Su Gibi Akan Zamanın İçinde Efsunkar Bakışlar 1
  • Facebook
  • Twitter
  • 31 Temmuz 2021
  • 1
  • 166
  • 1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
    1 Kişi oy verdi
    Ortalama puan: 5,00.
    Bu yazıya oy vermek ister misiniz?
    Loading...
  • +
  • -
Abone Ol 

Su Gibi Akan Zamanın İçinde Efsunkar Bakışlar 1

Haftanın son günüydü işime göre, Cuma, ertesi iki gün tatildi. Cumartesi gününü, evde dinlenerek kendimle kitaplarımla yazı ve şiirlerimle geçirdikten sonra, akşam olmak üzere iken dışarıya çıktım. Sessizce sokakta ilerken, insanların akın akın eve yetişmek üzere koşuşmalarına şahit olurken, tatilin güzelliğini yüreğimde gezinme ile hissettim. İşten çıkanların, içlerindeki cumartesi günü çalışmanın ezikliği okunuyordu suratlarında, gözlerinde, […]

Haftanın son günüydü işime göre, Cuma, ertesi iki gün tatildi. Cumartesi gününü, evde dinlenerek kendimle kitaplarımla yazı ve şiirlerimle geçirdikten sonra, akşam olmak üzere iken dışarıya çıktım. Sessizce sokakta ilerken, insanların akın akın eve yetişmek üzere koşuşmalarına şahit olurken, tatilin güzelliğini yüreğimde gezinme ile hissettim. İşten çıkanların, içlerindeki cumartesi günü çalışmanın ezikliği okunuyordu suratlarında, gözlerinde, bu tempolu çalışmanın verdiği ruh ezikliği de ayrı bir kategoride uzunca tartışılabilirdi. Onca direnme gücü ile cumartesini bitirmiş, pazar günü dinlenmenin hayali ile koşuşturanları, uzaktan seyir ettim. Kaya gibi sert patron veya işverenlerin acımasız şartlarda çalıştırarak, bir gülümsemeyi esirgeyerek, ara molalarda başlarında beklercesine izleyerek, hatta çoğu zaman pazar günü çalışanların hali gözüm önünde bir film şeridi gibi geçti. Amaçların arzularına ulaşmak için çalışanların, bu amaç ve arzularına kavuşmadan mütemadiyen koşuşturmalarından uzak bir sokağa saptım.

İnsanların dudaklarındaki somurtkanlıktan uzaklaşmak için, kafe ve restoranların olduğu yere ilerledim. Burada tatilin keyfini çıkaranların olduğu, uzak mesafeleri yakın edenlerin bir arada olduğu yere yani bir restoran girdim. Gayet şık ve sakin ışıklarla donatılmış, ortada bir müzisyen piyanoda genç bir hanım kız ya da hanımefendi bir şarkı çalıyordu. Garson yanıma çağırdım, geldi garsona.

-Rica etsem müzisyen arkadaşa hanımefendiye Gökhan Abur’un

Öyle bir aşk yaşadık ki
Ne başladı ne de bitti
Aramızda her şey gizli
Ne duyuldu ne söylendi

Çalmasını söyledim. Müzisyen genç hanım beni kırmadı, efsunkar bakışlarıyla memnuniyetle yavaş yavaş çalarken aşk ve hasret ruhumu ve restoranı kapladı. Zaten masalarda beş altı kişi vardı. Bir teşekkür gönderdim başımla müzisyen hanıma.  Müzisyen hanım kız ya da hanımefendi 24 yaşlarında, siyah saçlı esmer güzel bir genç hanım ya da kızdı neden böyle söylüyorum tekrarlarcasına evlimi bekar mı olduğunu bilemediğimden… Verdiğim selamı alırken, müziği bitirerek yanıma doğru geldi. Elini gülümseyerek uzatarak o efsunkar bakışlarıyla.

-Hoş geldiniz, ben Elif, en sevdiğim şarkıyı sizin de seviyor olmanıza sevindim.

Gülümseyerek ayağa kalktım elini sıkarak.

-Hoş bulduk, teşekkürler ederim, ben Suat, en sevdiğim ve beni anlatan sözleriyle bayılırım bu şarkıya. Buyurun oturmaz mısınız konuşuruz, bir kahve veya bir yemek…

Başı ve gözleri ile teşekkür ederek masaya oturdu. Garson geldi.

-Buyurun ne arzu edersiniz?

Ben

–Elif pardon Elif diyebilir miyim?

Gülümseyerek

-Tabi ki de.

-Önce sen söyler misin rica etsem, sen buranın müdavimisin en güzel yemeklerden söyle, bana da aynısından getirsinler, karşılıklı muhabbetle yiyelim.

Yemekler söylendi. Hafiften gülümseyerek yemeye başladık. İlk defa bir hanımla ya da genç kızla yemek yiyordum yaşım 28, ilk defa oluyordu, yüreğim yerinde çıkarcasına atarak, sanki tabağın içine düşecekmiş gibi atıyordu. Bunu hisseden Elif.

-İlk defa mı bir genç kızla, yemek yiyorsunuz?

-Çok belli oluyor mu?

-Elbette…Ne işle meşgulsünüz?

-Şey mimarım, arada sırada şiirler yazarım karalarım öylesine.

-Sizde mi aşk acısı çektiniz?

-Aşk acısı değil de hiç tanışmamış birisi olarak belli oluyor mu?

-Seçtiğiniz şarkıdan olabilir mi?

-Pardon özür dilerim, bir an unuttum, çok heyecanlıyım, kusuruma bakmayın.

-Bu şarkı sözleri benim için yazılmış sanki

Öyle bir aşk yaşadık ki
Ne başladı ne de bitti
Aramızda her şey gizli
Ne duyuldu ne söylendi

-Yaşadığımız aşk mıydı bana göre evet ona göre hayır. Bana göre başladı ve onun duyarsızlığıyla bitti. Aramızda gizli kalanların çokluğu geçmişi gizli iken açığa çıktı, duyulmaması gerekenler duyuldu ve her şey bir anda bitti.

-Üzüldüm sizin adınıza. Bende ise hiçbir şey başlamadı, hiçbir şey yaşanmadı, başlamadı ki bitsin sözleri, sanki beni anlatıyor zaten gerisi yok ki öylesine seviyorum bu şarkıyı.

-Bende sizin adınıza üzüldüm, hiç başlamamış olmanız adına, belki bu benimle karşılaşmanız ilk olur belli mi olur?

-Neden olmasın, zaten beklenilen değil, beklenilmeyen gelirmiş?

-Bak bu söze yürekten katılıyorum, karşılıklı anlaştığımız durumlar var neden olmasın. Saadet Sunun bir parçası var

Yeter ki bırakıp da temelli gitmesin
Yeter ki kötü sözle incitmesin
Yeter ki söz verip bekletmesin
Razıyım, razıyım ben uzaktan sevsin

-Sen yeter ki sev gitme, yeter ki sözlerin incitmesin yeter ki boşuna bekletme hep yanımda ol beni sev neden olmasın.

-Bende saadet Sun dinlerim, bu plağı bende var.

-İnanmıyorum! O kadar aradım bulamadım, bir gün karşılıklı dinleriz.

-Memnuniyetle neden olmasın.

Garson tabakları alırken iki orta şekerli kahve söyledim karşılıklı içmek için.

Mehmet Aluç

Devam edecek inşallah

Sosyal Medyada Paylaşın:
Önceki Yazı
Sonraki Yazı

BİRDE BUNLARA BAKIN

1 Yorum

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM