Kült filmin ne anlama geldiğini öğrenmek istiyorsanız, bu gönderide sadece ne olduğunu açıklamayacağız, aynı zamanda bu kavramı daha iyi anlamanıza yardımcı olacak bazı kült film örnekleri de vereceğiz. Bu az bilinen ve çoğu durumda film endüstrisindeki birçok kişi tarafından veto edilen eserler hakkında biraz konuşmak için bizimle sinemanın banliyölerine seyahat edin.

Kült Film Ne Demek?

Baştan sona bir film çekmek zordur. Gerçekten zor. Çok fazla zaman, sabır ve para gerektirir. Her zaman, ana akımın çekiciliğine aldırış etmeyen ateşli bir izleyici kitlesi yaratan filmler olmuştur. 70’lerin sonlarında evde video izlemenin mümkün hale gelmesi de film sektörünü daha da ileriye taşıdı ve kitleler için o kadar popüler olmamış olabilecek filmlere erişmenin ve bu filmleri takıntı haline getirmenin alternatif yollarını sağladı. Aynı şekilde, bu filmlerden bazılarının alışılmışın dışında başarısı aynı anda bağımsız film hareketinin ortaya çıkmasına yardımcı oldu.
İster zamanlarının ilerisinde olsunlar, ister sonsuza dek takdir edilmemiş olsunlar, kült filmler, bu tarif edilemez sihir duygusunu benimseyen seçkin bir azınlığın ilgisini çeken bir tür muammaya sahiptir.

Bir filmin kült statüsüne ulaşmasının esasen geç keşfedilmiş olması önemlidir. Bu tek kriter olmasa dahi önemli bir kriterdir. Bir kült film, gişede başarısız olursa ve TV veya internet yayını gibi başka bir pazarda başarılı olursa ortaya çıkar. Belki pazarlama ilk seferde harika değildi veya rekabet zorlayıcıydı, ancak izleyiciler nihayet keşfettikten sonra film geniş veya uzun süreli bir ün kazanır. Örneğin, sinemalarda zar zor bir kuruş kazanan ve daha sonra on yıl sonra televizyonda “keşfedilen” Willy Wonka ve Çikolata Fabrikasını buna örnek verilebilir. İşte bazı kült filmler;

OTOMATİK PORTAKAL (1971)

Stanley Kubrick‘in 1971 başyapıtını izlemesi kolay değil, bu yüzden sadece Amerika’da 40 milyon dolar kazanması şaşırtıcı. Kârına rağmen, Malcolm McDowell’in Alex’i ve çetesinin distopik İngiltere’deki korkunç suç çılgınlığı hakkında bir hikaye içeren Otomatik Portakal‘ı bırakın takdir etmeyi gerçekten anlayan çok az kişi vardı. Film Anthony Burgess‘in romanından uyarlanmıştır. En İyi Film adayı, kahramanlar, düşmanlar ve bunların birbirleriyle olan ilişkileri hakkında uzun süredir devam eden varsayımları alt üst ederek, fiziksel olarak irademiz dışında yapmaya zorlansak bile iyiliğin önemine dair düşündürücü fikirleri sorguladı. Bazı ülkelerde onlarca yıldır yasaklanan film, genellikle kalın kafalı olarak kabul ediliyor ve ilk gösterildiğinde birçok kişi tarafından nefretle karşılandı. Ancak onu sevenler bunu bugün bile şevkle izliyorlar.

THE ROCKY HORROR PICTURE SHOW (1975)

Herkes için olmasa da The Rocky Horror Picture Show , uzun ömür ve hayran bağlılığı açısından şüphesiz en dikkate değer hayran kitlesine sahip. Aynı zamanda gerçek anlamda bir kült film olan bu müzikal, genç bir çiftin, onları kaçıran ve kendi tuhaf yaşam tarzına göre beyinlerini yıkayan garip bir uzaylı çılgın bilim adamı travestinin (Tim Curry) yaşadığı garip bir şatoya rastlamasına odaklanıyor.

THE WARRIORS (1979)

Büyüleyici görselleri, dokunaklı temaları ve benzersiz bakış açısı sayesinde The Warriors, sürekli ortaya çıkan yeni hayranlarla çılgın bir takipçi kitlesi topladı.

THE EVIL DEAD (1981)

İlk hafta sonunda sadece 15 sinemada açılan film, tüm zamanların en ikonik korku filmlerinden biri haline gelecekti. The Evil Dead‘in etkisi, altüst edici tonlar ve yazar-yönetmen Sam Raimi‘nin benzersiz film yapımcı kimliği ile hem korku hem de başka türlü modern sinemada kolayca fark edildi.

BLADE RUNNER (1982)

Blade Runner, karışık eleştiriler ve vasat geri dönüşler almaktan , Yıldız Savaşları’nın hâlâ mihenk taşı olduğu bir ortamda bilimkurgu türünü yeniden şekillendirmeye yardımcı olmaya kadar, özünde sert bir bilimkurguydu ve Spielberg karşıtı bir şey arayan bir ineklik çağına hitap ediyordu.

Kült filmler hakkında daha fazla bilgi edinmek ve altyazılı film izlemek için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.