Belki Sen Tamsındır?
8

Hepsini Biliyorum

Belki sen tamsındır… Yorgun yorgun bakan yeşil gözlerinden ümitsizlik okunuyordu. Ümitsizliğin arkasında var olan güçlü Allah sevgisi ise yüzüne bir sıcaklık veriyordu. O sıcaklıktı sanki onu ayakta tutan , onu her sabah uyandıran , yüzünü yıkatan, her sabah yine yeniden dedirten…

Her yalnız kalışında, sessizliğin verdiği huzurla daha da sakin dinliyordu sanki kalbini, kimse ona nasihat vermiyor, kimse ona yol göstermiyor, kimse ona ‘ezdirme kendini’ telkinleri vermiyordu. Bir gün avazı çıktığı kadar ‘HEPSİNİ BİLİYORUM’ diye bağırmaktan korkuyordu. Sık sık kendini ‘sakın sakın’ diye teskin ederken yakalıyordu. Sessizce ona verilen nasihatları dinliyormuş gibi yapıyor, içinden sürekli’ Allah Allah Allah’ diye Yüceler Yücesini zikrediyordu.

Günlerden Cuma idi, iş yerine gelen herkesle Allah’ı anmak isterdi Cuma’ları, ama o gün aklını yenemiyordu ki kalbini dinlesin! Aklından geçen her şeyi bir bir yaşarmışçasına hayal ediyor ve kendine acıyordu. Düşündükçe daha da çok acıyor acıdıkça daha da çok düşünüyordu. Bütün
düşünceleri kafasından atmak için, soğuk suyu sonuna kadar açtı daha da soğumasını bekledi. Abdest alarak tüm vücudunu, vücudu ile kalbini de diriltemeye niyet etti. Ardından iş yerindeki odasına geri döndü. Başını bilgisayar ekranına kaldırdı, ekranın üzerinde yan masada çalışan arkadaşının başının gölgesini gördü. Hemen bilgisayarı açmak için açma düğmesine bastı. Aynı anda yan masadaki arkadaşının ü’ sü taaaa içinin derinliklerinden gelen ‘’üffffffffffffffffffffff’’ ünü duydu. Sanki nefesini
ensesinde hissetti. O an düşünmeye başladı ‘’ eşi var gül gibi, eşinin işi var , evleri var , arabaları var, çocukları var, çocukları sağlıklı başarılı, ailesi her an destek , neye üfler acaba? Neyi eksik acaba?’’….

Belki sen tamsındır,

Bilgisayarın açılış sesi ile içinde bulunduğu mekana ve ana geri döndü. Birinci çekmeceyi açtı. Avuç içine sığacak büyüklükte küçük taneli, iğde ağacından yapılmış teşbihini aldı. Gözleri tabandaki fayanslardaydı. Kafasındaki gözler hiçbir şey görmüyordu sanki o an……….Başladı Yüceler Yücesi ni zikretmeye…. “Allah Allah Allah”

Bir anda başını ekrana kaldırdı internet tarayıcısını açtı. Günlük gazetelere tıkladı. Avucunun içindeki tesbih vücudundan bir parça gibiydi. Her gün okuduğu gazetenin, bugünkü manşetinde en ortada, siyah ve büyük harflerle, ‘’BELKİ SEN TAMSINDIR’’ yazıyordu.

Kocaman bir gülücükle ; güven ve teslimiyet dolu bir ALLAHUEKBER dedi.
Dönen koltuğunda ayaklarını toparlayarak hızlıca döndü…

Hilal KİRİŞ

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım
İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yorumlar (8)

  1. Canım aslında ne kadar doğru hepimiz tamız aslında bi kabullensek dertlerimizi sıkıntılarımızı hastalıklarımızı onların Allah tan gelen hediyeler olduğunu bir farkedebilsek bizi unutmuyor sınavdan geçiriyor diyebilsek ağzına yüreğine sağlık

  2. 31 Mayıs 2019

    Degerli Hilal Ögretmenim,
    Sen her sözünle hayata çiçekler dagitiyorsun ve ben her yazini okudugumda bu çiçeklerin o huzur dolu kokusunu içime çekiyorum..Sen hep yaz ,yaz ki kirlenen ruhlarimiz arinsin…Kalemine,yüregine saglik…

  3. Degerli Hilal Ögretmenim,
    sen yazilarinda hayata çiçekler dagitiyorsun ve biz okuyucularin her yazini okudugumuzda bu çiçeklerin o huzur dolu kokusunu içimize çekiyoruz…Sen hep yaz ruhlarimizin susadigi huzurdan bizi mahrum birakma…Kalemine saglik

  4. 31 Mayıs 2019

    Her zamanki gibi yine mükemmel.Allah sevgisini, hepimizin yüreğinde artırsın.cok güzel yazmışsın Hilal hocam.emegine sağlık..

Bir cevap yazın