Aslında su her şeymiş!!! Su. İki harf, kendisi gibi açık ve net. İki harfi olmasına rağmen, bu kadar kıymetli olan su için savaşlar, kavgalar bile çıkarken, biz suyun değerini ne kadar biliyoruz?

HER ŞEYDİR SU!

Başlıkta belirttiğim gibi her şeydir su. Size itiraf ederim ki suyun bu kadar önemli ve değerli olduğunu ben de 2 gün öncesine kadar – aslında değerini biliyorum zannediyordum ki – bilmiyordum. ”Peki ya bu düşüncelerimi ne değiştirdi?” derseniz, TV’de denk geldiğim bir belgesel değiştirdi. (Belgeselin adını en sonda açıklayacağım)

Şimdi size bir soru soracağım. Sizce 20 sene sonra musluğu açtığınızda musluktan bugünkü gibi su gelecek mi?

Belgeseselden önce ben de bu soruya her halde ” 21. yüzyılın ortasında ne su kesintisi, yok o kadar da değil ” derdim. Ama maalesef su akmayabilir. Bunu sadece ben söylemiyorum, uzmanlar söylüyor.

Uzmanlara göre, 20 sene sonra İstanbul ve dolaylı olarak Türkiye su kıtlığı çekecek. Musluğumuzdan akan o sınırsız su maalesef 25 litre ile sınırlandırılacak. İnsanlar 25 litre su alabilmek için sıralara girecekler, evet sadece SU için. İşte o zaman, artık eskisi gibi kimse suyu dilediği kadar harcayamayacak ve doğru düzgün banyo bile yapamayacak.

Günümüzde, belgeselden sonra yaptığım araştırmaya göre, Güney Afrika’daki Cape Town tam da anlatıklarımı yaşıyor. Şehrin sakinlerinden biri ise eskiden suya diledikleri gibi ulaştıklarını ancak şimdi ise belirli, kıt bir sınır içerisinde kullandıklarını söylüyor. Su sıralarında birbirlerini iteleyen ve suya hemen ulaşmak isteyen insanlar adeta yarışıyorlarmış, bir düşünsenize bizim ülkemizde. Ayrıca karaborsanın devreye girdiğini ve insanlara belirli ücret karşılığında istenilen kadar su verildiğini söylüyor, yani yine olan fakire oluyor. Ayrıca, eskiden yıkanmamış saça tepki gösterilirken, şimdi halk yıkanmış saça tepki gösteriyor, diyor.

Yani kısaca durum oldukça zor. Biz şimdi suya hemen ulaşabilirken, aslında bazı insanlar o suya 25 litre kadar ulaşabiliyor.

Sadece bu değil, Afrika’da insanlar su için kavga ediyorlar hatta savaşıyorlar. Belki bir çoğumuz bilmeyebilir ama Suriye’de çıkan iç savaşın nedeni de susuzluk.

Yine 20 sene sonraya gidelim. Belgeselde susuzluk yüzünden böbrek hastalıkları çıkan binlerce insan var. Herkes hasta ve herkes susuz. Çok değil ki, 20 sene.

İşte suyun değerini, gerçekten bu belgesel sayesinde anladım. ?

Peki Ne Yapmalıyız?

Belgeselde aslında bu 20 seneyi nasıl uzatabieceğimize de yer veriyor. Nasıl mı? Tasarruf. Şimdiki tasarruflarımız aslında altın değerindeymiş, emin olun ki.

Mesela, diş fırçalarken açık bıraktığımız suyu kapatabiliriz. Elde yıkama yerine, bulaşık makinesine geçebiliriz. Sebzeleri muslukta tek tek değilde, bir kaba su doldurarak kabın içerisinde yıkayabiliriz vs…

Aslında hep günlük şeyler söylediğim. Hepimizin bildiği ancak uygulamadığı şeyler. Ama uygulasak belki de 20 seneyi, 50-100 sene bile yapabiliriz. Tek çözüm koopere bir şekilde, toplum olarak çalışmak.

Şimdinin kıymetini bilmeliyiz çünkü her şey şimdide başlıyor aslında. Şimdi o suya ulaşabiliyorken, suyu daha verimli kullanabiliriz. Sizden tek ricam, hepimiz için suyumuza daha iyi bakalım. Çünkü geleceğimize, gelecek neslimize bırakacak SU’yumuz var ve olmalı. Onlarda suya rahatlıkla ulaşabilmeli. Burdur Gölü’nü, Tuz Gölü’nü, Salda Gölü’nü, Beyşehir Gölü’nü, Konya-Karapınar’daki eskiden tarla olan ancak çöl olacak alanı ve gibi sayabileceğimiz yerleri kaybederken, musluğumuzdan akan o duru suyumuzu da kaybetmeyelim.

En azından değerini daha da anlamanız için umarım sizlere bir şey katmışımdır. Ben de yazarken düşündüm, su ne kadar da önemliymiş diye. Önemli arkadaşlar, su her şey!

Bu arada belgeselin adı ” 25 LİTRE – SU BELGESELİ ” lütfen izleyin çünkü orada benim verdiğim bilgilerden daha fazla bilgi veriliyor ve suyun değerini daha da anlayabileceğiniz bir belgesel. Mutlaka izleyin derim.

Size SU gibi saf ve temiz bir hayat diliyorum, herkese mutlu günler ve mutlu gelecekler! Su her şeymiş…