Bilir misiniz, “Hurma Ağacı İnsana Benzer” miş. Duyduğumda Rabb’ime bir kere değil bin kere daha hayran oldum. O ne güzel bir hâkim-i mucizekâr. Örneğin; ikisinin de kafasını kesince ölürler. İnsanda olduğu, Hurma Ağacında da erkeklik ve dişilik var. İnsana benzer saçları, liflerinden oluşur. İnsan gibi kalbi var. KALBİ! Darbeye maruz kaldığında kırılan, hatta ölen. Hurma […]
Bilir misiniz, “Hurma Ağacı İnsana Benzer” miş. Duyduğumda Rabb’ime bir kere değil bin kere daha hayran oldum. O ne güzel bir hâkim-i mucizekâr. Örneğin; ikisinin de kafasını kesince ölürler. İnsanda olduğu, Hurma Ağacında da erkeklik ve dişilik var. İnsana benzer saçları, liflerinden oluşur. İnsan gibi kalbi var. KALBİ! Darbeye maruz kaldığında kırılan, hatta ölen.
Hurma Ağacı nazlıdır. İnsan gibi. Bakımı da kolay değildir. Çok fazla kemal-i itina ve ihtimam ister. Tıpkı insan ruhu gibi hassastır. Bir çocuk büyütür gibi, santim santim dikkat ister. Özellikle döllenme mevzusu anlatılırken hayretten hayrete savruldum. Erkek hurma ağacından alınan tal, sonrasında nazik dişi hurma ağacına, tepe noktasında yarık açılınca nakledilir. Üzeri nazikçe örtülür ve beklenir. Ahh mucize değil de nedir… Hurma Ağacı sıcak suyu seven, kıymetli bir ağaç.
Sıcak ve su bir arada olmazsa meyve vermez. Çekirdekten yetiştirilebilir ama daha sağlıklı olması için kendi bünyesinden çıkan yavrulardan yetiştirilir. Bakar mısınız müjdelere, mucizelere! Bu yavrular topraktan değil, bizzat ağacın bünyesinden doğar. Belli bir zaman sonra, yani tabiri caizse doğum vakti gelir, adeta bir sezaryen ameliyatı gibi yavru ameliyatla alınır ve annenin yamacına, bitişiğine, dibine, kucağına, kalbine dikilir. Ne anne hurma ağacı yavrusundan ayrı yaşayabilir, ne de yavrusu, filizi, biriciği anneciğinden uzakta yeşerir, büyüyebilir, coşabilir. Denemişler ve görmüşler ki; yeni oluşan filiz anneden az ötede bile solmuş, küsmüş, boynunu bükmüş. Ve anlamışlar ki bu özelliği de insana benzer. Rabb’imin izniyle Medine’de Hurma Bahçeleri arasında, İnsan ile Hurma Ağacı arasındaki benzerliği onlara dokunarak, koklayarak, kalplerini hissederek, gözyaşlarıyla dinledim.
Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) bir defasında hurmanın doyuruculuğunu açıklamak için Hz. Âişe’ye; “Yâ Âişe evinde hurma olmayanlar açtırlar ” buyurmuştur.
Hurma Ağacı’nın ömrü de ortalama insan ömrü olan 60-70 yıl kadarmış. Bedenine darbe alınca kırılıp, küsen, hassas bir kalbi olan, Efendimizin (sav) tepeden tırnağına kıymet verdiği, canım Hurma Ağacına; kızmak, kırılmak, küsmek yok! diyebilir misiniz? Darbe de alsan, yıkılmak yok, filizin, evladın senden uzakta büyüyecek! sen metin olmalısın diyebilir misiniz? Hayır! Onun hassasiyeti, vakur duruşu sahibinden!
Şadan Yer
Ah bilsek keşke…BİLSELER YAPMAZLARDI diyor ya. HAKİKATEN BİLSEK BÖYLE YAŞAMAZDIK SANKİ…
Bilsen vallahi yapmazdık?Allah’ım yar ve yardımcımız olsun
İlk defa duyduğum bir şey bu ve okurken tüylerim diken diken oldu. En kıymetli ağaçlarımdan olacak Hurma ağacı bundan sonra. Her şeyde olduğu gibi bu ağaca tekamül eden farklı bir mucizenin varlığını okumuş olduk sayenizde, çok sağolun.
Estağfurullah Çok mutlu oldum sevmenize ve Hurma ağacıyla bag kurmanıza.Eyvallah
Dinlemekten hiç bıkmadığım bir hikaye bu…
Gerçekten çok etkileyici bizlerle böyle değerler paylaşmanız bize ayrıca değer kattı . Sevgilerle….
Sevgi benden ?
Çok güzel bir yazı olmuş, kaleminize sağlık?
Eyvallah,kıymetli yorumunuz için çok çok teşekkür ederim.
Maneviyatı yüksek bir yazı olmuş kaleminize sağlık. Çok güzeldi. Okudukça yazının bitmesini istemedim, çok keyif aldım, yazı bitince üzüldüm…
Pek çok teşekkür ederim.Çok kıymetli zaman ayırıp okumanız.
Gözyaşlarıyla okudum.
O ne güzel sanatkârdır.
Ah Ya Rabbim, mucizelerinin hayranıyım.
Kalemine yüreğine sağlık Şadan’ım, yine indirdin kalplerimize Şükrü kaleminle, varolasın.
♥️♥️♥️
Estağfurullah kardeşimm.Ahh ne guzelsinnn.