Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı, Divan edebiyatının terk edilmesinden sonra teşekkül eden Tanzimat, Servet-i Fünun, Fecr-i Ati ve Millî Edebiyat adlarıyla anılan edebiyat tarzları vasıtasıyla oluşturulan zemin üzerine kurulmuştur. Cumhuriyet devri edebiyatının ilk dönem eserleri değişen siyasî,sosyal ve kültürel çerçevenin etkilerini taşır. Dildeki sadeleşme hareketi artık yerleşmiştir. Aruz bırakılarak hece kullanılmıştır. Şiirde ve düz yazıda toplumun […]
Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı, Divan edebiyatının terk edilmesinden sonra teşekkül eden Tanzimat, Servet-i Fünun, Fecr-i Ati ve Millî Edebiyat adlarıyla anılan edebiyat tarzları vasıtasıyla oluşturulan zemin üzerine kurulmuştur.
Cumhuriyet devri edebiyatının ilk dönem eserleri değişen siyasî,
sosyal ve kültürel çerçevenin etkilerini taşır. Dildeki sadeleşme hareketi artık yerleşmiştir. Aruz bırakılarak hece kullanılmıştır. Şiirde ve düz yazıda toplumun her kesiminden gelen sanatçılar sayesinde konular oldukça genişletilmiştir. Buna bağlı olarak mekânlarda çeşitlilik kazanmıştır.
Anadolu’ya daha çok yer verilmiştir. Roman ve hikâyelerde toplum sorunları, gözleme dayanan bir gerçeklikle anlatılmıştır. Kurtuluş Savaşı ve bu dönemdeki toplum hayatı da konu edilmiştir. Tiyatro eserlerinde de millî konular işlenmiştir.
Ahmet Hamdi Tanpınar (1901-1962)
Yahya Kemal’in talebesidir.Eserlerinde genellikle zaman,çevre, tarih, psikolojik tahliller, rüyalar ve medeniyet problemleri gibi konuları işler. Doğu-Batı kültürünü savunur, sentezcidir. Şiirlerinde sembolistlerin etkisi vardır. Sade bir dille yazdığı şiirlerde hece ölçüsünü kullanmıştır. Şuuraltı da önemlidir. Psikolojik yön de önemlidir. Dili başarıyla kullanan yazar sanatlı bir kullanımı benimsemiştir.
Eserlerinde rüya kavramı çok önemlidir. Hikâye, roman, deneme, makale, edebiyat tarihi ve şiir türlerinde eserler vermiştir. Ama en önemli özelliği şairliğidir. Hikâye ve romanlarında dönemin toplum hayatını ve çelişkilerini ortaya koymuştur. En önemeli eseri Bursa’da Zaman’dır.
Huzur: Bu romanda roman kahramanı Mümtaz’ın medeniyet buhranı anlatılır. Roman rüyalar üzerine gelişir.(İhsan ve Nuran) Saatleri Ayarlama Enstitüsü: Bu romanda medeniyet değişmesi üzerinde durulur. Konu abes denilebilecek kadar gülünç bir konudur.
Şiirleri: Bütün Şiirleri
Deneme: Beş Şehir.
Roman: Huzur, Mahur Beste, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Sahnenin Dışındakiler. Aynadaki Kadın, Karşı Karşıya
Hikâye: Yaz Yağmuru, Abdullah Efendi’nin Rüyaları(sürrealist)
Edebiyat: 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi.
Makale:Edebiyat Üzerine Makaleler
Nesir: Antalyalı Genç Kıza Mektup
Ahmet Kutsi TECER
Faruk Nafiz’in yolundan giderek sade bir dille memleket hikayeleri yazmıştır. Hem halk şiiri tarzında şiirler yazmış aynı zamanda da desteklemiştir. Aşık Veysel ŞATIROĞLU ‘nu gün yüzüne çıkaran
kendisidir. Şiirlerini Şiirler adlı kitapta toplamıştır. Halk kültürüne önem vermiş şekil bakımından beş hececilere benzer.
Tiyatroları: Koçyiğit Köroğlu, Köşebaşı, Pazar Günü, Satılık Ev, Köylü Temsilleri
Ahmet Muhip DIRANAS
Fransız sembolist şair Budalaire’den etkilenmiştir. Eserlerinde uzun cümleler kurarak şekil güzelliğine önem vermiş, sembollere ve masal öğesine bağlı kalmıştır. Sembolizmin özellikleri onun eserlerinde belirgin olarak gözükür. Hece ve kafiyeye sıkı sıkıya bağlıdır. Şiirlerinde aşk, tabiat, mutluluk, yaşama sevinci gibi temalara yer verir. Fahriye Abla adlı şiiri ünlüdür. Şiirlerini Şiirler adı altında toplamıştır.
Tiyatro Eserleri: Gölgeler,O Böyle İstemezdi, Çıkmaz, Ağrı Dağı ve Ovidio
Cahit Sıtkı TARANCI
Şiiri kendisi için yazdı ve kendi duygularını anlattı. Sade özentisiz yazmayı amaç edindi. Şiirlerinde ölüm korkusu ve yaşama sevinci iç içedir. Şair ölümden çok korkmaktadır. Hece ölçüsü ve kafiyeye önem vermekle birlikte serbest şiirleri de vardır. Hikayede yazan şair şiirde tanınmıştır. En önemli şiiri Otuz Beş Yaş şiiridir.
Şiir Kitapları: Ömrümde Sükut,Otuz Beş Yaş,Düşten Güzel,Sonrası
*Ziya’ya Mektuplar adlı eserinde en sevdiği arkadaşı Ziya Osman Saba ’ya yazdığı şiirler vardır.
Abdülhak Şinasi HİSAR
Eserlerinin genel konusu anılarıdır, Sanatlı uzun cümleleri vardır. Eserlerinde mekan olarak İstanbul’u seçmiştir, eski İstanbul köşkleri, sazendeleri, Yalıları, paşaları, beyleri, geceleri eğlenceleri ve mehtaplı geceleri Boğaziçi gezintileri vb. Mensur şiir alanında önemli isimlerden
birisidir. Yazar günlük hayatında çok titiz olduğu için mikrop kapma
korkusuyla yaşamış,çiğ olduğu için meyveleri bile yememiş ve başkasının yatağında hiçbir zaman yatmamıştır. Bu titizlik edebiyatına da yansımış bu nedenle üslupçudur.
Romanları: Fehim Bey ve Biz, Çamlıca’daki Eniştemiz Ali Nizami Bey’in Alafrangalılığı ve Şeyhliği
Hatıra Deneme: Boğaziçi Mektupları,Boğaziçi Yalıları,Geçmiş
Zaman Köşkleri İnceleme:Yahya Kermal’e Veda,Ahmet Haşim’in Şiiri ve Hayatı, İstanbul ve Pier Loti
Antoloji: Aşk İmiş Her Ne Var ise Alemde,Geçmiş Zaman Fıkraları
Cevat Şakir KABAAĞAÇLI (Halikarnas Balıkçısı)
Bir çevirisi nedeniyle üç yıllığına Bodrum kalebentliğine gönderilir. Buraya yerleşir. Eserlerindeki konular, denizler, balıkçılar, süngerciler vb. Anadolu’nun bugünkü kültürünü eski Antik Yunan kültürüne bağlar. Roman ve hikayelerinde teknik zayıftır.
Romanları:Aganta Burina Burinata, Ötelerin Çocuğu,Uluç Reis, Turgut Reis, Deniz Gurbetçileri,
Hikayeleri:Merhaba Akdeniz,Ege Kıyılarından,Ege’nin Dibi, Egeden,Yaşasın Deniz, Gençlik Der Dizlerinde, Gülen Ada
Siyah Sürgün adlı eserinde hatıralarını anlatır. Anadolu Efsaneleri ve Anadolu Tanrıları adlı eserleri mitoloji ile ilgilidir. Yunan mitolojisine hayran bir yazardır.
Sait Faik ABASIYANIK (1906-1954)
Edebiyata şiirle başlayan yazar daha sonra hikayeye yönelmiştir. Eserlerini oldukça sade bir dille yazmıştır. Hikayelerinde işçileri, çocukları, aylak insanları özetle “küçük insanı anlatır. Bu hikayelerde deniz, adalar, İstanbul , sahiller vazgeçilmez unsurlardır. Çehow(durum) tarzı hikayenin en önemli temsilcisidir. Hikayelerine en küçük bir olay bile konu olabilir. Dülger Balığının Ölümü’nde olduğu gibi. Gözlemci ve gerçekçi bir yazardır. Günlük hayatında olduğu gibi sanatında da kurallara bağlılıktan hoşlanmaz.
Hikayeleri: Semaver, Sarnıç, Şahmerdan, Lüzumsuz Adam, Mahalle Kahvesi, Havada Bulut, Kumpanya, Havuz Başı, Son Kuşlar, Alemdağ’da Var Bir Yılan, Balıkçının Ölümü, Az Şekerli, Tüneldeki Çocuk, Mahkeme Kapısı
Medar-ı Maişet Motoru adlı romanı Birtakım İnsanlar adıyla 1952 yılında tekrar basılmıştır. Bir diğer romanı ise Kayıp Aranıyor’dur. Yazarın ayrıca şiirleri de vardır.
Necati CUMALI
Sanat hayatına konuşma diliyle yazdığı şiirlerle başlamıştır. Son yıllarında yöneldiği roman, hikaye ve oyun türlerinde sosyal temaları ve Batı Anadolu köylü ve kasabalısının hayat mücadele sini işler.
Romanları:Tütün Zamanı, Yağmur ve Topraklar, Acı Tütün Aşk da Gezer
Hikayeleri: Susuz Yaz,Yakup’un Koyunları,Kente İnen Kaplanlar
Boş Beşik ve Derya Gülü adında iki tiyatro eseri vardır.
Behçet NECATİGİL
Şiirlerinde aile hayatı, geçim sıkıntısı, ölüm, aşk, çocuk temalarını işlemiş olan yazar eserlerindeki dil yapısı devamlı olarak olgunlaşmaya doğru gider. İlk şiirleri garipçilerin dil özelliklerini andırır. Bu şiirlerdeki anlaşılır dili daha sonraki dönemlerde anlaşılmaz felsefi bir dile bırakmıştır.
Şiirleri: Kapalı Çarşı, Çevre, Evler, Eski Toprak, Arada, Yaz Dönemi İki Başına Yürümek, Divançe
Radyo Oyunları : Yıldızlara Bakmak,Gece Aşevi,Üç Turunçlar,Pencere,
Ayrıca yazarın “Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü ve Edebiyatımızda Eserler Sözlüğü” olmak üzere iki önemli eseri vardır.
Kemal TAHİR
Roman ve hikayeleri ile tanınır. Romanlarının konularını Anadolu şehirlerindeki hayattan, cezaevi anılarından, Kurtuluş Savaşı’ndan
eşkıya menkıbelerinden almıştır.
Romanları : Yorgun Savaşçı, Devlet Ana, Kurt Kanunu
Cahit KÜLEBİ
Anadolu’ya iyimser bir bakış açısıyla yaşlaşmış ve Anadolu halkının dertlerini, sevgilerini anlatmıştır. Kafiyeye düşkündür ama serbest türde
şiirleri de vardır. Onun şiir anlayışının temelimi halk şiiri ve halk kültürü alır.
Şiir Kitapları: Adamın Biri, Rüzgar, Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda, Yeşeren
Otlar, Yangın
Şiir Her Zaman adında bir teorisi kitabı vardır. Sevda Dolu Yolculuk
eseri de anı türündedir.
Necip Fazıl KISAKÜREK
Hayatının birinci döneminde bohem hayatı, ikinci dönemde ise islami hayat etkilidir. İslamcı şair olarak tanınır. Genellikle soyut konularda yazdığı şiirlerinde heceyi kullanmıştır. Bütün şiirlerinde beyit ve dörtlük esasına bağlı kalmış ve serbest vezinde şiirler yazmamıştır. Eserlerinde insanın madde-ruh problemlerini, insanın iç sıkıntılarını işlemiştir.
Şiirleri : Çile, Örümcek Ağı, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi, Sonsuzluk Kervanı
Tiyatroları: Bir Adam Yaratmak, Reis Bey, Tohum , Ahşap Konak
Anı: O ve Ben, Hac, Babıali, Yılanlı Kuyudan
Diğer Eserleri: Ulu Hakan II.Abdülhamit Han, Yeniçeri, Sahte Kahramanlar, Son Devrin Din Mazlumlar
Nurullah ATAÇ
Deneme türünün Türk edebiyatındaki en önemli şahsiyetidir. Türkçe’yi sadeleştirme çalışmalarının ateşli savunucusudur. Dilimizde Arapça ve Farsça kelimelerin bir an önce atılmasını ister. Eserlerinde “ve” bağlacını Arapça’dan geçti diye hiç kullanmaz onun yerine “ile” bağlacını kullanır. Akıcı ve sade bir anlatımı vardır.
Eserleri: Günlerin Getirdiği, Karalama Defteri, Sözden Söze, Ararken, Söz
Arasında Okuruma Mektuplar, Diyelim Günce(günlükler)
YEDİ MEŞALECİLER
1928 Yılında Yedi Meşale dergisinin çıkmasıyla bu akım başlamıştır. Toplam sekiz sayısı çıkmış olan dergi Yedi Meşalecilere adını vermiştir. Bu sanatçıların asıl amacı o yıllardaki toplumcu ,memleketçi edebiyata karşı sanatın ölmediğini ispatlamaktır. Esas fikirleri canlılık, samimiyet ve daima yeniliktir. Batı edebiyatını takip etmek istemelerine rağmen başarılı olamamışlardır.
TEMSİLCİLERİ