SAV : Manzum olarak söylenen atasözleridir.
SAGU: Yuğ adı verilen törenlerde söylenen yas şiirleridir. Ölen kişinin ardından kahramanlıklarını, faziletlerini dile getirmek için söylenirdi.
KOŞUK: Toy ya da şölen adı verilen ziyafetlerde, sürgün avlarında söylenen şiirleridir.
DESTAN: Bir milleti derinden etkileyen savaş, kıtlık, afet gibi olayların etkisiyle söylenmiş uzun, manzum (şiir) şeklinde ürünlerdir. Kahramanlar olağanüstü özellikler taşır.
Bilinen en eski Türk şairi “APRINÇUR TİGİN ve ÇUÇU” adlı şairleridir.
KOŞUK:
ÖRNEK
Öpkem kelip ogradım
Aslanlayu kökredim
Alplar başın togradım
Emti meni kim tutar!
Etil suvi aka turur
Kaya tübi kaka turur
Balık telim baka turur
Kölün takı küşenür
Öfkem geldi fırladım
Arslan gibi kükredim
Yiğitler başını doğradım
Şimdi beni kim tutar
İdil suyu akar durur
Kaya dibini oyar durur
Çok balıklar bakar durur
Gölü bile taşırırlar
SAGU:
Yuğ törenleri: Eski Türklerde önemli bir kişi öldüğünde ceseti bir çadıra konmakta ve ölen kişinin akrabaları kurbanlar keserek bu kurbanları çadırın önüne koyduktan sonra hep birlikte atlara biner, çadırın etrafında yedi defa dönerler ölüyü gömmek için uğurlu bir gün bekler, ölü gömüldükten sonra benzer törenler yapılarak kurbanlar kesilir, mezarın etrafında yedi kez dönülürdü. Gömülen kahramanların mezarı çevresine “balbal” denilen taşlar dikilirdi. Türkler arasında yazı yaygınlaşınca böyle taşlar üzerine kitabeler dikilmeye başlandı. “Köktürk Kitabeleri” bu işlevde dikilmiş yazılı balballardır.
ÖRNEK
Alp Er Tunga öldi mü?
Issız ajun kaldı mu?
Ödlek öçin aldı mu?
Emdi yürek yırtılur.
Alp Er Tunga öldü mü?
Kötü dünya kaldı mı?
Zaman öcünü aldı mı?
Şimdi yürek yırtılır.
Könglüm için örtedi
Yitmiş yaşıg kartadı
Kiçmiş ödik irtedi
Tün kün keçip irtelür
Gönlüm içten yandı
Kaybolmuş yarayı kaktı
Geçmiş gün(ler)i aradı(m)
Gece(ler) gün(ler) geçse (o yine) aranır.