Tanzimat Dönemi Edebiyatı ve Özellikleri
Abone Ol 

Tanzimat Dönemi Edebiyatı ve Özellikleri

Tanzimat Edebiyatı(1860-1896) Osmanlı Devleti, Batı’nın Rönesansla başlayıp çeşitli alanlardakireform hareketleriyle ilerleyişine ayak uyduramamış ve 17.yy.dansonra gerilemeye başlamıştır. Siyasi ve toplumsal hayatta ortaya çıkan bu gerileme edebi hayatta da kendini göstermiştir.3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane Parkı’nda okunan Tanzimat Fermanı(Gülhane Hattı Humayunu)ile hem siyasi hem de edebiyat alanında yeni bir dönem başlamıştır. Tanzimat […]

Tanzimat Edebiyatı(1860-1896)

Osmanlı Devleti, Batı’nın Rönesansla başlayıp çeşitli alanlardaki
reform hareketleriyle ilerleyişine ayak uyduramamış ve 17.yy.dan
sonra gerilemeye başlamıştır. Siyasi ve toplumsal hayatta ortaya çıkan bu gerileme edebi hayatta da kendini göstermiştir.3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane Parkı’nda okunan Tanzimat Fermanı(Gülhane Hattı Humayunu)ile hem siyasi hem de edebiyat alanında yeni bir dönem başlamıştır. Tanzimat Edebiyatının başlangıcı, Tercüman-ı Ahval gazetesinin 1860’daki yayın hayatına başlaması kabul edilir. Tanzimat ile birlikte Türk edebiyatına yeni türler girmiştir ve bu dönemde Batı’dan çeviriler yapılmış ya da ilk örnekleri verilmiştir.

Roman-Hikaye
Türk edebiyatı romanla ilk kez Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelon’dan yapmış olduğu Telemak’ın çevirisiyle karşılaşır.Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ü Fıtnat adlı romanı edebiyatımızda ilk yerli romandır. İlk hikaye kitabı Ahmet Mithat Efendi’nin Lataif-i Rivayat adlı eseridir. İlk edebi roman da Namık Kemal’in İntibah adlı eseridir.


Tiyatro
Yayınlana ilk tiyatro eseri Şinasi’nin Şair Evlenmesi adlı eseridir. Bu iki perdelik bir piyestir. Yazar görücü usulüyle evlenmeyi yerer. Şinasi bu eserinde meddah geleneğinden yararlanmıştır. Tanzimatçılar toplum için sanat görüşünü benimsedikleri için toplumu aydınlatmada tiyatroyu bir araç olarak görmüşlerdir.


Şiir
Tanzimat döneminde şiir alanında büyük yenilikler olmuştur. Şiirde biçim olarak divan edebiyatına bağlı kalınmış ancak konusu genişletilmiştir. Tanzimatla birlikte kanun, adalet, eşitlik, hürriyet vatan gibi konular işlenilmeye başlanmıştır. Bu dönemdeki şiirlerde konu bütünlüğü vardır. Eski şiirde parça bütünlüğü vardı.


Tanzimat şiirinde dört ana tema vardır;


Sosyal temalar
: Medeniyet,akıl, kültür, hürriyet, adalet, eşitlik,vatan, millet
Metafizik temalar: Varlık, yokluk, Allah, ölüm, madde, ruh
Aşk teması: Divan edebiyatındaki soyut ve platonik aşk yerine ete kemiğe bürünmüş aşk anlatılır.
Tabiat teması: Mazmunlarla anlatılan soyut tabiat yerine somut bir tabiat işlenmiştir.

Gazete

İlk gazete 1831 yılında çıkarılan Takvim-i Vakayi’dir. Bu resmi bir gazetedir. Ceride-i Havadis yarı resmi bir gazete olup 1840 yılında İngiliz William Churchill yayınlanmaya başlanmıştır. İlk özel gazete ise Şinasi ve Agah Efendi’nin birlikte çıkardıkları Tercüman-ı Ahval’dir. Daha sonra Şinasi tek başına 1862 tarihinde Tasvir-i Efkar adlı gazeteyi çıkarmaya başlamıştır. Bu gazete bir zaman sonra Namık Kemal tarafından yönetilmeye başlar. Bu gazete dışında Muhbir (1866), Hürriyet (1867), Basiret(1869), İbret (1867) adlı gazeteler çıkarılır.

Tanzimat Edebiyatı Genel Özellikleri

1-Tanzimat edebiyatı sanatçıları divan edebiyatında bulunan bazı türleri (şiir, tarih, mektup)geliştirmiş bunun yanı sıra ise batı edebiyatından yeni türleri (makale, roman, hikaye, tiyatro, anı, eleştiri) edebiyatımıza sokmuşlardır.
2-Tanzimat edebiyatının özellikle ilk dönem yazar ve sanatçıları Fransız devrimci yazarlarından j.j.Rousseau, Montesqiue, vb. yazarların etkisinde kalmışlardır. Bu görüşlere bağlı olarak hak ,adalet, hürriyet, eşitlik, vatan, millet gibi kavramları ülkede yaymaya çalışmışlardır.
3-Tanzimat edebiyatı sanatçıları iki kuşağa ayrılır:
a)Toplum için sanat anlayışını benimseyenler Şinasi,Namık Kemal,Ziya Paşa,Ahmet Mithat Efendi
b)Sanat sanat için görüşünü benimseyenler Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tahran,Sami Paşazade Sezai

4-Tanzimat edebiyatı sanatçıları batılı yazarların etkisiyle klasisizmin etkisinde(Şinasi,Ahmet Vefik Paşa,Ali Bey)romantizmin etkisinde (Namık Kemal, Recaizade Mahmut Ekrem, Ahmet Mithat Efendi,Abdülhak Hamit Tahran)realizmin etkisinde (Beşir Fuad,Sami Paşazade Sezai, Nabizade Nazım) eserler vermişlerdir. Ama bu dönemde bu akımların kuralları tamamen uygulanmamıştır.
5-Tanzimat edebiyatı seçkin kesim için değil halk tabakası için ortaya getirilmiş bir edebiyattır ama Tanzimat edebiyatının ikinci dönem yazar ve şairleri bu görüşten uzaklaşmışlardır.
6-Halk için yazma düşüncesinin bir sonucu olarak çoğu yazar konuşma diline yönelmek gerektiğini savunmuş ama hiçbiri eski alışkanlıklarından kopamamışlardır.

7-Tanzimat edebiyatında en büyük yenilik nesirde anlatımın kuruluşunda yapılmıştır. Amaç hüner göstermek değil halka bir şeyler vermek olmuş bu nedenle kısa anlatım tercih edilmiştir.

8-Nesirde ilk defa noktalama işareti kullanılmıştır.
9-Şiirin konusu genişletilmiş günlük hayatla ilgili her türlü konu şiirin konusu olmuştur.
10-Beyitlerin başlı başına bir bütün olmasından vazgeçilmiş şiirin bütününde bir anlam bağının olmasına dikkat edilmiştir.
11-Şiirde aruz ölçüsünün kullanılmasına devam edilmiş olup hece ölçüsünün Türklerin milli ölçüsü olduğu savunulmuş başarısız bir iki denemeden ileriye gidilememiştir.
12-Dilden yabancı kelimelerin atılmaya başlanması Türkçe’nin aruz kalıbına uydurulmasını zorlaştırmış bu nedenle nazımda eski kelimelerin kullanımına aynen devam edilmiştir.

Tanzimat Şair ve Yazarlarının Ortak Özellikleri

  • Hepsi batıcı ilim ve fen taraflısı gelişmeyi isteyen aydınlardır. Yurdu gerilikten kurtarmak isterken Türk halkının manevi değerlerine de bağlı görünürler. Hepsi dindardır. Din hükümleri ile medeniyeti karıştırmaya çalışırlar.
  • Hemen hepsi Fransız kültürüyle yetişmişleridir. Batı dendiği zaman onlar için ilk akla gelen Fransa’dır.
  • Genellikle bütün Tanzimat edebiyatı sanatçıları Fransızca’yı mektep medrese görmeden öğrenmişlerdir. Bu yönleriyle onlar didaktik sanatçılardır.
  • Tanzimat sanatçılarının hemen hepsi yüksek makam (paşa,vali vb.) sahibi devlet memurlarıdır. İç ve dış siyaseti çok iyi bilirler.
  • Sanattan çok ülkü ve fikir peşinde koşmuşlardır. Her türlü haksızlığa ve zulme karşı savaş açmışlardır.
  • Toplumumuzda o güne kadar kullanılmayan bir takım kavramları (hak adalet, meşrutiyet, eşitlik, reisi cumhur) kullanmaya başlamışlardır.
  • Divan edebiyatıyla yetiştikleri için divan edebiyatının iyi ve kötü yanlarını çok iyi bilirler; Divan edebiyatına sırt çevirirken sırtlarını halka dayarlar ve güçlerini halktan alırlar.
  • Batıdan aldıkları türlerin sadece bir tanesiyle uğraşmakla yetinmezler hemen hemen bütün türlerde eser verirler.
  • Tanzimat sanatçılarının hemen hepsi çok yönlü kişilerdir. Edebiyatçı, devlet memuru, siyasetçi ve mücadele adamıdırlar.

Tanzimat Edebiyatının Amacı

  • Eski edebiyatı yıkmak yerine sosyal hayatla geniş ölçüde ilgili yeni ve inkılapçı bir edebiyat getirmek.
  • Halka halk diliyle hitap ederek yeni edebiyatı ve yeni fikirleri çok büyük sosyal ve siyasi buhran içerisinde bulunan millete geniş ölçüde tanıtmak.
  • Millet, vatan, hürriyet, eşitlik, adalet, fikir, meşrutiyet rejimi gibi kavramları tanıtarak bunları yeniden kurmak.

Tanzimat Edebiyatının Dönemleri


1.Dönem Tanzimat Edebiyatı


Özelikleri

1-Bu dönem sanatçıları ‘Sanat toplum için ‘görüşünü benimsemişlerdir.
2-Dilde sadeleşme amaçlanmış ama uygulanmamıştır.
3-Fransız yazarlardan etkilenmişlerdir.
4-Romantizm akımından etkilenmişler bu nedenle eserlerdeki kişiler hastalıklı ve veremli kişilerdir.
5-Şiirde estetik güzellik yerine işlenen konu ön plana çıkmıştır. Yani içerik ön plandadır.
6-Bu dönemde yazılan romanlar roman tekniği açısından zayıftırlar. Romanda yer yer konu kesilip okura ansiklopedik bilgi verilir.
7-Noktalama işaretleri ilk defa bu dönemde kullanılmıştır.
8-Batı edebiyatından yeni türler edebiyatımıza sokulmuş ayrıca bizim edebiyatımızdaki türlerde yenileştirilmiştir.
9-Şiirde eski şekiller kullanılmış yeni konular işlenmiştir.
10-Bu dönem sanatçılarının çoğunluğu devlet adamıdır.
11-Hece ölçüsünü ve halk edebiyatını savunmuşlar ama uygulayamamışlardır.
12-Divan edebiyatına şiddetle karşı çıkmışlar fakat ondan kopamamışlardır.
13-Tanzimat edebiyatında her alanda ikilik görülür: Sade dil savunulur, ağır dil kullanılır. Hece ölçüsü savunulur, aruz ölçüsü kullanılır. Divan edebiyatı kötülenir, o tarzda eserler verilir vb.
14-Bu dönemin sanatçıları; Şinasi, Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi,
Ahmet Vefik Paşa
’dır.

NAMIK KEMAL (1840-1888)

Edebiyatımızda “vatan şairi” olarak bilinir. Eserlerinde çoğunlukla toplumsal konuları işlemiştir.(vatan, millet, hürriyet vb.) Sanat toplum için görüşüne bağlı kalmıştır. Edebiyatımızda ilk edebi romanı İntibah ve ilk tarihi roman Cezmi ’yi yazmıştır. Namık Kemal yeni edebiyatı savunmakla birlikte şiirde şekil bakımından yenici olmayan bir şairdir. Divan edebiyatı nazım şekilleri ve aruz ölçüsünü kullanmıştır. Konu olarak yenilikçidir. Namık Kemalin bütün edebi türlerde eseri vardır. Tiyatro alanında altı eser vermiştir. Bunlar; Vatan Yahut Silistre, Gülnihal, Akif Bey, Zavallı Çocuk, Kara Bela, Celaleddin Harzemşah’dır. Celaleddin Harzemşah on beş perdelik bir oyun olup oynanmak için değil okunmak için yazılmıştır.

Namık Kemal eski edebiyat ve yeni edebiyat konularında görüş ayrılığına düştüğü Ziya Paşa’nın Harabat’ını tenkit etmek için Tahrib-i Harabat’ı ve Takib-i Harabat’ı yazmıştır. Tarih konusunda yazmış oldukları ise Kanije Muhasarası,Evrak-ı Perişan, Devr-i İstila, Renan Müdafaanamesi islamiyeti savunan bir eleştirdir.
İNTİBAH:Bu eserde Ali Bey adındaki bir kişinin Mahpeyker adındaki bir kadına aşık olması anlatılmaktadır.
CEZMİ:Bu eserinde İslam birliği düşüncesi vardır.

ZİYA PAŞA(1825-1880)


Doğu kültürüyle yetişmiş daha sonraki dönemlerde batıya yönelmiştir. Yenilikçi fikirleri vardır. Ama bu fikirler eserlerinde görülmez. Eski ile yeniye gidip gelen bir yazardır bu nedenle Namık Kemal’le arası açılmıştır Önceki dönemlerinde Divan şiirini Türk şiiri olarak kabul etmez fakat daha sonra yayınlamış olduğu Harabat adlı eserinde ise bunun tersini söyler. Arapça ve Farsça kelimelerle örülü bir dili vardır. Şiirleri divan üslubundadır hece ölçüsüyle bir türküsü vardır.


Gazeller , kasideler yazmıştır. Edebiyatımızın en önemli Terci-i Bent ve Terkib-i Bent şairidir. Edebiyatımızda ilk edebiyat tarihi sayılan Harabat adlı antolojiyi yazmıştır. Bu eserde divan edebiyatını övmüştür Zafername adlı üç bölümlük manzum eserinde Sadrazam Ali Paşa’nın tutum ve davranışlarını över görünürken üstü örtülü bir şekilde onu yermiştir.
Ziya Paşa’nın şiirleri ölümünden sonra Eş’ar-ı Ziya ve Külliyat-ı Ziya Paşa adlı kitaplarda toplanmıştır. Şiir ve İnşa adlı eserini Divan edebiyatını yermek amacıyla yazmıştır. Defter-i Amal adlı eserinde çocukluk anıların anlatmıştır. Ayrıca Emile (jj. ROUSSAUE) çevirisiyle Rüya adlı röportaj eseri
vardır.

ŞİNASİ (1826-1871)

Tanzimat edebiyatında yeniliğin öncüsü olmuş bir yazarımızdır. Dilde sadeleşmeye öncülük etmiştir. Tercüman-ı Ahval ve Tasvir-i Efkar gazetelerini çıkarmıştır.İlk makaleyi(Tercüman-ı Ahval Mükaddimesi)ilk piyesi (Şair Evlenmesi) yazmıştır. Noktalama işaretlerini ilk defa kullanmıştır.1845-1860 yılları arasında Fransa’da bulunmuş ve Fransız edebiyatını ve yazarlarını iyice tanımış ve yazarlardan etkilenmiştir. Lamartine ve Lafontaine’den çeviriler yapmıştır.

Didaktik eserlerini, tartışmalarını ve eleştirilerini 1862 yalnız başına çıkardığı Tasvir-i Efkar gazetesinde yayınlamıştır. Müntehabat-ı Eş’ar adlı eserini daha önce yazmış olduğu şiirlerinden seçerek yapmıştır. Osmanlı atasözlerini toplayarak Durub-ı Emsal-i Osmaniye adlı kitap yazmıştır. Tasviri Efkar gazetesinde yazdıklarını Müntehabat-ı Tasvir-i Efkar adlı kitapta toplamıştır.

AHMET VEFİK PAŞA(1844-1912)


Devlet adamıdır, çeşitli yerlerde yöneticilik yapmıştır. Tiyatro alanındaki çalışmalarıyla tanınır. Molliere’nin hemen hemen bütün eserlerini tercüme etmiştir. Bursa valiliği sırasında kendi adıyla anılan bir tiyatro binası inşa ettirmiş, ve eserlerinin burada oynanmasını sağlamış halka tiyatro sevgisini aşılamıştır.


Lehçe-i Osmani adlı sözlüğü yayınlamış,Hikmet-i Tarih ve Fezleke-i Tarih-i Osmani adlı tarihle ilgili eserler yazmıştır. Milliyetçilk ve Türkçülük fikirlerinin önde gelen savunucularındandır. Atalar Sözü adlı eserinde atasözlerini derlemiştir. Ahmet Vefik Paşa taklitçilikten uzak doğu batı sentezi ürünlerin ilk örneklerini vermiştir. Kullandığı dil onun anlatımına güzellik katmıştır.

ŞEMSETTİN SAMİ(1860-1936)


Türk edebiyatında ilk roman olan Taaşşuk-ı Talat ü Fıtnat adlı eseri yazmıştır. Bu eserde cariyelik ve kölelik konularını işlemiştir. Şemsettin Sami edebiyat çalışmalarının yanında dille de uğraşmış devrin en büyük dil alimidir. Yazmış olduğu Kamus-ı Türki Türkçe bir sözlüktür.Sefiller ve Robinson Crosue isimli eserleri tercüme etmiştir. Seydi Yahya, Besa yahut Ahde vefa, ve Gave adlı piyesleri vardır. Ayrıca Orhun Abidelerini ve Kutadgu Bilig’i Türkçeye çevirmiştir.


AHMET MİTHAT EFENDİ(1844-1912)


Sanat toplum için anlayışına bağlı kalmış, bu nedenle Servet-i Fünuncuları tenkit eder ve onlar hakkında DEKADANLAR adlı makalesini yazar. Ahmet Mithat Efendi ansiklopedik bir yazardır. Her konuda her türlü yazılar yazar. Eserlerinde okuyucularını bilgilendirmeye çalışır. Eserlerin de sade bir dil kullanmıştır. Halka okuma zevkini aşılamaya çalışır. Çok yazmasından dolayı yazı makinası diye adlandırılır. Amacı ebedilik değil halkı aydınlatmaktır. Yer yer romanların akışını keser ve uzun bilgiler verir. Romanları teknik açıdan zayıftır. Onun toplamda 36 romanı yaklaşık ise 200 eseri vardır.
Eserleri
Ahmet Mithat Efendi, Tercüman-ı Hakikat, Bedir, Devir gibi birçok gazete çıkarmıştır. Küçük hikayelerden oluşan Letaif-i Rivayat adlı eseri 28 hikayeden ve 25 ciltten oluşur ve ilk hikaye kitabıdır. Avrupa’da Bir Cevelan gezi yazılarından oluşur.

Romanları: Hasan Mellah, Hüseyin Fellah, Felatun Beyle Rakım
Efendi, Yeniçeriler, Henüz On Yedi Yaşında, Diplomalı Kız, Kıssadan
Hisse
Not: Halkı aydınlatmaya çalıştığı için Hece-i Evvel (ilk öğretmen) olarak bilinir.

II.Dönem Tanzimat Edebiyatı (1878-1896)


Özellikleri:


1-Sanat sanat içindir görüşü benimsenmiştir.
2-Bu dönem sanatçıları toplum sorunlarından ve siyasetten uzak kalmış sadece edebiyatla uğraşmışlardır.
3-Bu dönem eserlerin dili ağırdır. Şairler divan edebiyatına karşı bat edebiyatını savunmuşlardır.
4-Batı edebiyatının örneklerini başarıyla uygulamışlardır.
5-Roman ve hikayelerde realizm, şiirde ise romantizm akımının etkisi görülür. Kölelik cariyelik bu dönem romanlarında da işlenir.
6-Şiirin konusu genişletilmiş ve hayattaki her güzel şeyin şiirin konusu olabileceği görüşü esas alınmıştır. Ölüm, yokluk, hiçlik gibi soyut kavramlar bu dönem şiirlerinin konusu olmuştur..
7-Eserlerin dili gayet ağırdır. Bu özelliklerinden dolayı Servet-i Fünun Edebiyatının hazırlayıcısı olmuşlardır. Bu dönemin başlıca yazar ve şairleri: Abdülhak Hamit Tarhan, Recaizade Mahmut Ekrem,Nabizade Nazım,Sami Paşazade Sezai’dir.
Not: Muallim Naci her ne kadar bu dönemde yaşasa da yenicilere karşı divan edebiyatını savunduğu için dışarıda kalır.

II.Dönem Tanzimat Edebiyatı Yazarları

Recaizade Mahmut EKREM(1847-1914)


II.dönem sanatçılardan olup genç yazar ve şairlerin örnek aldığı bir kişidir. Sanatçı roman, şiir, hikaye, eleştiri ve roman gibi çeşitli türlerde eser vermiştir. Şiirlerinde romantizmin etkisi görülür. İçli duygulu şiirler yazmıştır. Bu tarz şiir yazmasında oğlu Nejat’ın ölmesi de etkili olmuştur. Her şeyin şiire konu olabileceğini düşünür hatta kitap arasında kurutulmuş bir çiçek onun için şiirin konusu olabilir. Avrupai Türk edebiyatını savunur bu nedenle Muallim Naci mücadele etmiştir. Kafiye nin kulak için olduğu görüşünü savunur. Genellikle aruz ölçüsünü kullanmıştır.


Eserleri:
Araba Sevdası
:Yanlış batılılaşmayı konu alır. Ayrıca bu eser romantizmden realizme geçiş örneğidir.
Şiir Kitapları: Yadigar-ı Şebap, Name-i Seher, Pejmurde
Tiyatroları: Afife Anjelik, Çok Bilen Çok Yanılır,
Talim-i Edebiyat: Edebiyat bilgilerini içeren bir kitaptır.
Takdir-i Elhan: Eleştiri türünde yazıları vardır.
Not: Şiir kitabı olan Zemzeme üç ciltten oluşur. Muallim Naci bu kitabın üzerine Demdeme adlı eleştiri türünde eserini yazmıştır. Edebiyatımızda eleştiri türünün yerleşmesinde önemli bir isimdir.


Abdülhak Hamit TARHAN (1851-1937)


Şiirdeki batılılaşma hareketinin asıl büyük öncüsüdür. Şairi azam olarak tanınır. Dili süslü ve sanatlıdır. Vezin ve kafiye kaygısı taşımayan savruk bir şairidir. Genellikle şiir ve tiyatro türünde eserler vermiştir. Tiyatroları sahne tekniğine uygun olmayıp okunmak için yazılmış eserlerdir. Yazar romantizm akımına uygun eser vermiştir. Eserlerinde zıt kavramlar sıklıkla yer alır. Onun şiirlerinde ölüm, insanlık gibi soyut kavramlar geniş yer tutar. Manzum eserlerinde hem hece ölçüsünü hem de aruz ölçüsünü
kullanmıştır. Edebiyatımıza kır ve köy hayatını sokmuştur .(SAHRA) Edebiyatımıza ölüm temasını sokan şairdir . (MAKBER-şiir)


Eserleri:
Şiir Kitapları
: Sahra, Makber, Halce, Ölü, Bunlar Odur, Beladan Bir Ses, Belde, Garam
Tiyatro Kitapları: Tarık,Fitnen, Eşber,İlhan,Hakan, Liberte, Nestelen Sardanapal (Sardanapal ilk manzum piyesidir)
Not: Edebiyatımızda tezatlar şairi olarak bilinir.


Samipaşazade SEZAİ (1860-1936)


Batı tarzında yazmış olduğu hikayeleri ile tanınır. Roman ve hikayelerinde çevreyi tanıtır. Kişilerin ruh tasvirlerini yapmak suretiyle gözleme önem verdiğini gösterir. Konuşma bölümlerinde dil oldukça sade ve doğaldır.
Sergüzeşt adlı romanıyla tanınmaktadır. Esir ticaretinin sosyal hayattaki yeri realist bir biçimde anlatılmıştır. Eserde Dilber(cariye) isimli bir kızın esir edilmesi , çileli hayat macerası ve Nil nehrine atlayarak intihar etmesi anlatılır.
Not 1: Yeğeni İclal’in ölümü üzerine İclal adlı mersiyesini yazar ve bu mersiye düz yazı şeklindedir.
Not 2: Şir isimli bir tiyatro eseri vardır. Küçük Şeyler’se Alphonse Dudet etkisiyle yazdığı, edebiyatımızın ilk gerçekçi küçük hikayelerini toplamıştır. Edebiyatımıza kısa hikaye türünü yerleştiren kişidir. Rumuz-ul Edep adlı eserinde makale,sohbet ve bazı hikayelerini toplamıştır.

Nabizade NAZIM (1862-1893)


Roman ve hikayeleri ile tanınır. Realizm ve Natüralizm akımlarının etkisinde kalmıştır. En önemli eserleri Zehra ve Karabibik’tir.
Karabibik: Edebiyatımızda ilk köy romanı olarak tanınır.Olay Antalya’nın bir köyünde geçer. Karabibik, roman kahramanının köydeki lakabıdır.Yazar eserde kahramanların yetiştikleri çevrenin dili ile konuşturmuştur. Eserde pek çok sözcük mahalli kullanım ile karşımıza çıkar.
Zehra: Zehra adlı eserinde olay kıskançlık teması üzerine kurulmuştur. Zehra roman kahramanının ismidir. Yazar bu romanda geniş psikolojik tahlillere yer vermiştir. Eserde İstanbul’dan kesitlerle aile içinde, insanlar arasındaki tartışmaları ortaya koyar.
Not: Yadigarlarım, Sevda, Bir Hatıra, Haspa adlı eserleri hikaye türünde yazılmış eserlerdir.

Muallim NACİ (1850-1893)


Eski yeni tartışmasında eski edebiyat yanlılarının lideri durumundadır.Batı edebiyatını tanımış olmasına rağmen divan edebiyatından kopamamıştır. Yeni edebiyatı savunan Recaizade Mahmut ile anlaşamaz. Bu tartışma hayli uzun sürmüştür. Muallim Naci, Malumat; Recaizade de Servet-i Fünun adlı dergide görüşlerini açıklamışlardır.Bu tartışmanın neticesinde Recaizade’nin etrafında Servet-i Fünuncular toplanmıştır ve Servet-i Fünun edebiyatını oluşturmuşlardır.
Islahat-ı Edebiye: edebi bilgiler verdiği kitaptır.

Recaizade’nin Zemzeme’lerine karşılık Demdeme’yi yazmıştır. Eski edebiyatı savunmasına rağmen oldukça sade bir dili vardır. Tanzimatta en sade ve en kusursuz nesir onundur. Dili başarıyla kullanır.

Eserleri
Şiir Kitaplar
ı: Şerare, Ateşpare, Sümbüle, Füruzan
Sözlük : Lügat- Naci
Eleştiri :Muallim, Yazmış Bulundum, Demdeme
Hatıra : Ömer’in Çocukluğu
Tiyatro : Heder

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM