Dolu Mu, Boş Mu?

Dolu mu?

Bu ilk blog yazımda sizle en çok konuşmak istediğim konu; boş ve dolu insanlar arasındaki farklar… Dolu mu, boş mu? diyerek ilk dolu insanlardan bahsedeyim. Hayatta bir hedefi olan, sadece o hedefe kitlenmiş, tek ailesine güvenen, sadece ailesiyle vakit geçirmekten keyif alan, kitlenmiş olduğu hedefe yaklaşmak için canını dişine takan bir insan.

Düşünsenize, hayat kısa ve yapılacak o kadar çok şey var ki… Bunlardan bazıları deli gibi eğlenmek, gezmek veya ara sıra arkadaşları yüzünden ya da ailesi yüzünden sıkıntıya girmek…  Bu insanların bunları düşünmekten daha çok kilitlendiği hedefe yürümek gibi hayalleri var ve bu insanlar sadece başaramadığı amaçları için üzülür.

Bir kere hayata her boyuttan bakar, dolu insan. At gözlüğü takmaz. İnsanları gereksiz yere yargılamaz. İnsanların kalbini eğlence olsun diye kırmaz. Çünkü onların hedeflerini yerine getirmek gibi planları olduğundan bunları yapmaya zamanları kalmaz. Hoş zamanları olsa bile yapmazlar ya. Dolu mu, boş mu?

Boş mu ?

Bir de boş insanları ele alalım. Hayatta amacı, hedefi olmayan. Hayata bodoslama dalan. At gözlüğü takan. Hayata her boyuttan bakmak yerine sadece düz bakan. Nankör olan. Tek eğlencesi insanları aşağılamak olan. Boş yere anlayıp dinlemeden kırmak olan. Bir kavga da iki tarafı dinlemek yerine tek tarafa odaklanıp sadece o tarafı dinleyerek yorum yapan.

Bu dediklerim size daha tanıdık geliyor dimi. Çünkü bizim ülkemizin yarısından çoğu 2.kategoriye giriyor. Paran varsa en iyi sensin ama paran yoksa fakirsin. Sıkıntıların olduğunda borç istediğinde bunu alay konusu yapan bir milletiz. Dolu mu, boş mu ?

Neden diğer ülkeler böyle değil? Çünkü oradaki insanlar okumuş, görmüş insanlar. Kültür seviyeleri yüksekte olan insanlar. Empati yaparak anlaşabilen insanlar. Peki size bir soru daha sorayım. Neden diğer ülkelerde insanlar açık giyinince -şort, etek, elbise, atlet, kolsuz bluz- bu yanlış karşılanmıyor da bizim ülkemizde kötü anlamlar taşıyor. Bu da kültür meselesi işte.

Bu yazdığım metinden ve yaşadıklarımdan çıkardığım tek sonuç ve size önerim: Boş insan yerine dolu insan olun, insanları yargılamayın, önce tanıyın. Hayatta hep bir amaçlarınız, hedefleriniz olsun. Dünyaya, çevreye her boyuttan bakın. Tek bir yöne odaklanmayın. Dolu mu, boş mu ? Ne dersiniz?