anlam :
Bir varlık ya da kavramın ölçülebilen, sayılabilen durumunu bildiren kavramlardır.
Her sabah bir kaşık bal yer.
Dağların yüksekliği beni ürpertti.
Sana yakın bir yerde oturuyor.
Benzetme amacı güdülmeden bir sözcüğün başka bir sözcük yerine kullanılmasına ad aktarması denir.
Vapur, Samsun‘a yanaştı. Parça-bütün ilişkisi
Özdemir Asaf okumayı çok severim. Yazar-eser ilişkisi
Maç sonunda okul ayağa kalktı. Yer-insan ilişkisi
Kış geldiğinde sobayı yakıp oturmak çok keyifli. İç-dış ilişkisi
Bir sözcüğün benzetme amacıyla başka bir sözcük yerinde kullanılmasıdır.
1.İnsandan doğaya aktarım: İnsana ait özellikler doğaya aktarılır.
Ağaçlar çok mutluydu.
Gökyüzü ağlıyordu bugün.
Deniz öfkelendi bu kirliliğe.
2. Doğadan insana aktarım: Doğaya ait nitelikler insana aktarılır.
O keçinin biridir.
Babası çok sertti.
Nasıl bu kadar taş yüreklisin?
3.Doğadan doğaya: Doğadaki bir özelliğin, başka bir doğa unsuruna aktarılması.
Güneş, dağın tepesinden eteklerine akıyordu.
Ağaçlar uğulduyordu geceleri.
4.Duyu aktarımı: Bir duyguya ait özelliğin başka bir duyuya aktarılmasıdır.
Soğuk bakışları beni korkuttu.
Ekşi suratlı adamın teki.
Ağrıdan acı bir çığlık attı.
4.Eylem aktarımı: Bir eylemin başka bir eylemin yerine kullanılması.
Arkadaşı bütün paraları yürüttü. (çalmak)
Şu çocuğa ayar oluyorum. (gıcık olmak)
Daha önceleri geniş bir anlam alanına sahip bir sözcüğün tek bir anlamı kapsar hale gelmesine anlam daralması denir.
“Erik” sözcüğü, şeftali, kayısı, zerdali anlamını içerirken, sonradan sadece bir tür meyve için kullanılarak anlam daralmasına uğramıştır.
“Davar” sözcüğü eskiden “mal, mülk, eşya” anlamında kullanılan bir sözcükken bugün bu sözcüğün “koyun, keçi” anlamında kullanılması anlamda daralmaya başka bir örnektir.
Bir sözcüğün dar bir anlamdan daha geniş bir anlama ulaşmasıdır.
“araba” sözcüğü geçmişte atlı araba iken, günümüzde motorlu taşıtların tamamını kapsamaktadır.
“ödül” sözcüğü eskiden sadece “güreşlerde kazananlara verilen bir mükâfat” anlamında
kullanılırken, günümüzde “her türden yarışma sonunda verilen mükâfat” için kullanılmaktadır.
Bir sözcüğün eski anlamından tamamen uzaklaşıp yeni anlamlar kazanmasıdır.
“tütün” sözcüğü geçmişte duman anlamındayken günümüzde endüstri bitkisi anlamında kullanılmaktadır.